Üstümüzü değiştirdikten sonra Yeonjun elinde çamuru kurumuş mavi tilki ile döndü banyodan. "Bu niye böyle? Bahçede düşmedin değil mi?" dedi tilkiyi gösterirken.
Başımı iki yana salladım kendimle beraber. "Suyla oynarken düştü elimden. Yıkattırabilir misin onu?" diye sordum. Tilkiyi banyo kapısından içeri bir yere atıp "Yıkattırırımda suyla niye oynuyorsun sen, hasta olmak için mi?" dedi.
"O kadar kolay hasta olan biri değilim Yeon-" Sözümü hapşuruğum kesmişti. Biraz alkış tutup "Evet olmazmışsın gerçekten." dedi alayla.
Burnumu çekip ağlak çocuklar gibi "Dalga geçme ya." dedim ve kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzdüm. Aynı zamanda bakışlarımı yere indirip kollarımı göğsümde birleştirdiğimde Yeonjun yanıma adımladı.
Soluma geçmiş adam elini anlıma yasladığında şaşırmıştım. Üşüdüğüm yoktu niye bakmıştı şimdi ateşime. Biraz durduktan sonra önüme geçip yanaklarımı tutarak kaldırdı başımı.
Yanaklarımla beraber büzüşüp öne yönelen dudaklarım ile bu sefer dudaklarını hissettim anlımda. Gözlerim kocaman açıldı bu hareketiyle. Öyle durdu bir süre. Sonra yavaşça çekildi ve yüzüme baktı.
"Ateşin yok gibi ama yine de arada kontrol edeceğim. Rüzgarlı bir yerdeydik sonuçta." dedi. Aklıma gelmeden hemen önce aldığım duş gelince suçlu gibi gülümsedim.
Kaşlarını çatıp beni anlamaya çalışmasının ardından "Şeyy ben gelmeden önce duş almıştım bir de. O yüzden azıcık hasta olabilme ihtimalim var." dedim. Nefesini bıkkınca verip sağ elini saçlarımda gezdirmeye başladı.
Derin bir nefes alıp "Ne yapacağım ben seninle ya?" dedi saçlarımda gezinen gözleri ve hafif gülümsemesiyle. Dudaklarımı ince bir çizgi yaptıktan sonra "Çocuğuna bakacaksın." dedim ve ekledim.
"Bir yastıkta kocayacaksın..."
Bir gülüş kaçtı ağzından. "Hadi o zaman." dedi ardından. Belimden tutup yatağa götürdü. Yan yana yattık her zamanki gibi. Başım göğsünde elleri saçlarımda uyudum huzurla. Keşke sabah uyandığımda da yanımamda olsaydı birde. Nerdeydi bu şimdi?
Tam midem bulandığı için uyanmadığımı kutlamamız gereken gün yanımda değil. Kalkıp yatağı düzelttim. Lavabo da işlerimi hallettikten sonra en alt kata indim. Yeonjun'un ya kahvaltı hazırladığını ya da dışarda olduğunu düşünüyordum.
Tahmin ettiğim gibi de kahvaltı hazırlıyordu. "Beni neden çağırmıştın?" İçeriden Soobin'in sakin ve rahatlatıcı sesi geldiğinde şaşırmıştım. "Beomgyu'nun söylemek isteyebileceği bir şey var." dedi Yeonjun'un sesi.
Şaka mısın? Bu şeyi ona söyleyecek kadar yakın değilim ki onunla.
"Belki o kadar yakın değilsiniz ama o gün bizi kurtaran sendin sonuçta." Açık açık söylesen aynı şeyi söylemiş olurdun zaten Yeonjun. "Yani bu Beomgyu hamile demek mi? Aslında pek şaşırmadım, farketmiştim zaten. Kapıdan bizi dinleyen kokusu değişmiş kişinin karnından kokular geliyor sonuçta."
O an midemin bulandığını hissettim. Off lider alfa. Lavaboya koşayım derken dizimj bir yere vurmuştum. Bununla tok bir ses çıkarken çığlığımı içimden attım. Lavabo da içimi boşaltırken bir yandanda vurduğum sol dizimi ovuşturuyordum.
Yeonjun bir anda yanımda bitince şaşırmıştım. Her zamanki gibi gibi saçlarımı kulağımın arkasına tarayıp sıkıştırdı. Sonunda kendime geldiğimde Yeonjun yüzümü yıkadı. Havluyla yüzümü silerken "Dizini mi vurdun?" diye sordu. Boğazımın acısı yüzünden başımı salladım sadece.
Belimden tuttuğunda çıkmak için kapıya yöneldik. Sol omzunu kapıya yaslayıp sırıtarak bizi izleyen Soobin kenara çekilip geçmemizi sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Cause You Hate Me
FanfictionSizden nefret eden bir alfa ile bir oda da kilitli kalsanız, ne hissederdiniz? Omegaverse mpreg #1 Yeongyu 29/12/23 #1 Beomjun 30/01/24 #1 Tyuning 20/12/23 #1 Soobin 20/03/24 #1 mpreg 21/02/24 #1 Moa 02/03/24