Keyiflice okuyun laHastalığımı çabucak atlatmam için bir sürü yorum yapabilirsiniz
Ndksmsk
📍
"Allah razı olsun hocam, bir siz kabul ettiniz vallahi ne mutlu ettiniz beni." İmam ağırca başını salladı. " Kadınlığı daha baskın ama eminsiniz değil mi? Beni de günaha sokmayın bak." Bir ihtimal nikah düşerdi fakat imam yanlış yaptığının farkındaydı.
Ama madem iki gönül birbiri için atar olmuştu o halde adam da kıyıverirdi nikahı. Kabul edecek olan yüce yaradan değil miydi neticede? O, üzerine düşeni yapar kenara çekilirdi.
"Sorun yok hocam, ben biliyorum kadın yönünün baskın olduğunu." Yamaç sevinçle ağzından ne çıktığına hiç dikkat etmiyordu. " Nereden biliyorsun? Gördün mü?" Hocanın irrite, gergin bakışı Yamaç'ı gerdi.
Efe gülmemek için arkasını dönmüş öksürüyor gibi yapmıştı.
"Yok hocam, yani kadın doğumda kontrol oluyor. Hem adet döngüsü de var." Ne söyleyeceğini bilemese de elinden geldiği kadar hızlı konuştu. "Tamam öyleyse, ne zaman geliyorum?" Gün saat vermelilerdi ona göre hazır olsundu. Genç adam yutkundu, gerçekten minik sevgilisi onun olacaktı, ağzı kurudu birden.
"9 Ocak salı akşamı kıysak olur mu hocam?" Efe ikiliye döndü yeniden, arkadaşının heyecanı sesinden okunuyordu. "Olur ama beni alman lazım buradan, hazırlıklı da olun. Abdestinizi alın öyle kıyalım nikahı." Yamaç başını salladı ve imamın elini öptü.
Sonunda bu iş de tamamdı.
"Hadi iyisin la Efe, 4 yıl ilahiyattan kurtuldun. Ama istersen oku bak belki halifeliğe erersin." Her yıl ilahiyat fakültelerinde ben peygamberimden tutun da sahabeyim diyene kadar bir sürü kafayı yemiş insan çıkıyordu. "Yürü git lan işine okumazdım ki amına koyayım! Sen de evlenemezdin."
Gülümsedi Efe. "Kayınbabacığım da nah beraber olmanıza izin verirdi." Yamaç arkadaşının ensesine vurup taşa takılıp sendelemesine neden oldu. "Bir vuruşta Allah'ına kavuştururum seni. Bir olmasaydı sike şike okuturdum seni o fakültede inan ki."
Genç adam ensesini ova ova küfür etti arkadaşına. "Büyük baş hayvan! Sığır eti görünümlü domuz eti seni! Tam nikahın kıyıldığı anda abdestin bozulur da kâfir olursun inşallah!" Yamaç'ın evinin önüne gelene dek laflarına devam etti adam.
"Hadi siktir git."
"Lan bari çay demle bi." Genç adam sevimlice gülümsedi. "Bok boğazlı sabahtan beri 3 kez yemek yedin, 5 bardak çay içtin, 3 bardak kahve içtin. Allah'ın evinde aylık rızkını yedin, siktir git sevgilime yemek yapacağım."
"Ayıp ediyon bacanak, dar günler için değilsek hangi günler için varız?" Yavru köpek bakışları attı, tuvaleti de gelmişti şimdi. "Hem tuvaletim de geldi."
"Yok ol lan sen, bacanakmış! Ayrıca tuvaletime giremezsin, amına koyduğumun şempanzesi geçen bıraktığın bok 25 sifonda gitti." Kokusu da cabasıydı. Herkes dairesinin önüne gelip tuvalet mi patladı diye sormuştu. "Gerçekten üzdün beni, hem o zaman 2 gündür kabızdım ve sizde yaptım o kadar." Tam devam edecekken telefonuna mesaj geldi.
Elif:
Damat için bir şeyler alacağız da ne alacağımızı bilemedik, bize gelir misin bir iki saatliğine?"Ben kaçar."
"Ne oldu?" Elif yine çağırıyor olmalıydı. "Elif senin için hazırlanacak damat bohçası için çağırıyor eve. Beleş yemek yemeğe gidiyorum." Kıza geliyorum diye cevap vermişti.
"Aranız nasıl?" Bu mikrobu sevmese de hayatında vardı işte. Hücre içindeki koful görevi görüyordu en azından. "Aramızda yok, olacak gibi de değil. Unutmaya çalışıyorum."
"Sebep?" Anlayamıyordu, sürekli bacanak diyordu kendisine, neden şimdi böyle konuşuyordu. "Oğlum bir gün iyi güzel neşeli, bana umut veriyor. Sonra bir bakıyorum o herifle buluşmuş sözde adam onu ikna etmeye çalışıyormuş. Ben kalbi başkasında bu denli kalan birini istemiyorum, bana zarar veriyor onun kararları."
Efenin yüzünde garip, buruk bir gülümseme oluştu. "Hem sen benim fahri bacanağımsın, özellikle Elif'le evlenmeme gerek yok." Yamaç dostça sarıldı arkadaşına. "Her şey yoluna girer, sıkma canını." Genç adam başını sallayıp asker selamı vererek yola koyuldu.
Yamaç evlerinin az ilerisindeki markete gidip Mustafa'nın sevdiği gofretten aldı bir kaç tane, bugünlük koyverseler iyi olurdu. Markette alacaklarını alıp eve geçti vakit kaybetmeden, içerideki sessizlikten oğlanın uyuduğunu anlarken yatağında onun yastığına sarılan oğlanla gülümsedi.
"Ulan mahvediyorsun beni be! Şu güzelliğe bak gel de delirme." Ağzı hafif aralık halde o tombul yanaklarıyla Yamaç'ta ısırma hissi oluşturuyordu. Aralık olan pencereyi fark edip kapattı çabucak, her ne kadar ev sıcak olsa hiç güvenilmiyordu hava durumuna.
Sevgilisinin alnından öpüp ateşini var mı diye kontrol etti, neyse ki daha o noktaya gelmemişti. O da üzerini değiştirip mutfağa geçti vakit kaybetmeden, güzel sevgilisinin canı ne çektiyse pişirdi tek tek, bir yandan da telefondan güzel filmlere bakıyordu. Şimdi güzelliği yemeğini yer, güzel bir film izleyelim mi diyerek şirin şirin söylenirdi kendisine. Baştan bulmalıydı ki o minik dudaklar üzüntüyle büzülmesin.
Bir saatten uzun süren uğraşlar sonunda tüm yemekler biterken salata için malzemeleri çıkardı. Tam o sırada üzerinde kısa bir şort ve Yamaç'ın tişörtü olan Mustafa içeriye girdi gözlerini ovuşturarak.
"Sevgilim?"
"Güzelliğim! Gel bakalım kollarıma." Yamaç elindeki işi bırakıp oğlanı kollarına çekerek yüzünün her bir noktasını öptü uzun uzun. "Oh be cok acıkmıştım doydum hemen." Oğlan kıkırdadı ve sevgilinin çenesini tutarak dudaklarını öptü.
"Ben bu kadar kolay doymam yalnız." Uykulu bir şekilde mırıldansa da sesindeki yaramaz tınıyı saklayamadı. "Aaa edepsiz oğlan seni? Kayınbabacığıma söyleyeceğim bu halini. Beni baştan çıkarıyor hep ben çok masumum diyeceğim." Mustafa biraz daha ayıldı yemeklerin müthiş kokusuyla. Sevgilisinin boynuna sardı kollarını.
"Eğer sağlık problemim olmasa kedi gibi kaç kez hamile kalırdım düşün bi bence sevgilim. Hem şikayetçi misin yani? Anladım ben." Dudakları hemen büzülür gibi oldu. "Şikayetçi olanı hadım etsinler güzelim, senin varlığından hangi ahmak şikayetçi olabilir ki? Keşke her an her saniye dibimde olsan da burnumda tütmesen."
Her konuda çok ve sürekli özlüyordu sevgilisini.
"Şey yemeğimizi yiyelim o zaman, sonra da şey yaparız." Yamaç anlamamıştı. "Ne yaparız yavrum? Ha film mi? Ben buldum bile." Kendisiyle gurur duyuyordu, sevgilisini ondan iyi tanıyan yoktu artık.
"Film değil, biz haftalardır şey yapmıyoruz ya. Ben dün kuaföre gittim ilk kez, duş da aldım yani kötü de kokmuyorum." Bu şapşal adam karşısında daha ne kadar açık olacaktı acaba?!
"Ha! Ah kalbim... Ne yapıyorsun yavrum saç uçlarıma kadar kurudum burada. İstiyor musun gerçekten?" Oğlan şirince hm hmlayıp adamın boynuna sokuldu. Yamaç sıkıca belini kavramış okşuyordu onu.
"Bari yemekten sonra söyleseydin kalktı bu amına koyduğumun şeyi."
"Ya yamaç!"
📍
Final yaklaştı, diğer bölümden sonra zaman atlaması yapacağım.
Hala kötüyüm ama kaç gündür bekletiyorum ayıp oldu size de.
Üzgünüm.
Sizi seviyorum ♥️🌼