Sene 30 Nisan 1945, Adolf Hitler nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde silahından çıkan bir portalla 2024 yılına gitti.
"Was ist das? Ist das die Hölle??"
Yoldan geçen bir genç Hitler'i görür ve seslenir
"Führer?"
"Ja?"
"DAS BIST DU! Oh Gott!"
"Wo ist das?"
"Türkei."
Çocuk ona diğer insanlarla iletişime geçebilsin diye telefonunu verir ve Google translate'i nasıl kullanacağını öğretir
"Teşekkür ederim genç adam"
"Rica ederim Führer, senin büyük hayranınım. Gerçek değilsin biliyorum ama-"
"Ne demek gerçek değilim?"
"Gerçek olamazsın ki, sen 80 yıl önce intihar ettin ve şu an 2024'teyiz."
"Ne?"
"Evet."
"Bugün 1945 30 Nisan ve ben buraya gelmeden önce intihar edecektim-"
"Dur, sanırım sen intihar edeceğin gün zaman yolculuğu yaptın"
"O sırada intihar etmek üzereydim, evet"
"Öyleyse sen.. gerçeksin ve ölmedin, buradasın. İnanamıyorum."
Çocuk Hitler'e sarıldı
"Sanırım bütün bunlar kendimi öldürmemem için bir işaret"
"Führer, neden yeni bir hayata başlamıyorsun? Artık her şey çok farklı, sanatçı olabilirsin."
"Ben ordumu istiyorum"
"Ordundakiler öleli yıllar oldu Führer. Yeni hayatının tadını çıkar, tanrının sana verdiği bu şansı kendi hayallerin yönünde şekillendir"
Hitler iç çekti
"Sanırım haklısın evlat." onun başını okşadı "Adın ne senin? Nasıl bu kadar iyi Almanca konuşabiliyorsun?"
"Adım Adolf, ailem sizi çok sever bana da sizin adınızı verdi. Almanya'da yaşıyoruz ama tatil için İstanbul'a geldik. Babam Alman annem Türk."
"Adaşız demek ha"
"Evet Führer"
"Şu afişteki adam kim?"
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan"
"Ondan memnun musunuz?"
"Pek değil, ben Almanya'da yaşadığım için sorunum yok ama kimse memnun değil. Bazı Türk arkadaşlarım 'Keşke futbolcu olsaydı' diyor."
"Neden olmamış ki?"
"Babası onaylamamış"
"Ah.. bu tanıdık geldi"
"Neden onu bulup sizin gibi yeni bir başlangıç yapmasını sağlamıyorsunuz?"
"İyi de beni neden dinlesin ki?"
"Dinleyeceğine eminim. Benim şimdi gitmem gerek, kendinize iyi bakın Führer"
"Ama ona nasıl ulaşacağım?"