Karşısında dikildiğim salona bir süre sessizce göz gezdirdim. Içimde dinmek bilmeyen heyecanım ile içeri ilk adımımı atmıştım. Geçen seferki gibi beni ilk karşılayan kişi küçük yapılı sarışın oğlan olmuştu.
Sarı saçlı oğlan konuşmaya başlamadan lafa girerek onu susturmuş ve hafifçe sırıtmıştım."Randevum var."
Sarı saçlı oğlan tekrar konuşmak için kendisini öne attığında ifademi hiç bozmadan konuşmaya devam etmiştim.
"Saat 18.00'da yani tam şuan."
Bana sinir olduğuna emin olduğum küçük oğlan kaşlarını çatarak bana odayı göstermiş ve tekrar kalktığı sandalyesine oturmuş gelen aramalarla ilgilenmeye başlamıştı.
Kapıyı çalma gereği duymadan aralamış, ilk olarak odaya göz gezdirip gördüğüm tanıdık beden ile içeri girmiştim.
"Stili göster ve geç"
Söylediği koltuğa otururken gözlerimi ondan hiç ayırmamıştım. Seçtiğim stili görmek için bana doğru döndüğünde hiç bir şey yapmadan onu izlediğimi fark etmiş yüzündeki tüm tepkisizliği ile konuşmaya başlamıştı.
"Stili göster."
"Stil yok. Sırtıma, kalçamın üzerine bir kanat dövmesi yaptırmak istiyorum, tasarımcı değilmisin oluştur."
Bir süre tüm tepkisizliği ile bana bakmaya devam etmiş ardından eline aldığı bir kalemle önündeki kağıda bir şeyler karalamaya başlamıştı. Oturduğum yere yaklaşıp elindeki kağıdı yavaşça bana doğru uzatmıştı.
Kağıdı gördüğüm an nasıl bu kadar kısa bir süre içerisinde internetteki modellerin yüzlerce katı bir çizim yaptığını düşünüyor kağıttan gözlerimi alamıyordum.
"Olduysa tişörtünü çıkar yüz üstü yat."
Bir süre daha eşsiz çizimini inceleyip sessizce ona bakmış, tişörtümü yavaşça çıkarırken bana sırıtarak baktığını fark etmiştim.
"İzler hâlâ var."
Onu duymamış gibi yüz üstü yatarken, elime aldığım telefonum ile bir kaç fotoğraf çekmeye başlamıştım. Jeon deseni dövme yapacağı bölgeye aktarmış, desenin tamamen derime geçmesini beklerken makineleri hazırlamaya başlamıştı.
"Yaklaşık 15 dakika beklemesi lazım"
Başımı hafifçe ona doğru döndürerek bana bakmadan makineler ile ilgilenen Jeon'a bakmıştım.
"Neden, sakızdan çıkan dövme gibi işte hemen yapışması gerekiyor"
Jeon önündeki aynadan saniyelik olarak tepkisiz bir ifadeyle bana bakıp tekrar önüne dönmüştü.
"İyice yapışması lazım desenin, dövme yaparken hata olmaması için."
Tekrar önüme dönüp telefonumla uğraşırken belimde hissettiğim soğuk eller ile irkilmiştim. Elleri yavaşça belimi okşarken kulağıma doğru yaklaşan suratı nefesimi kesmek üzereydi.
"Söylesene buraya gerçekten sadece sikik bir dövme için mi geldin"
Hafifçe sırıtmış kapattığım gözlerim ile konuşmaya başlamıştım.
"Ne için gelmemi isterdin?"
Jeon belimdeki ellerini kalçama doğru indirirken artık soğuktan irkiten elleri sıcaktan bedenimi kavuruyordu.
"Buna dövme ücretini öderken karar ver"
Hafifçe doğrulurken ellerini bedenimden çeken Jeon'a bakıp oturur pozisyonumu almıştım. Önümde duran bedeni pantolon kemerine geçirdiğim parmaklarım ile kendime daha çok yakınlaştırıp onunla göz teması kurmuştum.
"Ödemek istiyorum"
Jeon sırıtarak bana bakarken çözdüğüm kemeri yere atmış, pantolon fermuarını yavaşça indirmiştim. Baksırından beliren penisi üzerinde elimi gezdirirken göz temasını asla kesmiyordum. Baksırını yavaşça indirip beliren penisine bakarak ellerimle kavramış, tekrar göz temasına geçip sırıtarak dudaklarımı yalamıştım. Dilimi yavaşça kavradığım penisin ucunda gezdirirken kasılan surat ifadesini izlemek bana daha çok zevk veriyordu. Ağzıma alabildiğim kadar alırken önüme düşen saç tutamlarımı tek eliyle kulaklarımın arkasına atarken ellerini yavaşça saçıma geçirmiş, kısık ve boğuk sesiyle konuşmaya başlamıştı.
"O kadar güzel görünüyorsun ki seni çekmek istiyorum."
Yavaşça ayrıldığım penisinden gözlerimi ayırıp başımı kaldırmıştım.
"Rüyanda görürsün, telefona yaklaşırsan seni bitiririm."
Tekrar kavradığım penisine yaklaşıp ağzıma alacağım sırada saçlarıma geçirdiği ellerini sıkılaştırıp sertçe kendisini bana doğru ittirmişti. Boğazıma kadar hissederken baldırlarına geçirdiğim tırnaklarım ile onu uzaklaştırmaya çalışıyordum. Aniden bıraktığında geriye doğru savrulmuş nefes alış-verişlerimi kontrol altına almaya çalışırken sırıtan suratına bakıyordum.
"Önümde diz çökmüş bana meydan okumaya çalışırken iki kere düşün"
Alaycı bir kahkaha atarak doğrulmuş tekrar ellerim ile kavradığım penisi ağzıma alırken, dişlerimi değdirmemeye özen göstererek yaptığım ağız işi ile, Jeon bir süre boğuk sesiyle kısık kısık inlemiş ve konuşmaya başlamıştı.
"Geliyorum, çekil."
Kendi kendime sırıtıp daha çok ağzıma yerleştirdiğim penis ile Jeon'a bakıp göz temasını kesmeden beklemeye başlamıştım. Daha fazla dayanamadan ağzıma gelen Jeon ile taşan ve dudaklarımın kenarlarına gelen menileri dilim ile temizlerken çenemi kavramış, baş parmağıyla dudaklarımı okşarken yüzündeki sırıtışı ile bana bakıyordu.
"Afferin"
Dudaklarından süzülen son kelime ile geri çekilen Jeon pantolonunu giyerken sessizce onu izlerken kendimden geçiyor gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tattoos • TaeKook
Fanfic"Bırakta vücuduna bırakabileceğim tek iz, dudaklarımın sebep olduğu morlukların olsun."