MİRAS

Vanilya

Bundan sonra 2 günde bir yazıcam Votelemeyi unutmayın. Multimedia'da tam benzemese de Damla'nin tenis oynarken ki hali var. Iyi okumalar

Işıkların açılmasıyla şok oldum. Bir adım geri attım. Bu inanılmazdı.
------------

Yavaş yavaş birkaç adım attim. Elimi duvara sürte sürte odanın ortasina ilerledim. Bunu kim ne amaçla yapmıştı. Sinirden olsa gerek küçük bir çığlık attim. Tüm kıyafetlerim yerlere saçılmıştı. Kâğıtlar yerdeydi. Yorganım ve yastığım yere atılmıştı. Hırsız mı girmişti?

Bu imkansızdı. Burda neredeyse 100 guvenlik vardı. Yani öyle olmasını umuyordum.

Paralarım yerindeydi. Biraz olsun rahatladım ama hala buraya kimin geldiğini merak ediyordum. Odadan çıktım. Kafeterya gibi biyere indim. Bir bisküvi birde süt istedim. Bi yandan bisküviyi süte batırırken bi yandan da telefonuma gelen mesaja bakmaya çalışıyordum.

Kimden:Annem

Kızım abilerin Istanbul'a gelmiş. Onları Eskişehir de olduğuna ikna edemedim.

Kime: Annem

Beni bulmaları imkansız anne.

Kimden: Annem

Sen yinede temkinli ol.

Içim rahattı. Beni burda bulamazlardi. Biskuviyi süte batırıp kocaman bir ısırık aldım. Kafeterya dan çıktım ve dışarı doğru ilerledim.

Telefonu açtım ve uzun zamandır aramadığım arkadaşımın numarasını tuşladım.

"Alo? "

"Merhaba Irem ben Damla"

"Damla? "

"Şey hani Eskisehir'den"

"Ahh. Kusura bakma şimdi hatırladım. Görüşmeyeli 2 yıl oldu. Özledim doğrusu. "

"Bende cok özledim seni. Suan Istanbul'dayım. Abilerimden kaçıyorum. Istanbul'a gelmişler. "

"Ne?!? Kızım sen bittin. "

"Biliyorum. Yardımın lazım. "

"Istanbul'a gelmemi mi istiyorsun? "

"Evet. Biliyorum istemi-"

"Hemen geliyoruum. "

"Cok sağol. Kapatmam lazım. "

"Bay. "

Yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı. Ve odama doğru gittim.

Odamı toplasam iyi olacaktı. Ama şimdi değil. Odamın kapısını açtım ve kartı boşluğa koydum. Işıklar yavaş yavaş açıldı. Dolabıma doğru ilerledim. Birkaç gün sonra Mert'in yenilenmiş evine gidecektik.

Itiraf etmek gerekirse cok merak ediyordum. Acaba nasıl olacaktı. Yada ne kadar güzel olacaktı. Saçlarımı yukardan sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Beyaz bir tişört ve beyaz bir şort giydim. Bileklerime mavi, pembe, beyaz bileklikler ve beyaz şapka kısmının ucunda bir pembe bir mavi çizgiler olan bir şapka taktım. Tenis takımlarını alıp tenis sahasının olduğu alana gittim.

Tenis hocasını aradım. Gözlerim öğretmeni bulunca oraya doğru koştum. Ani bir hareketle durdum ve ayaklarımın ucunda kalktım. 1 saniye bile geçmeden yere indim.

"Ben tenis öğrenmek istiyorum "

Gülümsedi. Ardından bana karşıda kızların olduğu büyük bir alan gösterdi. Her yer yemyesildi. Alanı gösteren beyaz çizgiler vardı.