O odada ikimiz de sessizce otururken stresle dudaklarımı disliyor arada ayağa kalkıp küçük odada bir o yana bir bu yana gidiyordum .
Jeanın ateşi gittikçe daha da artmıştı ve birsey yapmazsam ölücek gibiydi . Hikayeyi degistirmemle o da tehlikeye girmişti.
Merdivenlere çıkıp kulağımı tahtaya yasladım ve herhangi bir ses duymaya çalıştım.
Bagirislar hala geliyordu . Dudaklarımı ıslattım ve odada ise yarar biseyler aramaya başladım.
Bulduğum bir şişe suyu pelerinime döktüm ve onunla yüzü terden parlayan Jeanın alnına koydum .
Raflardan birinde parlayan şeyle kaşlarımı cattim . Özel bir şey gibiydi . Mucevherlerle kaplı bir sandıktı ama üstündeki hafif kurumuş kan lekeleri birseyler olduğunu söylüyordu.
Burnuma gelen kokuyla gözlerim dehşetle açıldı ve sandığı kenarda bulduğum bir çantanın içine attım aynı şekilde bir önemi olabilecek şeyler çantanın içine rastgele firlattiktan sonra Jeanı dürtükledim.
Baygın gözleri hafifçe açılırken yüzünü burusturdu .
" Yangın. Hemen buradan çıkmalıyız!" Yutkunarak kafasını sallarken kolundan ona destek oldum ve yavaşça merdivenlerden çıktık. Yandaki tuşa başlama kapı açılırken tek gördüğüm kocaman alevlerdi.
"Jean bırakma kendini !"
Ondan gelen acı dolu inlemeyle içimden küfür ettim . O sırada tam önümüze düşen tavanın bir parçasından zor kaçmıştık .
" Yardım edin !" öksürüklerimin arasından bir yardım feryadı çıktı . Bir dakika bir dakika ! Ben şuan ölüyor olamazdım dimi ! Her şey bir şaka ve ben az sonra sıcacık yatağımda uyanacağım .
Hayal dünyasına gitme vakti değil Ella ! Şimdi şu sikik yerden çıkalım .
Alevlerin olmadığı yerlerden Jeanı sürüklerek geçerken neredeyse bel fıtığı olucaktım . Hafifçe hissettiğim rüzgarla afımlarım duraksadı ve nereden geldiğine bakmak için etrafa baktım . Havadan mavi ip gibi süzülen şeyler geçiyordu . Kocaman denizanası ?!!
Bir içgüdüyle o mavi denizanalarını takip ederken rüzgar dahada belirginleşiyordu .
Umarım kaybolmuyorumdur . Umarım bu denizanaları benim fazla duman yuttuğum için gördüğüm birer halisünasyon değildir .
Alevler içindeki bir yerin içinden geçen denizanaları ile gözlerim hayretle büyüdü .
" Şaka mı yapıyorsun lan benimle ! Hayalet miyim de böyle bir yerden geçeyim ben !" Jeanın bilinci gitmişti şuanda resmen onu sürüklüyordum .
Kapıda bir şeyi fark ettim . 5 saniyede bir sadece 2 saniyeliğine dışarıdan gelen rüzgarla ufak bir boşluk ortaya çıkıyordu . Zor olucaktı özellikle bu ufak bedenle baygın birini taşırken . Kafamı çevirip son kez arkaya baktım .
Gazamız mübarek olsun !
Derin bir nefes aldım ama bu daha çok öksürmeme sebep oldu . Jeanı iyice tutup kaslarımı gerdım .
3...2..1...
Ve bedenşmde kaln son güçle kendimi ve Jeanı öne fırlattım . Gözlerimi kapamıştım . Şu an hayatımla kumar oynamıştım .
Sırtım yumuşak çim olduğunu düşündüğüm bir zemine değerken sonunda temiz hava almamla ciğerlerim yandı ve ardı ardına öksürmeye başladım . Canım acıyordu . Az önce gördüğüm tüm kırmızı alevler bana geçmişimi hatırlatıyordu . Kİm bilir kaç kişiyi böyle yakıp öldürmüştüm . Ve asla onların yardım feryatları umurumda olmamıştı . O günün akşamı Luke ile içkilerimizi içip keyif yapmıştık .
O sırada gözümün önünde biri belirdi . Bu kişiyi tanıyordum hemde kendimden daha fazla . Ona sormak istedim her şeye rağmen . Neden bana ihanet ettin Luke ? neden ?! Senin için geçirdiğimiz onca sene boş bir anı mıydı ? Her şeyi sadece aşk denilen zırvalık yüzünden mi yakıp kül ettin .
" Unutma "
neyi ?
" Biz sadece kötüleri öldürdük "
çocuklarda vardı!
" Beyinlerini yıkadıkları çocuklar Ella ! En azından senin ellerinde iyi birisinin kanı yok bunu bilerek güzelce yaşa sevgilim ."
Ve gözden kayboldu . Her zamanki gibi ...
Onum gidişiyle gözlerim etrafı görmeye başladı ve dikkatimi ona verdim . Yerde hareketsiz bir şekide yatan Jean'a.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski Mafya Olan Yan Karakter
FantasyBir mafya lideri olan ben yakın arkadaşımın tuzağına düşerek kendi kafama sıkmıştım. Ve gözlerimi açtığımda yeni bir dünyadaydım . Tekrar tekrar okuduğum bir +18 romantik korku novelinin içinde olduğumu fark ettiğimde karar verdim . Ben öldürülmesi...