Part 2 - GEÇMİŞ VE GELECEK

5 1 0
                                    


Zamanın varlığını düşündün mü hiç ya da içinde yaşanılan zamanın nerede başlayıp nerede son bulduğunu? Hiçbir sahne, içinde bulunduğumuz zaman kadar acımasız şekilde kendini gizleyemez. Bu zaman, varoluşunun farkında olmadığımız bir hapishane gibidir. Herkes bu görünmez parmaklıkların ardında varoluş sebebini bekler ama hiç kimse, bu bekleyişin farkında değildir. Peki zamanın kontrolü elimizde olsaydı neleri değiştirebilirdik, hiç bunu düşündünüz mü? Eğer zamanın ta kendisi ipeksi yumuşaklıktaki teniyle ete ve kemiğe dönüşmüş haliyle kollarınızda olsaydı bunun farkına varabilir miydik?

Ali ve Sofya'nın etrafını saran alevler, harabeye dönmüş evi yakıp küle çevirirken Sofya'nın kalbi Ali'nin göğsünde susmuştu. Sofya'nın cansız bedeni Ali'nin kollarında hareketsiz bir şekilde dururken, Ali içinde daha önce hissettiği yalnızlığı, onun bedeninde susmuş kalbiyle yeniden hatırladı. Ateş çemberi yaklaştıkça kendini Sofya'nın ipeksi bedenine siper etmek istiyordu fakat içinde bulunduğu durumun buna mümkün olmadığını düşünüyordu. Alevler yaklaştıkça kollarını biraz daha biraz daha sıkıca Sofya'nın hareketsiz bedenine sardı. Öyle sıkı sarılmıştı ki alevler onları yakıp küle çevirmeden Ali onun canını alacaktı. Yalnız kalmak istemiyordu Ali. Onun kalbi yeniden atsın, gerekiyorsa tereddütsüz kendi kalbi sussun istiyordu. Sessizlik ona yeniden yalnızlık olarak sesleniyordu. Yalnızlık! Kim sonsuz yalnızlığı onun kadar derinden anlayabilirdi ki? Kim olduğu hakkında hiçbir fikri olmasa bile...

Alevler Ali'nin bedeninin etrafını sardıkça daha da güçlenmeye başlamıştı. Binlerce kızıl tonundan oluşan renkli alevler, kızıldan açık yeşile dönerken Ali'nin bedeninden besleniyorlardı. Sofya Ali'nin sımsıkı sardığı kollarında gümüş gri kum tanelerine dönüşerek, alevlerin içinde kaybolmaya başlamıştı bile. Sofya'nın bedeni Ali'nin gözlerinin önünde eridikçe Ali'nin tüm benliğine çaresizlik hükmetmeye başlamıştı ta ki zaman, saatindeki son kum tanesinin eriyip yok olduğunu görene kadar. Son kum tanesinin eriyip yok olacağını görürken gözlerini kapatıp Sofya'ya seslendi: "Dur, gitme! "

Kollarından kayıp giden Sofya'nın son tanecikleri, ellerinin arasından kayıp gitmesin diye sımsıkı yumruklarının içinde hapsetmişti. Cevap geleceğine emin ve tok bir ses tonuyla etrafında bağırmaya devam ediyordu. Hissediyordu cevap geleceğini. "Gitme! Gitmeni istemiyorum! Susma, konuş benimle!"

Ali'nin son sözleriyle birlikte alev çemberinin içinde siyah bir inci tanesi belirdi. Alevlerden etkilenmiyor, tam aksine alevler ona yaklaştıkça etkisini yitiriyordu. Artık karşısında istediği şekilde olmasa da Sofya'nın yaşam kaynağı başka bir formda duruyordu ki cevap çok geçmeden geldi ve konuşmaya başladılar.

Sofya: " Bırak beni. Artık geri dönüşü olmayan bir noktadayız."

"Seni bırakmak mı? Kollarımın arasından kaybolup gittin. Seni nasıl bırakabilirim?"

" Ali, zamanı bırak aksın. Ellerinin içindeki son benliğim yok olmadan bu Araf son bulamaz."

"Ya bırakmak istemezsem?"

"Bazı şeyleri yönlendirebilirsin ama hükmetmek, mümkün değildir zaman, gibi.

Bırak beni. Belki başka bir zamanda, belki başka bir yerde..."

"Tek istediğim buradan beraber kaçmak. Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum."

" Aç gözlerini Ali. Bakmak için değil. Görmek için aç!"

Ali Sofya'nın son sözleriyle gözlerini açıp pür dikkat havada asılı duran inci tanesine bakıyordu. Öylesine parlak ve pürüzsüzdü ki yaklaştıkça, küçük de olsa ayna etkisi yaratıyordu. Bedenini örten bütün elbiseler alevlerin etkisiyle yanıp kül olmuş olmalıydı ki tüm bedeni çırılçıplaktı. Alevler belli bir açıdan kıvrılarak tüm etrafı çevreliyordu. Duvar veya kubbe şeklinde değillerdi. İki yetişkin insanı sarmalayacak büyüklükteki kuş kanatlarına benziyorlardı. Göremese de orada yalnız olduklarından emindi. Bükrek onlarla beraber gelmiş olamazdı ki gördüğü kadarıyla devasa bedeni alevlerle kaplı değildi ve onun olması için oldukça küçüktü. Burada olmasına ihtimal veremiyordu. İçinde duyduğu merak artık korkusunu bastırmaya başlamıştı. Kendince içinde bulunduğu durumu anlamaya çalışıyordu. Tekrar konuşmaya başlamasına izin vermeden Sofya'nın bedensiz sesi yeniden konuşmaya başladı:

Dünya'nın Çobanı AliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin