Karan gelmişti ve duymuştu galiba"Dilşad bu beyfendi kim" dedi yutkundum duymamıştı çok şükür
"Bu beyfendi liseden arkadaşım" dedim karan yanıma geldi belimi tutup adara elini uzattı
"Karan zemherioğlu dilşadın eşi" dedi adarın gözleri gözlerime kenetlendi
" bende adar haznedaroğlu memnun oldum" dedi gözleri sulanmıştı ve ben bunu açık ve net görüyordum bu durumda karanın belimdeki elide sıkılaştı
Yıllar önce beni terk edip gitmişti hiç birşey demeden sadece bir mektupla ve karşıma geçmiş özledim diyordu utanmaz
"Bende memnun oldum adar düğünümüz iki gün sonra bekleriz" dedi karan ve be ikimizde düğün salonunu çıkışına çıktık
" o herif kim" dedi karan al şimdi birde bu ağa bozuntusuyla uğraşacaktım
"Adar haznedaroğlu liseden arkadaşım haznedaroğlarının tek varisi" diyip açıklama da bulundum hiç birşey demeden arabaya bindi ve bende bindim
🤍
Eve gelip üstümü çıkarmış ve Şuan yatağımda oturmuş eskiden tutuğum hatıra kutusuna bakıyordum
Onunla olan fotoğraflarım
Bana aldığı ilk çiçeğin yaprağı
Bana aldığı yüzük
Bana yazdığı not herşey bu kutunun içindeydi ve bu kutunun içinde giderken bana yazdığı mektup vardı
Bunlara bakarken kulaklığımda daSeksendört - dokunma çalıyordu
Dokunma dokuma
Ben yaralı bir gönülüm
Vurupta kırıpta
Kanatıp bir cana dokunmaYıllar sonra karşıma çıkma sıfatını bulmuştu bana zor gelen şey buydu neden geldi onun yüzünden duygularım elinden alınmıştı
Bunları düşünürken ondan mesaj gelmişti evet numarası hala telefonumdaydı
Adar: çınar ağacının altına gelirmisin
Dilşad: neden adar neden ya!
Adar: lütfen geçmişin hatrına
Dilşad: son defa adar
Üzerime eşofman swit giyip çıkmıştım evden zaten herkes de uyuyordu kalbim sıkışıyordu arabayı park edip indim
Karşımda duruyordu
"Gitmek zorundaydım kahretsin gitmek zorundaydım" dedi kalbim kırıldı kırık bir kalbi tekrar kırdı
"NEDEN ADAR NEDEN" ağlıyordum uzun bir zamanlar gitti diye ağladığım bir adam için şimdi geldi diye ağlıyordum
"O adamla zorla evlendiğini biliyorum" dedi sanki konumuz oymuş gibi
"Konumuz o mu! " dedim oda ağlıyordu
"Geleceksen neden gittim be adam ! " dedim ittiriyordum onu bir yandan da vuruyordum
Sağ elimi kaldırıp ona gösterdim
"BAK BAK ADAR HAZNEDAROĞLU İYİ BAK SENİN YÜZÜĞÜN YOK PARMAĞIMDA BAŞKASININ YÜZLERİ VAR ZAMANINDA ARKANA BAKMADAN NASIL GİTTİYSEN ŞİMDİ DE ÖYLE GİT SENİN KARŞINDA ESKİ DİLAŞAD YOK DİLŞAD HANIMAĞA VAR" dedim ağlıyordu Çınar ağacının dibine çökmüş ağlıyordu hiç birşey demeden arabama bindim
Bir yandan arabayı kullanıyor bir yandan düşünüyordum
GEÇMİŞ
______"Adar biliyomusun ben bu anı kutusunu neden tutuyorum" dedim
"Neden gülüm"dedi adar şaşırmış halde
"Eğer ilerde çocuklarımız olursa onlara göstericem bak babanız be kadar romantik bir erkek diye " dedim adar koparttı papatyayı bana uzattı
" papatyalar kelebeğin hikayesini biliyor musun " dedi adar bir papatyaya bir bana bakıyordu hayır anlamında kafamı bir sağ bari sola çevirdim
" sadece üç günlük ömrü olan kelebek papatyaya aşık olur ancak kelebek ölmesine saatler kala papatya seni seviyorum diye bilir papatyada ancak bende diye bilir onu sevdiğimi neden zamanında söyleyemedim diye diye hasta olur papatya yapraklarını dökmeye başlar papatya ve her döktüğü yaprakta seni seviyorum der ve sonunda oda ölür işte o zaman sevdiğini söyleyemem herkes papatyaya sorar seviyorum sevmiyorum diye " dedi adar
Adarın boynuna sarıldım bir anda onu kaybedecek mişim gibi geldi çünkü içimden
" ben son nefesime kadar seni seviyorum dicem sana" dedi ağlamak çıkan sesimle
"Şimdi sana bir mektup vericem ancak o mektubu eve gidince açacaksın söz mü gülüm " dedi adar gülümsedim çünkü ben ona tutamayacağım bir söz vermezdim ve bir söz verdiysem tutardım
" tamam" dedim ve mektubu cebime soktum
🌑
Eve gelmiştim ve elimde adarın verdiği mektup vardı
Dilşad ,
Seni çok seviyorum ve her zamanda seviyor olacağım sakın benden vazgeçti diye üzülme ben senden değil kendimden vazgeçtiğim için gidiyorum Mardin'den ama bilki sen benim ilk ve tek aşkım biliyor musun ev bazen bir çatısı olup dört duvarı olan bir yer değilmiş ev bazen sevdiğin insanın yanıymış ben senle bunu öğrendim
Seni çok seviyorum...
Şimdiki zaman
____________Adarla o konuşmadan sonra hiç konuşmamıştık ve benim bir saat sonra kınam başlıyacaktı saçım yapılmış kınalığımı giymiştim sadece makyajım kalmıştı oda Şuan yapılıyordu
Her kafadan bir ses çıkıyordu o olur şu olur diye artık o kadar çok bunalmıştım ki napıcağımı bilmiyordum en son makyajda bittikten sonra ayağa kalkmış ve kınanın olacağı alana gitmiştim
Herkes gülüyor eğleniyordu en son annem elimden tutup beni oturttu ellerinde kınalarla genç kızlar etrafımda dönmeye başlamıştı
Yüksek yüksek tepelere
El kurmasınlar
Uçanda kuşlara mağlup oldu
Ben annemi özledimEn son bir kız gelmişti ve kaynana kaynana gelin ağladı demişti halbuki ağlamam başka sebepten di
Elime tam altını sürdükten sonra karanın serçe parmağına da kına sürülmüştü
Ve kulağıma eğilip
"Sen benimsin o itin değil ! " demişti nasıl olurdu nasıl öğrenmişti
Merhaba arkadaşlar umarım bölümü beğenmişsinizdir yorumlarınız benim için çok değerli
Ayrıca yeni kitaba başlıyorum Ahsen bir göz gezdirmenizi öneririm kendinize iyi bakınnn 💕🫶
YOU ARE READING
Dilşad Neslihan şahmaran ve karan zemherioğlu bir ateş biri su
Roman d'amourDilşad babasının göz bebeği olarak büyüyen güzel hırçın alımlı bir kadın Karan ise bir ağa acımasız nankör ya bunların yol birleşirse