qp

75 20 24
                                    

uzaktan kulaklığı ve keyifli adımlarıyla buraya doğru gelen bedeni görmemle gülümsemiştim. tam restoranın önüne geldiğinde telefonuna bakıp gülmüştü. sanırım biriyle konuşuyordu?

gülümseyen suratıyla bana el sallayıp yurduna girdi.

"bakıyorum sana gülümsüyor."

"bana mı gülümsedi yoksa konuştuğu kişiye mi bilmiyorum."

"ne?"

"telefonla konuşuyordu sanırım, beni görmeden önce güldü çünkü."

Lucas tezgaha yaslanıp ellerini çıtlatmaya başladı.

"arkadaşıyla konuşuyordur."

"olabilir."

duruşunu düzeltip bana baktı.

"sahi, sordun mu sevgilisi var mıymış?"

"hayır."

"ya oğlum her şeyi ben mi söyleyeyim, niye sormadın?"

"ya konuşacak vakit mi oldu sanki?"

"of of, daha çok işimiz var seninle."

göz devirip tezgahın arkasına doğru ilerlediğinde arkasından dil çıkarmıştım.

"seni görebiliyorum John."

şaşkın bakışlarımla ona bakarken gülüp kapıdan içeri girmişti.

☆☆☆

kısa diye iki bölüm attım hadi yine iyisiniz𖤐

nineteen winter • johnny suh (en son üç ay önce bölüm atmışım, bahtsız kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin