Göz kapaklarını yavaşça araladı. İnce bedenini yorganla çarşafın arasından kaydırarak doğruldu. İşlerle ve koşuşturmacalarla geçmiş günlerine rağmen yüzünde hiçbir yorgunluk belirtisi yoktu. Başucunda duran saate doğru doğru baktı, sekize on vardı. Saat dokuzda çok önemli bir duruşması olduğunu hatırladı.
Elinde kahveyle adliyeye giriş yaptığında saat dokuza çeyrek vardı. Kahvaltısını yapmış ve her zamanki gibi vazgeçilmez siyah takımını giymişti. Kumral sarı saçlarını asla taramazdı, girişte şöyle bir eliyle düzeltti. İçerideki bir banka oturdu, kahvesini yandaki koltuğa bırakıp diğer elindeki çantadan dava dosyasını çıkarttı. Dosya Peter Bright'a aitti. "22 yaşında madde bağımlısı" diye okuyordu içinden, ailesi 20 gün önce katledilmişti. Anne, baba, küçük kız kardeş, bebek Tom ve bakıcısı canice bıçak darbeleriyle öldürülmüştü. Tek katil zanlısı olan Peter ise olayın sabahında yakalanmıştı.
ABD basınında büyük yankı bulan bu olay Craig'in ilgisini çekmişti. Devlet Peter'a uyduruk bir avukat tahsis edecektir düşüncesiyle, her ne kadar zoruna gitse de Peterla konuşmuş ve kendini onun avukatı olarak kabul ettirmişti.
Dosyayı kapatıp kafasını doğrulttuğunda Peter'ın etrafında bir gazeteci ve polis ordusuyla kendini doğru geldiğini gördü. Hemen ayağa fırladı, bu insan yığının salona girmesinin ardından o da yavaşça içeri girdi ve onu sanık masasında bekleyen Peter'ın yanına oturdu. Peter telaş içinde eğildi:
-Sana önceden de söyledim param falan yok. Buna rağmen beni neden kurtarmaya çalışıyorsun.
-Kimse seni kurtarabileceğime ihtimal vermiyor. Eğer buradan özgür biri olarak çıkarsan ben de gazetelerin ön yüzünde çıkarım. Şimdi sana dediklerimi hatırlıyorsun değil mi? Sakın sözlerimin dışına çıkma.
-Tabi sen ne dediysen o.
Hakimin içeri girmesiyle herkes ayağa kalktı. Ortalığı sessizlik bürümüştü. Hakim oturmalarını işaret etti ve duruşmayı başlattı. İlk olarak Peter sanık kürsüsüne çağrıldı. Olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyleyip durdu. Jüriler de dahil kimse ikna olmamıştı.
Sıra tanıklara gelmişti.Birinci dereceden tanık olan Bright ailesinin komşusu Frank Lewis tanık kürsüsüne çağrıldı. Lewis yemin ettikten sonra savcı sorularına başladı:
-Bay Lewis bundan yaklaşık 20 gün önce cinayet işlendiğinde neredeydiniz ve neye tanıklık ettiniz?
-Gece saat 01:00 gibiydi. Eşim ve çocuklarım uyumuştu, ben ise her zamanki uyku problemimden muzdarip yatağımda dönüp duruyordum. Brightların evinden bir gürültü geldi. Daha çok ağır bir şeyin yere düşme sesi gibiydi. Ben de birinin düşmüş olabileceğini düşünerek yardıma ihtiyaçları olup olmadığını anlamak için camdan dışarı baktım.
-Neler gördüğünüzü anlatır mısınız Bay Lewis?
-Yaklaşık 5 dakika boyunca başka bir ses gelmedi daha sonra dış kapıları açıldı ve Peter elinde bıçakla dışarı çıktı.
O sırada Craig Bay Lewis'e soru sormak için hakimden söz istedi. Hakim kaşları çatık bir biçimde isteği kabul etti. Craig Lewis'e döndü ve sakin bir ses tonuyla:
-Bay Lewis Peter'ın hareketleri nasıldı ve üzerinde ne vardı?
-Üzerindekileri pijamalarıydı sanırsam ve gayet sakin bir şekilde yavaşça yürüyordu. Kaldırıma çıktı ve zıt yönde gözden kaybolana kadar normal bir şekilde yürüdü.
Savcı ayağa fırladı ve "bunun konumuzla bir ilgisi yok şu görmüş olduğunuz adam masum insanların canına kıyan soğukkanlı bir katildir." diye kükredi. Hakim savcıya sakin olmasını ve oturmasını rica etti. Craig de sakin bir sesle devam etti "Sayın yargıç izninizle tanık kürsüsüne malum olaydan sonra Peterla iletişim kuran iki tanığı çağırmak istiyorum Michael ve Tim". Bu sırada Peter'ın dişleri tıngırdıyor, bedeni istemsizce titiriyor ve kıvırcık saçlarının arasından soğuk ter damlaları süzülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Mind
Misteri / ThrillerTüm avukatlar adalete hizmet eder. O da adalete hizmet ediyordu; ancak mahkeme salonlarında değil... Craig Daniel çok başarılı bir avukattır. Aynı zamanda da çok başarılı bir seri katil. Craig mahkeme salonlarında ağır suçlar için verilen cezaları g...