Kendime geldiğimde çok rahatsız bir pozisyondaydım.
Gözlerim açık olduğu halde her yer karanlıktı ve uzuvlarımı hareket ettiremiyordum.
Demek seni kaçırıp bağladılar Jisoo? Hii! Hiç yakıştıramadım(!)
Kes sesini,Soyaa.
Deli gibi hareket etmeye çalışıyordum ama kıpırdayamıyordum.
Yerimde adeta tepinirken bir adım sesi duydum.
Biri geliyor.
Sahi mi ya? Ben hiç anlamamıştım!
Yerimde sakinleşip gelen kişiyi beklemeye başladım.
Gelen kişini parfümü Gucci,yüzde doksan ihtimalle erkek,tabii bazı kadınlar erkek parfümü seviyor. Hafif sigara kokusu var,büyük ihtimalle az önce içmiş.
Allah razı olsun ya!
Gelen kişi çok şükür ki aklına geldi de kapıyı kapattı.
Zaten donuyorum anasını satayım.
"Nasılsın,Jisoo-sshi?"
Doğru tahmin,erkek.
Sırıttım.
"Mükemmel."
"Güzel." Derin bir iç çekip devam etti.
"Seni niye kaçırdığımı merak ediyorsun değil mi?"
"Tch. Birsürü düşmanım var. Yani vardı." Diyip kahkaha attım.
"Şuan külleri ormanın derinliklerinde~"
"Şimdi ipleri ve gözlerini açacağım ve sen de uslu kız olup dediklerimi yapacaksın?"
Dudağımın bir kenarı hafifçe kıvrılırken "Tabii..." Diye mırıldandım.
Asla ipler çözdüğünde yüzüne tekme atmayacaksın Jisoo.
Dediğini yapıp ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Sonra da gözlerimi açtı.
Aman Tanrım!
Bu tip halis mi?
Bu insan mı lan?!?!
Umurumda değildi. O düşmandı.
Yumruk atmaya kalktığımda elimi tuttu ve elindeki sonradan fark ettiğim elektro şoku bana doğru uzattığını hatırlıyorum.
Sonra yine,uzun bir karanlık.
Bı de bayıl istersen Feriha!