Tattoos • TaeKook

Three

"neredeydin?" "Hoseokun yanındaydım diyorum ya" jae şüpheci bakışlarla bir süre beni süzmüş daha fazla kurcalamadan arkasina yaslanarak telefona gömülmüştü. "Yarın sabah dersin varmı?" Kucağımda ki laptop ile uğraşırken sakin bir ses tonu ile cevap vermiştim. "Gece sevişelim de geç neden umursuyormuş gibi yapıyorsun" jae sesli bir kahkaha atarak arkadan bana sarılmış ve boynuma öpücüklerini bırakmıştı. "Hayır sadece dersin olup olmadığını merak ediyorum, yoksa yarın sabah beraber kahvaltı yapalım" başımı hafifçe yana döndürmüş bana bakan gözlere bakarak gülümsemiştim. "Olur fakat şuan mutfaktan bana su getirebilirmisin" jae gülümseyerek bana baktıktan sonra ayağa kalkmış mutfağa doğru ilerlemişti. Beni göremeyeceğine emin olduğum an masanın üzerinde duran telefonu hızla elime almış rehberde Jeon Jungkook isimli kişiyi aratmaya başlamıştım. Numarayı bulmanın heycanıyla gülerken hızla kendi telefonuma aktarmış aklımdan çıkmayan geceyi düşünüp duruyordum.
////////////////////////////////

Seviştiğiniz kişinin en yakın arkadaşı ile sevgiliyseniz ona yazmalımıydınız? Peki ya İşi biter bitmez giden ve hiç bir numara bırakmayan birinin peşinden bu kadar koşarmıydınız? Odaya geçtiğimiz andan itibaren loş ışıklardan dolayı yüzünü çok fazla göremediğim o adamın yüzü aklımdan silinirken her bir dövmesi hala aklımın en derin yerinde hapsolmuş biçimdeydi. Yatağımda dönüp dururken dinmek bilmeyen düşünceler ile savaşmaya çalışıyordum. Neden en yakın arkadaşının sevgilisiyle yatarsın ki, bunu yapacak kadar iğrenç birimi yoksa onunda bir sebebi varmı.. jae gibi bir adam herkese herşeyi yapabilecek bir potansiyele sahiptir.
Ne olursa olsun bu düşüncelerin sonunda ona ulaşacağım, daha fazla düşünmeye gerek yok.

*"Jeon" adlı numara aranıyor*

Çalıyor....

Çalıyor....

"Alo?"
Duyduğum ses ile kalbim hiç olmadığı kadar büyük bir gerginlikle atıyordu.
"Sen.."
Derin bir nefes alarak konuşmamı yeniledim.
"Sen jeon'sun öyle değilmi?"
"Öyleyim, sen de bardaki kızılsın."
Duyduğum cevap ile dona kalmışken Jeon tekrar konuşmaya başlamıştı.
"Derin ve farklı bir sese sahipsin, tüm gece ise sesini yakından dinledim tanımama şansım varmı?"
"Anladım.."
"Neden aradın?"
"Ben.."
Derin nefesler alarak elimde tuttuğum saate sessizce göz gezdirdim.
"Senin saatin bende"
"Kalabilir"
"Olmaz üzerinde senin baş harfin ile bir harf var, önemli olmalı senin için sevgilin aldıysa falan geri vermek istiyorum"
"Sevgilim yok."
"Vermek istiyorum"
Diğer tarafta duyduğum iç çekiş ile heyecanla cevabı bekliyordum.
"Atacağım konuma getirirsin."
Cevap verecekken kapanan telefon ile sessizleşmiş sessizce ekrana bakıyordum. Gelen mesaj bildirimi ile şehir merkezinin en popüler alanlarında olan bir dövmeci salonu ile karşılaşmıştım.