🤍 4

7.4K 690 238
                                    

Keyiflice okuyun

Bol bol yorum yapın plizzzz

📍

Masadaki kendisinden büyük ve önemli insanlara göz ucuyla baktı Mustafa, hepsi ya takım elbiseli ya da güzel şık elbiseliydi. Kendisini kül kedisi gibi hissetti bu ortamda.

"Mustafa ne oldu? Yemiyorsun?" Elif gergince yanında duran oğlanın elini tuttu ve okşadı, onu böyle ortamlara sokarak açacaktı. Daha cesur biri olmasını sağlayacaktı.

"Yerim abla şimdi, öyle bir tuhaf hissettim sadece." Masanın diğer tarafından izlenildiğini hissediyordu. Yüzü gayet hoş olan adam bakıyordu dikkatli bir şekilde.

Eline çatal bıçağı aldı ve bifteği kesmeye başladı ağır ağır, ağlayası gelmişti. Anksiyetesi artmıştı bir anda. "Abla ben bir lavaboya gitsem olur mu? Ayıp olmaz değil mi?" Elif olumsuz anlamda başını salladı. "Olmaz tabii, git hadi."

Herkesten özür dilermiş gibi başını sallayıp müsade istedi Mustafa, çoğu kişi onu görmezden gelirken bir kişi hala onu dikkatli bir şekilde seyrediyordu. Seri adımlarla lavaboya girdi.

Aynadan allaşan ve gerginlikten kırmızılaşan gözlerine, yüzüne baktı Mustafa, ortam onu hayli germişti. Musluğu açtı ve yüzüne su vurdu bir kaç kez, yutkundu defalarca. Kendi kendine konuştu bir süre.

Ardından kapı açıldı ve onu seyreden adam girdi içeriye.

"Merhaba." Sakin ve durgun bir sesi vardı, Mustafa'nın ıslak avuçları terledi. "Merhaba..." mırıldanıyormuş gibi çıkan kadisemsi ses adamı gülümsetti. "Ablan... Senden epey bahsetti, her şeyinden o kadar az bahsetti ki merak eder oldum." Hoş gülümsemesi büyüdü adamın.

Mustafa'nın insanı kendisine çeken hoş bir aurası vardı.

"Neyi merak edeceksiniz ki benimle ilgili?" Bu biraz inanması güçtü, Mustafa her bir kelimesi açık bir kitap gibiydi. Okumaya gerek bile yoktu.

"Öncelikle ben Tuna, belirtmek isterim ki eşcinselim... Ve en önemlisi seni içerideki konuşmadan ve terfiden daha çok merak edilesi buluyorum. Benden korkmanı asla istemem, sadece eğer istersen... Bir yemek ya da kahve olabilir... Buluşabilir miyiz Mustafa?"

Mustafa duyduklarına inanamıyordu, kendisi gibi bir yağ bezesiyle kim buluşmak isterdi ki? Bu erkekler kafayı mı yemişti?!

"Benimle mi buluşmak istiyorsun? Benimle?" Tuna güldü, inci gibi dişleri göründü. Mustafa ne yakışıklı adam be diye geçirdi içinden fakat asla Yamaç abisini beğendiği kadar beğenemezdi kimseleri.

O nedenle 10 üzerinden 9.5 verdi.

10 üzerinden 10 olan sadece Yamaç abisiydi.

"Elbette seninle buluşmak istiyorum, hatta sürekli seninle buluşmak istiyorum." Kilo her şekilde alınıp verilirdi fakat hoş bir kalbe sahip olmak çok zor olan bir meziyetti, böyle düşünüyordu Tuna. Ondan dolayı Mustafa onun için çok ilgi çekiciydi.

"Ama uygun olur mu ki?" İnsanlar duyarsa ne derdi? Hem ailesi? Babası zaten böyle şeyleri hoş karşılamıyordu. Ona göre biriyle tanışıp anlaşıp evlenmeliydin, Mustafa'ya bile öyle tembih ediyordu.

Kendine göre iyi bir insan bul ve evlen diyordu, kadın erkek fark etmiyordu neticede, Allah katında nikah düşüyorsa adama göre problem yoktu. Allah'ın verdiğine kötü hor davranacak değildi.

"Neden olmasın? İnsanlar tanışıp sohbet etmeyince nasıl ruh eşlerini bulacak? Mümkün mü sence? Hem belki de benim ruhumun eşi sensin, nerden bileceğiz ki?" Dudakları çok güzeldi sanki oğlanın, şeker yalar gibi yalama isteği uyandırıyordu.

Bir de dolgunlardı ki... Neyse dedi Tuna, çok erken.

"Doğru..." başını yere eğdi Mustafa, düşünüyordu. Ablası kızar mıydı? Sanki içinden bir ses yapma diyordu. Sanki buluşursa uygun olmayacaktı.

"Şey siz bana numaranızı verin, ben sizi ararım." Adam şuh bir kahkaha attı. "Biz sizi ararız diyorsun ha? Öyle olsun bakalım küçük bey." Tuna aranmayacağına emindi, sadece oğlanla belki bir ihtimal olurlarsa diye numarasını verdi.

İkili peş peşe masaya geçtiler, Mustafa biraz utangaç biraz da rahatlamış halde yedi yemeğini. Akşam onun için biraz tuhaf geçmişti.

Gece 11'e gelirken evlerinin önüne geldiler ablasının arabasıyla, Mustafa uykusuz ve yorgun hissediyordu. "Vay be demek Tuna cidden seninle buluşmak istedi. Tanrı gibi adam vallahi, ben olsam bu gece evindeydim." Elif dalga geçiyordu.

Kardeşinin beğenildiği için mutlu olan suratı onu da mutlu ediyordu.

"Abla ya çok terbiyesizsin! Olur mu öyle şey! Çok fenasın sen!" Belinin yanını mıncıran ablasına çemkirdi. "Ne varmış be sakla sakla nereye kadar."

Ablasına inanamıyormuş gibi baktı Mustafa. "Abla sen yoldan çıkmışsın ha, seni Aldemir abiye söyleyeceğim. Sevgilisine sahip çıksın, yoldan çıkmışsın sen." Elif kahkaha attı. "Sen Aldemir'e söyle de ben nasıl Tuna'ya numaranı veriyorum bak gör."

Mustafa aaa diyerek evin kapısını açtı. "Senden korkulur, şeytansın sen." İkili içeriye girerken evin babası arkasında Cihan'la beraber bekliyordu. "İki zilli eve bu saatte ne diye giriyor?" Babanın alay kokan ama bir o kadar da endişeli sesine Mustafa koşarak babasına sarıldı.

"Yemek yedik ablamın iş yerindeki arkadaşlarıyla." Adam oğlunun alnını öptü. "Hadi ordan yememişsindir sen hayatta, aç mısın? Hazır edeyim mi bir şeyler?" Mustafa gülümsedi.

"Çok tokum baba, bir yedim görmen lazım." Baba memnun olmuş gibi gülümsedi. "Peki inanalım madem "

Tam salona geçecekken Cihan durdurdu oğlanı. "Sabah Yamaç'ın dükkana uğrayacakmışsın. Seninle konuşacakmış."

📍

Bölüm nasıldı?

Sizi seviyorum ♥️🌼

ihtilafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin