Billdip- ölümcül aşk (Omegaverse)

Gideon...

Kitabı ilk yazdığım zamanlar yaptığım bir taslağı buldum💀💀💀

..."evet?"....

Devam ediyor....

"Hassiktir"

Bill pis bir şekilde sırıttı. Gözlerini kocaman açtı.

"Ee?"

Gideon tekrar ciddi bir ifade yerleştirdi yüzüne.

"Onu sadece bir kez gördüm. Devis'e Dipper'dan uzak durmasını ve hayatını yaşamasını aksi takdirde canının çok yanacağını söyledi."

Bill şaşırmıştı. Yine de suçlu Asena ise Asena'ydı.

"Ona güvenmiyorum."

Dedi Bill.

"Ben de."

Dedi Gideon.

"Yine de teşekkür etmek isterdim ona. En azından uyardı onu. Konu Dipper olsa bile. Şu ana kadar hep kenara atılmış hissettim. Ve hâlâ da hissediyorum. Kime güvenmek istesem ya ihanet ediyorlar ya da terk ediyorlar."

Bill ciddileşti tekrar. Yüzüne ciddi bir ifade yerleştirdi ve arkasına yaslandı. Kollarını önünde birleştirdi ve bacak bacak üstüne atarak onu dinlemeye devam etti.

"Devis'e güvenebilirim sanmıştım. Ama o da diğerlerinden farklı değilmiş meğerse. O da bana ihanet etti... Ihm- her neyse kusura bakma. Uff"

Gideon derin bir iç çekti ve kahvesinden son bir yudum aldı. Kahve bitince fincan de yok oldu. Arkadaşına yaslandı. Kollarını önünde birleştirdi. Bacakları iki yana sallanıyordu kanepeden aşağıya.

"Bahsettiğin kişi ile bir kez görüştü. O da görüşmeden çok tehtidti. Onu bu cadıya yönlendiren başka biriydi. Beyaz saçlı biri. Onunla daha sık görüşüyordu. Ve en kötü kısmı da konunun Dipper ile alakalı olmasıydı."

Bill'in gözleri turuncu olmuştu.

"Ee ne konuşuyorlardı"

Diye sordu. Gideon kafasını kanepenin başına koydu ve tavanı izlemeye başladı.

"Sürekli konuşma ortasında kayboldukları için ne konuştuklarını bilmiyorum. Ama iyi şeyler değildi. Bundan bir iki gün önce yine onu takip ettim. Meğerse en başından beri farkındaymış onu takip ettiğimin."

Bill iyice sabırsızlanmaya başlasa da sabırlı olmak zorunda olduğunu biliyor ve dişini sıkıyordu.

"Geçen gün boğazıma sarıldı bu konu yüzünden."

Bir eliyle boğazını tuttu ve yutkundu. Elini yana koydu ve kafasını indirip bill'in gözlerine baktı. Kırmızıya dönüyordu. Gideon şu an onun kendini tuttuğunun farkındaydı. O yüzden kısa kesecekti. En azından onu seven biri vardı ve sevenleri daha fazla ayırmak istemezdi.

Açıkçası o... Kendini suçluyordu.

"Geçen gün o olaydan sonra ayrıldık. Evdeki tüm eşyalarını çöpe attım. Ve eşyalarının arasında bir şey buldum. Bir anahtar. Onu hâlâ saklıyorum. Bu anahtar ile Devis'in nerede olduğunu bulabilirsin. Muhtemelen Dipper'ı kaçıran oydu. Yani demek istediğim en suçlu görü-"

Bill'in gözleri koyu turuncu olmuştu. Heyecanla gideon'ın lafını kesti.

"Nerede? Hemen ver! Lütfen."

Gideon kalktı ve üst kata çıktı. Çok geçmeden elinde beyaz bir anahtar ile geri döndü. Onu Bill'e verdi.

"Bunu her hangi bir kapının kilit yerine sok ve iki kere sağa çevirip 'beni sonsuzluk kulesine götür' de."