Sabah saat sekizde kalktım. Okul saat onda başlayacaktı. Hemen giyindim.
Bunları giymiştim. Kahvaltıda meyve suyu içtim ve meyve salatası yedim. Saat sekiz buçuk olduğunda her işim bitmişti. Makyaj yapmayan biriydim. Makyaj yapmayı sevmiyordum daha doğrusu. Okul çantamı alıp arabama bindim.
Bir tane starbucks bulup ice latte aldım. Kurtarıcımdı. Sonra arabayı okula doğru sürdüm. Okuldaki kızları görünce çanta olarak çok yanlış bir seçim yaptığımı anlamıştım. O yüzden tam gaz eve sürdüm. Çantamın içindekileri
ŞU şantaya koydum. Sonra yine tam gaz okula sürdüm. Okuldakı kızları görünce midem bulanıyordu. Kişilikleri ve yaptıkları filli boya makyajlar beni öldürüyordu. Gözlerim için sağlıksızdı. Neyse takmadım ve müdürün odasına gittim. Sınıfımı sordum.
Yarım saat sonunda sınıfımı bulmuştum. ÇOK BÜYÜKTÜ OKUL. Sınıfa girdiğimde hoca ders anlatıyordu. Yeni gelen kişinin ben olduğumu söyledim. Hoca yeni olduğum için sorun etmedi. Ve sınıfa kendimi tanıtmamı söyledi. Sınıfa ilk defa bakıyordum. SİKTİR. Bill bu sınıftaydı. HATTA TOM DA VARDI. İkisi de farklı sıralarda oturuyolardı. Heralde çok konuşuyorlardı. Hoca kimin yanına oturacağımı görmek için sınıfı süzüyordu. Ve eliyle Tom'un yanını gösterdi.
-Hoca- Tom'un yerine geçebilirsin kızım.
-Ben- ve -Tom- NE?!
-Hoca- Yanı boş olan tek kişi o ve şu an yer değişikliği yapamam üzgünüm.
-Ben- Peki hocam siz ne derseniz.
Üfleyerek Tom'un yanına geçtim.Ders geçmek bilmiyordu. Tom'da sıkılmış olacaktı ki sırasının altından telefona bakıyordu. O sırada hoca onu yakaladı.
-Hoca- Tom derste telefona bakmıyoruz.
-Tom- Tamam hocam pardon.
Ben Tom'un yanında kıkırdıyordum çünkü saniyesinde yakalanmıştı.
-Ben- Bu kadar mo beceriksizsin?
-Tom- Sus DERSİ DİNLİYORUM
-Ben- Ay pardon çok önemli çünkü.Bu arada hocada ilk günden ders işliyordu. Dersi dinleyen var mı diye bi etrafa baktım. Yoktu. Bende telefonu çıkardım ve oynamaya başladım. Allah'tan Tom ispiyoncu değildi. O yüzden ders sonuna kadar telefona baktım. Teneffüs zili çalınca telefonumu aldım ve kantine inmek üzere sınıftan çıktım.
-Ben- Bak telefona böyle bakılır.
-Tom- İspiyonlamadığım için bakabildin.
-Ben- Ben seni ispiyonladım sanki.Kafama vurup gitti. O sırada yanima mide bulandırıcı kızlar geldi.
-MBK- Kızım sen hayırdır?
-Ben- Ne oldu?
-MBK- Sen şaka mısın? Az önce Tom'la konuştun.
-Ben- Ee nolmuş bunda? Kurallarda Tom'la konuşamamazlık diye bir şey yok?
-MBK- Ben koyuyorum artık var mı?
-Ben- Var kardeşim konuşturma beni şurda ilk günüm zaten.Kızın yanından geçip gittim. Otistik miydi neydi. Kantime gitme kararından vaz geçtim. O sırada yanıma daha önce hiç görmediğim bir kız geldi.
-DÖHGBK- Şey merhaba.
-Ben- Meraba
-DÖHGBK- Benim adım Amie.
-Ben- Memnun oldum ben de Zeynep.
