iii

7 2 2
                                    

minho


gerçek duygularla hareket etmiyordu hyunjin.

bunu anlamam çok uzun sürmüştü.

aptalım ben.

yaklaşık bir yıldır bir ilişkimiz vardı, kimse bilmiyordu jisung dışında bunu hâlâ. sürekli sevişip duruyorduk, ben istemiyordum artık.

ama olsun hyunjin istiyordu, onun fikirleri önemliydi benim için. ben istemeyebilirdim, o istiyorsa yapardım.

9. sınıf bitmiş, yaza girmiştik yine, her ne oluyorsa yazın oluyordu zaten.

o yazda bir şeyler olmuştu, her şeyi iğrenç hale getiren şeyler.

olmaması gereken şeyler olmuştu.

hyunjin

minho'yla sevgiliydik bir yıldır neredeyse, en azından o sevgili olduğumuzu sanıyordu.

aptalın tekiydi minho, aptal bir aşıktı.

benim onunla sadece oyun oynadığımı farkedemeyecek kadar aşıktı bana, belkide farketmişti ama görmezden geliyordu üzülmemek için.

umrumda değildi pek.

sürekli yatakta geçiyordu ilişkimiz, romantik anlar yoktu, sarılmalar yoktu, el ele tutuşmalar ya da tatlı öpücüklerde yoktu.

sadece seks. bence minho da böyle olduğunun farkındaydı ama hoşuna gidiyordu sevgili olmamızın fikri bile, aptaldı..

ben bile farkındaydım ne kadar kötü ve duygusuz biri olduğumun, o farkında değildi ama.

duygularlar önemsizdi, gerçekten öyleydi. hiç bir şey hissetmemektense mutsuz olmayı tercih edecek insanlar vardı bu dünyada, mesela minho. ama ben öyle değildim işte, duygulardan yoksundum. böyle olduğum için asla rahatsız olmuyordum, aksine iyiydi böyle olmam.

hiç duygu hissetmiyor değilim, ama bir insana insan denilebilmesi için bazı duygular gerekir ya işte. bende onlar yoktu işte. duygusuz derken bundan bahsediyorum.

o duygular nedir?

merhamet, acıma gibileri mesela. bende yoktu.
ben birinin acı çekmesine gülebilirdim, bu bana keyif verebilirdi.

şuan minho'nun acı çektiğini o kadar iyi biliyordum ki, bundan zevk alıyordum.

piçlik yapmak hoşuma gidiyordu, hemde çok hoşuma gidiyordu.

bir gün ailem evde değilken, minho'yu çağırmıştım bize, sevişmek için. ve gerizekalı, enayi aşık minho tereddütsüz geldi.

artık eğlenceye çevirme vakti gelmişti bu durumu, bir yıldır gizli gizli sevişmek sıkmıştı beni.

o gün minho'yu aramadan önce chris ve changbin ile konuşmuştum, minho hakkında. minho'nun eşcinsel olduğunu söyledim onlara, inanmadılar başta.

"pis bir eşcinsel, ayrıca bana aşık."

"nasıl inanacağız sana hyunjin?" dedi changbin.

"minho ile bir yıldır onun için gerçek, benim için sahte bir bir ilişkimiz var changbin, buna da inanmıyorsun onun içine girerken görmek seni ikna eder bence."

minho ile odama geçtik. her zaman ki gibi öpüşmeye başladık ilk önce, sonra kıyafetlerimiz kendilerini yerde buldu. tüm bunlar olurken her şeyi, minho'nun haberi yoktu ama, kayda alıyordum.

o günün akşamında changbin ve chris'e gösterdim videoyu. dalga geçtik aramızda, minho'nun nasıl inlediğinden tutun, bedenine kadar her şeyle dalga geçtik.

ama dalga geçmek yetmemişti bana, acı çektiğini görmek istiyordum.

minho beni çok seviyordu, biliyordum.

onun acı çekmesi için, benimle ilgili kötü bir şey yaşaması gerekiyordu.

her şey bok gibi olacaktı, ama bundan o kadar keyif alıyordum ki asla anlatmak mümkün değil.

mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıpta,
soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım.
aşk filmlerinde olur ya, işte öyle sevmişim sonunda,
bedenim sağlam bulunmuş, yüreğim paramparça...

çakıl taşları, skzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin