ferdiyle yaklaşık bir haftadır konuşmuyorduk. ne o yazıyordu ne de ben. bana kalsa okulda yanına giderdim ama bunu sorun edeceğine neredeyse emindim.
fark ettiğim ve sinirimi bozan bir şey vardı. ferdi ardayla konuşmaya başlamıştı. belki de bana bu yüzden yazmıyordu. tam karşımda ikilinin birbirine gülümsemesini izlerken içim sinirle dolmuştu. gidip ikisinin de ağzını yüzünü kırmak istiyordum şuan. nolmuştu ferdinin net tavırlarına? kendine saygı duymasına?
ferdiyle göz göze geldiğimiz de gülümseyen yüzü düşmüştü. sinirle burnumu çektiğim de daha fazla dayanamayarak kalktım yerimden. hızla tuvalete giderken bir çocukla çarpıştım. benden biraz kısa olan çocuk "dikkat etsene amınakoyayım!" diye bağırmıştı sinirle.
zaten tepemde olan sinirimi daha da çok arttırdığın da "siktir git lan işine!" dedim ve gitmek için hamle yaptım.
çocuk elini göğsüme koyarak "kime atar yapıyorsun sen amk?" dedi çocuk meydan okurcasına. neyine güveniyordu bu orospu çocuğu?
"ananın amına." diyerek bir kafa attım çocuğa. çocuk geriye doğru sendelediğin de kendini toparlayarak o da bana bir yumruk savurdu. normal de olsa çocuğu rahat bir şekilde alt ederdim ama bunu yapmadım. kavga istiyordum.
bir iki yumruk atmasına izin verdikten sonra sağlam bir yumruk geçirdim. çocuk bu sefer yere düştüğün de durmayarak vurmaya devam ettim. kaç kişi beni tutmaya çalışıyordu bilmiyordum ama sikimde değildi. çocuğun yüzü kana bulandığın da insanların beni geri çekmesine izin verdim. ellerinden kurtulduğum da karşımda ferdiyi gördüm.
"napıyorsun?" demişti endişeyle
çocuğu kaldırıp götürdüklerin de elimin üst kısmıyla burnumdan akan kanı sildim. ferdiye baktığım da hala bana bakıyor olduğunu gördüm. onu cevapsız bırakarak yanından geçip gittim.
her zaman boş olan sınıfa ilerledim ve kapıyı sinirle açıp kapattım. içeri girip sakinleşmeye çalıştım. ne diye kavga etmiştim şimdi ben o çocukla?
hemen ardımdan kapı açılıp kapandığın da içeri giren ferdiyle göz göze geldim. "lan niye dövdün çocuğu?" dedi bana yakınlaşarak
ellerimi ellerine aldığın da "kan olmuş her yerin." dedi ellerime bakarak
ellerimi çektiğim de "sanane? seni ne ilgilendiriyor ferdi?" dedim sinirli ses tonumla. sinirliydim ve sinirimi atmam uzun sürüyordu
"beni ne mi ilgilendirir? bir iki yumruk yetmedi mi?" dedi kaşlarını çatarak
önümde ki masaya bir tekme savurduğum da "yetmedi." dedim sesimi yükselterek
"neye sinirlendin bu kadar? ne dedi sana?" dedi daha da yakınlaşarak. ben uzaklaştıkça o yakınlaşıyordu. asıl sinirlendiğim şey çocuk bile değildi.
"sana hesap vermek zorunda değilim, git başımdan amınakoyayım!" dedim bağırarak ve sıraya oturdum.
"lan bana ne yükseliyorsun?" dedi kaşları hala çatıktı
derin bir nefes alarak "git ferdi." dedim sadece. ona sinirlendiğimi belli etmek istemiyordum ama biraz daha zorlarsa belli edecektim.
"ne oluyor olum? anlatsana bana." dedi sakin bir ses tonuyla
"beni düşünüyormuş gibi davranmayı kes." dedim gözlerinin içine bakarak
hemen yanıma sıraya oturduğun da "seni düşünüyorum zaten." dedi ses tonu hala sakindi
ağzımdan sinirli bir gülüş çıktığın da kafamı sallayarak "şimdi geldim aklına heralde." dedim
"ne alakası var şimdi?" dedi anlam veremezken.
"ardayla barıştınız mı?" dedim daha fazla kendimi tutamayarak
"ne alakası var ardayla konunun?" dedi bir anda gelen soruma karşılık
"hani kendine çok saygılıydın? aptal bir aşık değildin?" dedim cevabını es geçerek
"birincisi, ardayla barışmadım aramızda ki sorunları çözerek arkadaş kalmaya karar verdik. aramızda bir şey yok yani." dedi ve hemen ardından "ikincisi, konumuzla alakası ne?" dedi
"ferdi benimle sikik sikik konuşma, sen beni arkadaşın olarak görüyor olabilirsin ama sen benim arkadaşım falan değilsin amınakoyayım." dedim sinirim geri geldiğinde. aramızda aşk falan yoktu ama arkadaşta değildik.
"arkadaş değil miyiz?" dedi kırgın ses tonuyla
kafamı iki yana sallayarak "aşk aşk diye edebiyat yapıyorsun ama bir boktan anladığın yok." dedim ve cevabını beklemeden sınıftan çıktım.
tuvalete giderek ellerimde ve yüzümde olan kanları temizledim. aynada ki yansımama bakarken bu duruma neden bu kadar içerlendiğimi ve neden bu kadar sinirlendiğimi düşündüm. ferdi ardayla barışsa bile bananeydi amk? sikimde olmamalıydı. ferdinin de dediği gibi biz arkadaştık. öyle olmalıydık.
içimde ferdiye karşı bir şeyler hissediyordum ve bu daha fazla çoğalmadan kesip atmalıydım. ferdi hala ardaya aşıktı ve beni arkadaşı olarak görüyordu. bunları umursamamalıydım, düşünmemeliydim. ferdiden hoşlanma düşüncesi aklıma düştüğün de kaşlarım çatıldı. kimseyi önemsememeliydim. içimdekileri atmak için her yolu deneyecektim.