Hastanenin koridorunda çıkış kapısına doğru ilerleyen Güven, biraz ileride bir ileri bir geri gidip duran Yaman’ı fark eder. Yanına yaklaştığında seslenir.
“Yaman? Ne oluyor? Bir sorun mu var?”
Söyleyip söylememek arasında gidip gelen Yaman Ali, kendini çaresiz hissederek söze girer. “Annem yok ortada.”“Nasıl yani?”
“Dedemle atışmışlar herhalde, ben de bilmiyorum tam. Arabayı almış gitmiş saatlerdir de yok. Buraya geldim ben de belki buradadır diye ama yok.”
“Annen akşamüstü çıktı buradan oğlum...yok burada. Niye atışmışlar dedenle?”
“Bi bilsem... nerede olabilir bu kadın aklımı kaçıracağım, telefonuna da cevap vermiyor.”
Söz konusu Neslihan olunca endişelenmemek mümkün olmasa da oğlunu sakinleştirmek için kendi endişesini bir kenarı bırakmaya çalışır Güven.
“Oğlum annen çocuk mu, biraz kafa dağıtmak istemiştir nefes almak istemiştir. Haber verir o sana, endişelenme.”
“Bilmiyorum doktor..kaç kere aradım, dönmedi. Ya bir şey olduysa?”
Güven elini Yaman’ın omzuna atar.
“Çocuk bi dur, sakin..”
Tam o sırada Yaman Ali’nin telefonuna gelen mesaj sesi duyulur. Hızla alır eline telefonu. Mesajı görünce derin bir iç çeker.
“Annem...iyiyim ben beni merak etmeyin biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var yazmış. Ne oldu annemle dedem arasında da annem bu hale geldi...” diye konuşur kendi kendine.
Az çok da olsa ne olduğunu tahmin edebilen Güven, Yaman Ali’nin işkillenmemesi için çabalar.
“Olur böyle şeyler ama düzelir merak etme, üstüne gitme annenin. Biraz yalnız kalsın toplasın kafasını, bak iyiymiş işte. Hadi sen git eve, kardeşlerinin yanına. Onlar da merak etmesin. Tamam?” deyip göz kırpar.
Her ne kadar ikna olmasa da burada daha fazla yapacak bir şey bulamayan Yaman Ali, Güven’in yanından ayrılır.
Güven bir yandan Neslihan’ın nerede olduğunu ne halde olduğunu düşünüp endişelenirken arabasına geçip aklına gelen yerlere gitmeye karar verir. Tam o sırada telefonu çalar arayanın Hayri Baba olduğunu görür.
“Alo Hayri Baba?
“Güven, oğlum kusura bakma rahatsız ettim seni işin gücün arasında ama başka kimi arayacağımı bilemedim.”
“Yok ne kusuru Hayri baba olur mu öyle şey, hayırdır?
“Hanım kız burda..”
“Kim?”
“Senin Neslihan...oldu baya geleli.. Tek başına içiyor. Pek iyi gözükmedi benim gözüme, ben de seni arayıp haber vereyim dedim.”
Güven derin bir iç çeker, Neslihan’ın nerde olduğunu bilmenin rahatlığıyla.
“Sağ ol Hayri baba sağ ol...ben birazdan ordayım.”
-----------------------------------------------------------
Meyhaneden içeri girdiğinde gözleri hemen Neslihan’ı aramaya başlar. Biraz etrafına bakındıktan sonra gözleri her zamanki masalarında arkasına yaslanıp manzarayı izlerken rakısını yudumlayan Neslihan’ı görür. Yüzündeki hüznü buradan bile görememek mümkün değildir.
Yanına yaklaştığında Neslihan’ın göz ucuyla kendisine bakıp tekrar kafasını çevirdiğini görür. Hiçbir şey demeden karşısına geçip oturur.
Bir süre sonra Neslihan’ın sesi duyulur.“Sen nasılsın buldun beni?”
Güven, Neslihan’ın bu sorusu karşısında sessizliğe bürünür; gözlerini ayırmadan sadece ona bakmaya devam eder sanki içinden geçenleri, asıl söylemek istediklerini anlaması için Neslihan’a zaman tanıyor gibi. Ardından bakışları biraz ilerideki masaya doğru kayar.
“Hayri baba…”
Neslihan, hiçbir şey demeden Güven’in bakışlarını takip eder. Kendince bunu nasıl tahmin edemediğini sorgular. Ne de olsa Hayri Babayla da seneler sonra nefes almak için kaçtığı bu yer ile de tanışmasına sebep olan kişi Güven olmuştur zamanında. Bir süre sessizlikten sonra düşünceleri Güven’in sesi ile dağılır.
“Bakma öyle adama. Hafızası sağlamdır onun…hatırlamıştır sana rakının iyi geldiğini, kıyamamıştır.” Diye bitirir cümlesini yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadan.
Neslihan, bakışlarını bir anlık dalıp gittiği pencereden ayırıp, Güven’e çevirir. Onun yüzünde beliren gülümsemeyi bir türlü kendinde bulamıyordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
güvnes- one shots
Romanceyeniden partner olmamız şerefine; güvnes sahnelerinden kısa hikayeler