Lütfen ilk önce medyayı izleyin. Allah'ım ölücem.
İyi okumalar dilerim.
__
- Anne, bugün beni erken alacaksın değil mi?
Küçük kız Hirai'ye, annesine, sordu. Hirai ise kızının boyuna gelebilmek için diz çökmüş ve onu yanıtlamıştı.
- Evet, bir tanem. Bugün seni daha erken almaya geleceğim ve ne yapmak istiyorsan hepsini beraber yapacağız.
Konuşmasını bitirdikten sonra küçük kızın burnuna dokunmuştu. Bunu duyduğu an küçük kız heyecan ile annesine sordu.
- O zaman lunaparka gidebilir miyiz?
- Tabii ki de meleğim. Ne yapmak istiyorsan. Ama şimdi senin sınıfa gitmen gerek, öğretmenin bekliyor. Daha sonra seni alacağım tamam mı?
- Tamam. Seni seviyorum anne. Görüşürüz!
Küçük kız, koşarak sınıfına giderken Momo seslendi.
- Hey! Bende seni seviyorum Aimi ama annene sarılmadan ve öpmeden gitmene izin veremem.
Hirai, Aimi'ye kızarmış gibi söylendiğinde Aimi, gülerek annesinin yanına küçük adımlarla koşarak gelip; Onun iki yanağından öpüp sarılmıştı. Daha sonrada Momo, Aimi'nin yanaklarından ve burnundan öpüp konuştu.
- Hadi bakalım akıllı bıdık! İyi dersler ve iyi eğlenceler sana.
Diyerek ayrıldılar ve Momo kreşten çıkıp arabasına bindi. Restauranta sürmeye başladı.
__
- Oh! Sonunda geldin. Nerede kaldın Momo?
Sana, konuşarak Momo'ya doğru ilerledi ve ona sarıldı.
- Sence nerede olabilirim Sana? Aimi'yi kreşe bıraktım ve biliyorsun ki bugün öğleden sonra 14.00 gibi çıkacağım ve Aimi'yi kreşten alacağım.
- Biliyorum, biliyorum. Peki bugün yine Park Jihyo gelirse ne yapacaksın? Onu göremeyeceksin. Kadının geldiği zaman akşam saat 7-8 gibi oluyor. Üzülmez misin?
- Bir şey olmaz, kızımdan daha önemli değil sonuçta. Hem bugün Aimi'ye söz verdim. Uzun zamandır vakit ayıramıyorum ona ve onu daha fazla üzmek ve yanlız hissetmesini istemiyorum. Onun mutlu olduğunu görmek, güldüğünü görmek benimde mutlu olmama ve yüzümde kocaman bir gülümsemeye neden oluyor. Onun mutlu olduğunu görmek istiyorum.
- Ayy! Evet, evet. Çok tatlı oluyor, o an gözleri kayboluyor ve gamzesi daha belirgin oluyor. Ya bende gelebilir miyim bugün Momoring? Lütfen!
Sana, cümlesine büyük bir heyecanla başlayıp büyük bir istekle de bitirmişti.
- Gelmeni bende çok isterdim ama burada restaurant sahibi olarak ikimizden birisinin kalması gerekiyor ve o kişi ben olamayacağıma göre o sensin "Minatozaki Yoo Sana". Fakat hafta sonu dördümüz birlikte gidebiliriz. Hm, ne dersin?
- Dördümüz mü? Ah Jeongyeon'da mı gelecek? O gelmese olmaz mı..?
Sana teker teker soru sorarken sesi bir anda alçalmaya başlamıştı.
- Az önce sen karını mı unuttun ve Jeong neden gelmesin? Ne oldu, yine ne için küstün ona?
- Yo, bir şey olmadı.
-Hadi oradan! Olmuş işte anlat. Lütfen.
Momo, Sana'ya bütün samimiyeti ile anlatmasını dilediğinde Sana, dayanamayıp konuşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Wanna Taste You [MoHyo]
FanfictionHirai Momo ve onun idolü Park Jihyo. Hirai, arkadaşı Minatozaki ile kendi emekleriyle açtıkları restaurantta bir aşçıydı ve o akşam yemeklerini merak edip yemek isteyen ünlü şef Park Jihyo'nun dikkatini çekmişti. MoHyo (Mohyo dışında JeongSa -- 23...