-DÖHGBK- İsmin çok güzelmiş sen Alman değilsin galiba?
-Ben- Evet değilim. Türkiye'den geldim.
-Amie- Türkiye mi? Hep gitmek istemiştim. Bu arada Ashley ile konuştuğunı gördüm de. İyi ayar verdin,
-Ben- Ashley mi? Az önce konuştuğum makyajı iğrenç olan kız mı?
-Amie- Evet o kız. Okuldaki çoğu kızı emri altına almış. Hiç sevmiyorum o kızı. O yüzden hiç arkadaşım yok. Bende sen yeni geldim diye arkadaş olabiliriz diye düşünmüştüm.
-Ben- Tabii ki arkadaş olabiliriz. Benim de hiç arkadaşım yok. Çok iyi olur.
-Amie- Çok sevindim. Dersin başlamasına on dakika var daha. Bahçeye inelim mi?
-Ben- Tabii ki bende inmek istiyordum.Amie çok tatlı bir kızdı. Aşırı sevmiştim. Aslında neden Tom'la konuştuğumu sormaması garibime gitmişti. Görünüşe göre popüler biriydi. Ayrıca kafam hala acıyordu. Bunun acısını çıkaracaktım. Bahçede de Tom vardı.
-Ben- ALLAH AŞKINA ŞU ÇOCUĞJ GÖRMEDEN NEDEN DURAMIYORUM?
-Amie- Tom'u mu diyorsun?
-Ben- Evet.
-Amie- Nereden tanıyorsun ki onu?
-Ben- Maalesef komşum olur kendisi. Komşuluğu yetmezmiş gibi bir de sıra arkadaşım. ŞİMDİ DE BAHÇEDE! GÖREMEDEN DURAMIYORUM.Amie tam bir şey diyecekti ki arkamdan biri ittirdi. Ashley'di bu. Beni ittirdiği yetmezmiş gibi bir de Amie'yi ittirdi. İşte bu kırmızı çizgiydi. Yumruğumu tam suratının ortasına geçirdim. Orospu çocuğu yerinde duramıyordu. Burnunu tutarken düştüğü yerden kalktı. Ağlayarak tuvalete koştu.
-Ben- Bu da yumruğa aç gözlü maşallah.
Bunu biraz yüksek sesle söylemiştim galiba. Herkes garip garip bana bakıyordu. Napıyım? Sinirlenmiştim bir kere. Rizeliyim ben bide. Kriz geçiririm.Sinirli bi şekilde sınıfa doğru yürüdüm. Orospu çocuğu ile aynı sonofta feğildim allahtan. Aynı sınıfta olsam neler olurdu neler. Sıçardım tam anlamıyla. Hatta ben değil o sıçardı. Ben daha ters tarafımı göstermemiştim ona. Bu sadece küçük bir sinirdi. Sikerim belasını derken sınıfa Tom girdi. Sırıtıyordu.
-Tom- Elimiz de ağırmış ha
-Ben- Siktir Tom konuşamam şu an
-Tom- Oo küçük fare simirlenmiş.Kalkıp gittim. Bu derse girmeyecektim. Hatta okuldan hastayım diye çıkacaktım. İlk günümün içine etmişlerdi. Müdürün odasına girip hasta olduğumu söyledim. Müdür çıkmama izim verdi. Tam eşyalarımı toplamış okuldan çıkacaklen Ashley geldi. Bu sefer elinde jilet vardı. Koluma bir çizik atmıştı. TÜRKÜM LAN BEN!
-Ben- ŞİMDİ ANANI SİKTİM KIZIM
Saç baş daldım ona. Kız ağlayarak okuldan çıktı. O sırada arkamda kikirdeme duydum. Tom, Bill ve yanındaki iki erkek bizi izliyordu.
-Tom- Aa okulun hasta çocuğuna bak.Tomun suratına tekme atıp çıktım okuldan. Bir kaç teknik biliyordum işte. Siyah kuşaktım. Eve geldim
________
Ay ellerim yoruldu hadi size iyi okumalar