çantamı omzumdan geçirip soyunma odasından çıktım. aşçıya ve patrona selam verip gülümsedim.
"ben çıkıyorum."
"iyi akşamlar Johnny."
"iyi akşamlar efendim."
kapıya doğru ilerlerken bir el beni omzumdan tutup çekmişti.
"hani bana iyi akşamlar?"
nefesimi seslice dışarı verdim.
"sana da iyi akşamlar Lucas."
"hehe."
göz devirip dışarı çıktım. durağa doğru ilerlerken onu görmüştüm. kaldırıma oturmuş geçen gün beslediği kediyi okşuyordu. yavaş adımlarla yanına ilerledim.
"afedersiniz?"
başını kaldırıp bana baktı.
"hm?"
"bunu söylemek haddime olmayabilir, ama bu saatte sizin gibi genç bir kızın burada yalnız başına oturması tehlikeli olabilir."
"oh, sizi daha önce görmüştüm. restorandaki çocuk?"
gülümsedim.
"evet."
bir süre bakıştıktan sonra sordum.
"sakıncası yoksa-"
"ah tabii, oturun."
yanına oturup başımı ona doğru eğdim.
"bir sorun mu var?"
"hm?"
"sizi daha önce bu ruh haliyle görmemiştim de."
"sadece birazcık bunaldım diyelim."
"anlatmak ister misiniz?"
"dinlemek ister misiniz?"
"tabii ki."
sesim biraz heyecanlı çıktığı için gülmüştü.
"sadece, geride kalmış gibi hissediyorum. herkes hayallerine doğru ilerlerken ben sanki olduğum yerde çakılı kalmış gibiyim."
bir süre durup devam etti.
"ve bir de insan sevmiyorum. lüzumsuz, kırıcı varlıklar."
güldüm.
"sanırım insan sevmediğiniz için herkese öldürecekmiş gibi bakıyorsunuz."
güldü.
"Johhny! oğlum sen niye hala burdasın, hani acelen vardı?"
içimden küfürler savurarak Lucas'a döndüm. birkaç adım daha attığında yanımdaki bedeni görmüştü.
"oh my god! bu gözler neler görüyor??"
elimi başıma vurup kafamı iki yana salladım. Lara gülmüştü.
"bakışların beni öldüreceğini söylüyor, kaçıyorum ben iyi geceler."
hızlı adımlarla önümüzden geçip durağa ilerledi.
"aceleniz varsa gidin isterseniz. zaten geç oldu."
"o halde önce siz yurdunuza girin. sizi burada bırakıp gidemem."
gülümsedi.
"peki o halde."
ayağa kalktıktan sonra sordu.
"Johnny'ydi değil mi?"
"ah evet, ve siz de.."
"Lara. memnun oldum Johnny."
"ben de Lara."
el sıkıştıktan sonra bir süre birbirimize baktık.
"o zaman ben yurda gireyim. sonra görüşürüz."
"görüşürüz."
yurda ilerlerken arkasından onu izliyordum. kapıyı açıp içeri girmeden önce bir kez daha bana el salladı. karşılık verip gülümseyerek durağa doğru ilerlemeye devam ettim.
varınca onu görmüştüm.
"Johnny?"
"Lucas?"
"hayırlı olsun karşim."
"az önce ne demiştin sen?"
"Johnny?"
"ondan önce."
"durağa gelmeden önce, bakışların beni öldür-"
kafamı salladığımda göz devirdi.
"korkutucusun."
"sen de çok konuşuyorsun."
"son do çok konoşoyorson"
"Lucas?"
"tamam sustum."
güldüm. birkaç saniye sonra otobüs gelmişti.
boş koltuklardan birine oturduğumda Lucas da yanıma oturmuştu. başımı elime yaslayıp pencereden dışarı seyretmeye başladım.
sonunda onunla tanışmıştık.
"tipe bak."
tuhaf bakışlarımla Lucas'a döndüm.
"bişi yok, sadece uzun süredir seni bu kadar keyifli görmemiştim."
"etrafımda sen olduğun için görememişsindir."
"münasebetsiz."
kollarını birbirine sarıp öteki tarafa döndüğünde gülmüştüm.
☆☆☆
yazarınız iki aylık aradan sonra nineteen winter'a tekrar bölüm attı woww

ŞİMDİ OKUDUĞUN
nineteen winter • johnny suh (en son üç ay önce bölüm atmışım, bahtsız kitap)
Fanfictionbu kız sadece onu görmemle içimde bir şeyler hissetmeme sebep olmuştu. 𖤐 #1 johnnysuh