Pencereme değip geçen yamur damlalarına kendimi öylesine kaptırmıştım ki onlarla birlikte bende süzülüp gidiyormuşum gibi hissediyordum. Saat yedi'ye geliyordu, ben ise hala hazırlanmamıştım. Penceremden bakışlarımı zoraki bir şekilde ayırdım küçüklüğümden beri hep yağmurun yağışını izlemeyi sevmiştim. Odama gidip dünden hazırladığım krmızı saten elbisemi ve siyah stiletto larımı alıp hızlıca üzerimi değiştirdim daha sonra makyaj masama gidip saçlarımı hafif dalgalar yaptım ve üzerine uygun bir makyaj yaptım. İşim bitince etrafı hızla topladım. Arabamın anahtarlarını alıp evden çıktım. Saat sekiz'de sahne alacaktım ve yaklaşık yarım saatim vardı. Bornova'nın sokaklarında süratle ilerlemeye başladım.
Nihayet gelebilmiş tim ,Vay be ne kadar kalabalık yaklaşık üç aydır Vegas'ta çalışıyordum ve ilk defa bu kadar kalabalık görüyordum . Birden arabamı nereye park edeceğimi düşündüm ama son anda aklıma gelen Vale detayıyla arabamdan hızla inip anahtarı kapıda duran Vale 'ye attım ve göz kırptım, oda hafifçe tebessüm etti. Koşarak içeriye girdim ve doğruca odama gittim. Hızla makyajı mı tazeleyip sahneye çıkmak üzere ilerlemeye başladım. İçeriden karışık ve yüksek sesler geliyordu bir an kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim nefesimi ne kadardır tutuyordum bilmiyordum ama bıraktığımda bir an için gözüm karardı sahne ışığının kapanmasıyla kulüpteki sesler kesildi, büyük ihtimalle herkez sahneye bakıyordu. Hızlı adımlarla sahneye çıkıp mikrofonun başına geçtim.
Oha çok kalabalık.
Etrafı mı hızla süzdüm. Saniyeler sonra bakışlarım siyah takım elbiseli kirli sakkallı ve takım elbisesinden daha siyah gözleri olan birisiyle kesişti.
Bu adamı sanki bir yerden tanıyordum.
Sahne ışıkları bir anda yandı ve arkadan ritim çalmaya başladı mikrofon'u başlığından çıkardım ve dudaklarıma doğru götürdüm. Boğazımı temizledim ve Mavi gri ' nin Dünyanın en güzel kızı isimli şarkısını söylemeye başladım. Sesim beklediğimin aksine titrememişti ama ellerimin titremesini önleyememiştim .başımı kaldırıp seyircilere baktığımda siyah gözlü adamı yine bana bakarken gördüm hemen bakışlarımı kaçırdım. Şarkı bitince Miçhael Buble'nin Sway adlı şarkısına giriş yaptım üzerindeki paniği bir nebze olsun atmıştım. Şarkıyı bitirdikten sonra seyirciden güçlü bir alkış koptu. Alkışlar sona erince derin bir nefes aldım ve sahneden çıktığımda siyah gözlü adamla karşı karşıya geldim. gözleriyle beni baştan sona süzüp yanıma yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi kapattı.
" İyi iş çıkardın" Dedi
Bana diyordu değil mi?
Kendimi toplayıp hemen cevap verdim.
" Tanışıyormuyuz beyefendi "dedim.
Gözlerimi ona dikip vereceği cevabı bekledim O'da tek kaşını kaldırıp bana dikkatle baktı sanki o' da hatırlamaya çalışıyor gibiydi.
Ve beynime düşen jeton lâ adamı hatırladım.
bu adamı Bodyguartlarla konuşurken görmüştüm o zaman da yanın'da bir sürü adam vardı ortalıkta mafya gibi dolanıyordu yoksa bu Gamzenin bahsettiği Vegas'ın sahibi miydi olamazdı değilmi? Dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.
Ateş: "Ben Ateş Arslan sen beni tanımıyor olabilirsin ama ben çalışanları mı tanırım Asil hanım." Dedi duygu barındırmayan bir sesle içimden ona
Soğuk nevale demek geçti bir an ama kendimi tuttum.
Asil: "Ben özür dilerim tanıyamadım" dedim mahcup bir ses tonuyla.
Ateş: " Bir Daha olmasın " Dedi sesinin tonunu koruyarak daha sonra arkasını dönüp hızla uzaklaştı diğerleri de onunla beraber gitti.
Ukala herif
İnsan bir 'önemli değil' falan derdi nolacak kendini beğenmiş işte.
Bekir abi'nin sesiyle daldığım düşüncelerden kurtuldum ve ona doğru döndüm.
Bekir:" Asil hadi on dakika sonra sahne alacaksın gel de makyajını tazeleyelim. "Dedi
Zaman kaybetmeden arkasından gittim. Kısa süre sonra makyajım tazelendi ve sahneye çıktım. Hızla insanları süzüp 'ukala bey ' i aradım ama yoktu. Işıkların açılmasıyla Teoman 'ın Mavi kuş ile küçük kız isimli şarkısını seslendirmeye başladım. Şarkı bitince seyirci ye selam verip sahneden indim ve çantamı alıp kapının önüne çıktım.
Gözlerim Valeyi aradı o sırada arkamdan gelen ;
" Buyrun " Sesiyle arkamda duran Vale ye döndüm ve anahtarı alıp arabama bindim buraya gelirken ki hızımın yanısıra ağır,ağır sürmeye başladım camı mı indirip temiz havayı içime çektim huzurum kısa sürdü aniden çalan telefonla irkildim ve çantamdan telefonumu çıkarıp kimin aradığına baktım arayan benim için dünyalara bedel olan abim di telefonu açtım .
Asil:" Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor sinyal sesinden sonra mesaj bırakabilirsiniz. "Dedim.
Abim derin bir iç çekti bir süre sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başladı.
Burak: Asil sana bir şey söylemem gerek kakanın sırası değil. " Dedi.
Asil: " Dinliyorum abi. " Dedim.
Burak: "Asil hani Babam hep iş seyahati deyip evden giderdi hatırlıyor musun? " Dedi.
Ne alakaydı şimdi bu?
Asil:"Evet hatırlıyorum abi Babamın herkez den sakladığı şu gizli işleri. " Dedim bıkkınca.
"Asil Babamız mafyaymış bu sabah saat dört civarında beykoz Caddesi'nde bir silah sesi duyulmuş. Sabaha karşı çalan telefonla öğrendim babamız vur-"
Lafını kestim çünkü devamı can yakıcıydı bunu anlamıştım.Asil : " Sakın! Sakın söyleme." Dedim ellerim titrerken
...
Umarım kurgum hoşunuza gitmiştir sevgili okurlarım beni destekleyip bu yolda yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim üpüldünüz bir dahaki bölüme görüşmek dileğiyle.İnstagram: @gizlinumaraofficialll
G. N
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ NUMARA
RandomBir insan'nın bir anda hayatı değişebilir mi? bir tane adam onu altüst edebilir mi? ilk baş ağladı, sarsıldı, ayaklarına dikenler battı sonra kalbine gerçek değil ama ruhen hissetti bunu ama hayat onu o kadar acımasızlaştırdı ki kimseyi görecek göz...