-10-

388 29 3
                                    

Çoktan eve ulaşmıştık. Ben banyo yapmış ve üzerimi giyinmiştim. Bayan Dean'ı ise en son mutfakta görmüştüm. Şuan ise odamda takılıyordum. Aşagı inmiyordum inmeye çekiniyordum. Bu eve taşındıgımdan beri sadece bir kişiyi getirmiştim oda bir kaç günlük sexs hayatım dogrultusunda getirdiğim biriydi. Adını bile unuttum o derece yani.

Şimdi mutfaga insem ne olur ki? Bişey olmaz degilmi? Olmaz olmaz. Kapıyı yavaşça açtım ve merdivenleri tek tek indim. Mutfaga girdim ve tencerenin başında kaşık ile tencereyi karıştımakla meşgul olan bayan Dean'a kışkırtma amaçlı yaklaştım. Tik'i olup olmadıgımı bilmiyordum ama hissettigim kadarıyla vardı. Ellerimle bayan dean'ın ince beline sinsice yaklaşırken birden arkasını dönüp ellerimi yakalaması bir oldu. Özel güçleri var bu kadının.

Kadını hem seviyor hemde uzak duruyorsun. Karar vermen gerek Carol var daha onu ne yapacaksın?

"bir şey yapmayacağım" şükürler olsun ki dedigim şey bayan Dean ile yapacagım şeye aynı anda denk geldigi için şanslıydım.

"niye o zaman avına yaklaşan aslan gibi siniriyorsun arkamda?"

Masumca gülümsedim ve poposuna kendimi hafifçe sürterek yanından geçtim ve duvara yaslandım.

"ne alakası var bayan Dean? Ben gayet masumca yanınıza geliyordum"

Kaşları hafif çatmış ve bana kötü kötü bakıyordu.

"evet tencerede öyle gösteriyordu bana. Sen benim popomdan ne istiyorsun?"

"rahatsız mı oldunuz?"

Gülümsedi ama bu gülümseme pek masumca degildi. Ocagı kıstı ve bana dogru yavaş adımlarla gelmeye başladı. Geri geride gidemiyordum arkamda duvar var amk.

Ellerini iki tarafımı kapatacak şekilde duvara yasladı. Dudaklarımız arasında 2-3 santim kalacak şekilde durdu "beni kışkırtmak ne kadar hoşuna giderse gitsin istediğini vermeyeceğim."

"sizden istediğim hiç bişey yok bayan Dean" diyerek kolunun altından geçip ocaga dogru ilerledim. Çorbanın altını kapattım. Yanına neyin iyi gideceğini bilmesem bile meyve salatası yapmaya kararlıydım dolaptan gerekli meyveleri çıkarttım ve yıkanması gerekenleri yıkadım. Hepsini kesme tahtasına yıgdım ve dogramaya başladım.

"niyetim sizi kışkırtmakta degildi. Belki biraz olabilir ama fazla degildi. Amacıma ulaşamadım zaten"

"ulaşamamış olman iyi mi? Kötü mü?"

Dudak büzdüm ve omzumu silkeledim "bilmem"

Sonrasında geçen bir saat benim salatayı yapmam, masayı hazırlamamız, yemekleri yiyip-ki zehirlenmedim - bayan Dean'ı göndermekle geçti. Şimdi demeyin ki bana 'sen bu kadını niye hemen gönderdin' kendisini evde bekleyen birinin oldugunu ve acil onla ilgilenmesi gerektigini söyleyip hızlıca gitmişti.

Anlam vermeden arkasından bakmakla yetinmiş ardından çikolata dolu zula kutumu almış ve salona ilerlemiştim. Son 10 dakikadır ise açtıgım filmi degilde yan evden sizinde tahmin ettiğiniz kişinin evinden 'ahh, Valentinaaaa, dayanamıyorum, anneni siktirme bana ne yapacaksan yap' gibi cümleler duyuyordum ve psikolojim cenin pozisyonunda ölmeye başladıgına emindim.

İçimdeki damarlarımda ise sinirden akan kanı hissedecek duruma gelmiştim. Kesinlikle kıskandığımdan degil flimi izleyemediğim içindi lütfen yanlış anlamayın, kıskanmak gibi bir şey kesinlikle YOK!!!!

Çikolata dolu kutuyu sehpanın altına itekledim. Canım çok ama çok sıkılıyordu ve yapacak hiç bir aktivite yoktu. Aklıma iki seçenek indi 1.bara gitmek 2. Dışarıda fotograf çekmekti. İki seçenekte yandaki evden gelen seslerden daha cazipti. Bara gitmek istemiyordum kendimi becertmeye meraklı degildim ayrıca alkol alacak gücü bu gün kendimde görmüyordum.

gxg teacher or student Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin