seni istiyorum

3.7K 72 20
                                    


Başarılı geçen ameliyatının ardından üzerindeki kıyafetlerden kurtulduktan sonra elindeki topu her adımında yerde sektirerek hastanenin koridorlarında nereye gittiğini bilmeden ilerleyen Güven, günlerdir içinde gittikçe büyüyen bu huzursuzluktan bir türlü kurtulamıyordur. İlk günlerde her ne kadar inkâr etse de artık durumun farkındadır ve ne inkâr edecek gücü ne de inkâr etmesi için gereken bir sebebi kendinde bulamıyordur. Her şey bütün çıplaklığıyla ortadadır aslında...Neslihan. Tam altı gün olmuştur Neslihan'la konuşalı. En son konuşmalarından beri ne doğru düzgün onu görmüş ne de sesini duymuştur. Gerekmedikçe aynı ortamda bile bulunmayışları ve buna sebep olanın bizzat Neslihan oluşu canını tahmin ettiğinden bile çok sıkıyordur. Birkaç kere hastanede denk geldiklerinde konuşmaya çalışsa da her defasında doğru düzgün gözlerinin içine bile bakmadan kestirip atmıştır. Sanki herhangi bir iş arkadaşıyla konuşuyor gibi, önemsiz; konuşmaya, vakit geçirmeye değmeyecek biri gibi...Belki daha fazla görürüm onu umuduyla en erken saatte hastaneye gelip en geç saatte hastaneden ayrılsa da Neslihan'ın sadece işi olduğunda hastaneye gelmesi ve işlerini bitirir bitirmez ayrılması ona hiçbir fırsat tanımamıştır. Birdenbire neden bu kadar yabancılaştığını anlayamıyor düşündükçe de kafayı yiyecek gibi hissediyordur. Derin bir iç çekerek elindeki topu sektirmeye devam ederken kafasını kaldırıp koridorun sonuna baktığında ayaklarının onu aklındaki ve kalbindeki yere getirdiğini fark eder. Olduğu yerde durup camdan Neslihan'ın odasının içine bakar. Sandalyesinde oturmuş, burnunun üzerine düşen gözlüğü ile önündeki dosyalarla ilgilendiğini görür. Öyle odaklanmıştır ki kafasını bir anlığına bile kaldırmaz. Gözlerini ondan ayırmadan adımlarını odaya doğru yaklaştırır. Neslihan dosyalara bakmaya devam ederken parmaklarının arasındaki kalemi bir sağa bir sola sallayışını izler. Bu da demektir ki baktığı dosyadaki bir şeye canı sıkılmış ve işin içinden çıkamıyordur. Birazdan o kalemi sinirle masaya fırlatacak kesin diye geçirir içinden. Tıpkı zamanında evlerindeki masanın etrafına yerleşip beraber ders çalıştıkları sırada Neslihan'ın sinir olduğu herhangi bir konu karşısında elinde tuttuğu kalemi hızla sallayıp ardından elinden fırlatarak önce kendi odağını ardından da Güven'in odağını başka yere çektiği gibi. İstemsizce yüzünde bir gülümseme oluşur Neslihan'ın bu hallerini hatırladıkça. Tam o sırada tıpkı tahmin ettiği gibi Neslihan'ın elindeki kalemi dosyanın yanına fırlatıp saçlarını geriye atarak arkasına yaslanışını seyreder. Kapının önüne geldiği sırada Neslihan kolundaki saate bakıp derin bir nefes aldıktan sonra önce gözlüğünü masanın üzerine bırakır ardından da yerinden kalkar. Odadan çıkacağını düşünerek daha fazla zaman kaybetmemek adına hemen kapıyı tıklatır.

"Gel."

Güven içeriye adım atıp Neslihan ile göz göze geldiği an Neslihan, duruşunu dikleştirip bakışlarına farklı bir perde indirerek bir süredir aralarında oluşan o görünmez duvarı tekrar ortaya atar.

"Neslihan...müsait miydin?"

"Konu neydi?" diye sorar Neslihan bir yandan ceketini alıp üzerine giyerken.

Güven önce sesini çıkarmadan Neslihan'ın odanın içinde hareket edişini izler. Sanki kendisi yokmuş gibi. Masanın üzerindeki eşyalarını toplar, ceketini giyip çantasını eline alır. "Yaman aradı beni. Bizimle bir şey konuşmak istiyormuş. Akşam senin evde toplansak olur mu dedi."

Neslihan olduğu yerde durur. "Bana hiç böyle bir şeyden bahsetmedi."

"Beni arayınca ben dedim iletirim ben annene diye, ondan söylememiştir."

"Toplanacak başka yer yok muymuş? Neden senin evinde buluşuyoruz? Ayrıca ne konuşacakmış?"

Güven, Neslihan'ın ev hakkında yaptığı yoruma sessiz kalmayı tercih eder. "Orasını bilmiyorum bir şey demedi hayta. Hem ben de bir şey konuşmak istiyordum seninle ama sen...dışarı çıkıyorsun herhalde."

güvnes- one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin