Rutin hayatımın yeni bir günü. Yeni şirketimde 3.ayımı dolduruyorum. Ve evrak işlerinden cidden sıkıldım sanırım. Toplantılara gir çık, görüşmeler falan derken insan ne de çok geriliyor. Bazen şu Onur kadar rahat bir işim olsa diye ona özeniyorum. Şanslı piçimiz geliyor işte. Camdan kapıdan gelirken gözüm elindeki dosyalara takıldı. Harika. İş geliyor...
"Günaydınlar olsun Rüzgar Bey."
"Günaydın Onur'cum."
Masamdan kalkıp yanına geçtim. Omzuna elimi koydum ve bir nefes aldım. Tanrım bu nasıl bir içki kokusu be.
"Dünden kalmasın lan sen yine. Parfüm sıkta gel bari olum işe."
"Ya sabah geç kalıyordum yine evden nasıl çıktım bilmiyorum. Takım kaptanı son uyarısını daha iki gün önce yaptı. Valla atacak beni işten. Al şu dosyaları yine imza işimiymiş ne."
Uzattığı dosyaları alarak masama attım.
"Sonra bakarım. Salla. Hadi gel kahve alalım şu haline bak. O takıp kaptanı da nereye atıyor olum işten seni. Gel manyak mısın nesin lan. Şirketin ortağı benim rahat ol az. Tek dostumu attıracak değilim işten." gülerek omzuna vurdum. Ben odadan çıkarken beni takip etti.
"Sekreter Pınar Hanım. "
"Evet Efendim."
"Saat 3'e kadar yokum. Beni idare edin lütfen." dedikten sonra merdivenlere doğru yöneldim. Onur da arkamdan geliyordu. Sol elini omzuma attı ve sağ eliyle de omzuma vurdu. Ona bir bakış atınca bu kolunu geri çekti. Dostum olsa da şirketimde odam hariç fazla laubaliliğe gerek yok.
"Olum ya dün nasıl gelmedin? Ortam şahaneydi, kızlar bahaneydi. Çok şey kaçırdın be. Kızlar felaket iyiydi olum ya."
"Yok be kardeşim kalsın ben almayayım."
"Sen hala unutamadın değil mi, Yağmur'u?"
''Unutamadığımı biliyorsun. Neyse kapat şu konuyu.''
''Kapat kapat daaa. Kendini başka civcivlerden mahrum bırakıyorsun oğlum. Kendine günah. Şu tiple bana bakan kızları görsen, sana bakacakları tahmin edemezsin.''
''Aman eksik kalsın. Mutluyum böyle. Arada kafa dağıltıyoruz ama fazlası zarar. İlerde evleneceksin askıntılarını ne yapacaksın ileriyi de düşün az be Onur.''
''Aman boşver o konuyu.''
Merdivenler bittiğinde oda konuyu kapattı. Gerilmişti, hissettim. Onun bu haline kafamı eğip gülerken. ''Kes sesini.'' diye fısıldadı. Elimi cebime sokarak kafamı kaldırdım. Ve öylece kaldım. Karşımda duruyordu. Bedenim donmuştu. Gözlerim ona kitlenmiş... Onur'un sesiyle ona döndüm. Yanımdan geçmiş kapının orada bana bakıyordu.
''Hadisene Rüzgar.''
Onur'un sesiyle Yağmurda ona döndü. Adımı duyunca demek hala tepki veriyordu. Onu izledim. Oda Onur'un bana olan bakışlarını. Gözlerimiz kesiştiğinde beynimin içinde ona dair olan son görüntüler birbiriyle çarpışmaya başladı, gözümün önünden geçip gitti ve son sözleri kulaklarımda yankılandı.
''Söylenecek çok şey var ama susuyorum Rüzgar. Ordan oraya savurdun beni. Ben sana aynısını yapmayacağım. Yapamıyorum... Seni kıracak cümleler ağzımdan çıkmıyor. Tek çare gitmek. Lütfen birşey söyleme. Bırak bizi kendi halimize. Kendine iyi bak...''
Merhaba! İki çılgın Zehra ve Berna iş başında! ^^
Sonunda bizim yazmak için can attığımız, üzerinde bolca düşündüğümüz o hikayeyi yayınlamış bulunduk. Aslında ilk bölümü kısa tutma nedenimiz daha ilk bölümden uzunca yazıp olayları hemen yazıp sizi sıkmamak. Olayları çok yavaş olmasa da yavaş yavaş yazıp akışına bırakmak istiyoruz. Ve başarılı bir hikaye ortaya çıkarsa sizlerinde desteğinizle ileride kitap olmasını düşündüğümüz bir hikayedir.
Sizden tek isteğimiz oy değil. Biz sizden hikayemizi beğendiyseniz arkadaşlarınıza da önermenizi istiyoruz. Yorumlarınızı bizden eksik etmemenizi istiyoruz. Bize bir şans verin ve hikayemizi kitaplığınıza alıp, bu yeni hikayeyi de değerlendirin. Buraya kadar okuyup, eğer gerçekten şans verecekseniz teşekkür ederiz.Sizleri seviyoruz. ^^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZCE
RomanceHayat, kader ve sınavlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Peki umutlar? Umut her zaman hayatta vardır. İnsanların dayanak noktası umutları ve hayalleridir. Hayalleri bir kenara bırakın. Biri. Bir adam. Umudunu bir kadında gördü. Ve o kadını kaybedecek ka...