Jeon Taehyung, yine her zamanki gibi okulundan çıkmış otobüs durağına gelmişti. Kulağında kulaklığı, kafasında kapüşonuyla kimseyle muhattap olmamaya özen gösterek bekliyodu. Ki şuan durakta yanındaki orta yaşlı 1 kız 1 erkek dışında kimse yoktu. Onlarda kendi hallerinde birbirleriyle konuşuyolar ve Taehyung'a bakmıyolardı.
Taehyung durakta beklediği yaklaşık 15 dakikanın sonunda otobüsün gelmeyeceğini anlayıp kapüşonunu düzeltti ve evi uzak olmasına rağmen duraktan ayrılıp yürümeye başladı. Hem bu uzun yürüşüyle kısa bi süre kafa dinleyebileceğini düşünüyodu.
Kafası öne eğik, kapüşonu kafasında ve kulaklığında sevdiği şarkılar çalarken yağmurun altında yürüyodu. Aklından geçen binlerce düşünceyle şarkının değiştiğini yeni fark ediyodu. Ortam ne kadar huzurlu olursa olsun kafasındaki sesleri bi türlü susturamıyodu ve bu onu günden güne daha çok sinirlendirip aynı zamanda yıpratıyodu.
İçindeki sıkıntıyla derin bi nefes alıp yavaş yavaş hızlanmaya başlayan yağmurun altında yürümeye devam etti. Evine varmasına yaklaşık 10 dakika kalmıştı ve bu 10 dakika içinde çok ıslanacığını düşünüp yine sıkıntılı bi nefes almıştı. Bugün çok yorgundu ve duş alma gibi bi planı yoktu ama şimdi mecbur duş alması gerekecekti.
Kafasındaki düşünceleri susturmak için şarkıya odaklandı ve kısık sesiyle mırıldanmaya başladı.
"Rainy days, I'm thinking bout you
What to say, wish I knew how to
Find the way right back to you
On rainy days like.."***
Taehyung eve geldiğinde kapıyı açmış ve ses çıkarmadan içeri girmişti. Ayakkabısını çıkartırken üzerine düşen gölgeden babasının geldiğini fark etmişti.
"Ne bu halin niye bu kadar ıslaksın ve niye eve geç geldin. Bugün izin günün değilmi senin ne bok yedin dışarda" dedi sinirli bi sesle.
Taehyung babasına bakmış ve ne diyeceğini düşünmüştü. Otobüs gelmedi dese inanmayacaktı ama yinede doğruyu söylemeye karar verdi.
"Otobüsü bekledim gelmeyince eve kadar yürüdüm yağmurda hızlanınca çok ıslandım" dedi.
Babası yüzünü buruşturup Taehyung'a iğrenir bi şekilde baktı. Bu ifadesiyle Taehyung'un kaşları havalandı ama bişey söylemedi.
"Bari düzgün yalan söyle bi kardeşin gibi sürtüklük yapmadığın kalmıştı" dedi iğrenir bakışlarla.
Taehyung'un duyduğu şeyle başından aşağıya kaynar sular döküldü. Babası ona sürtük demişti. Bunu umursamadan öbür kelimeye odaklandı "kardeşin gibi". Taehyung ne diyeceğini bilemez bi şekilde durdu. Babasıda zaten onun bişey demesine izin vermeden kendi odasına gitti.
Taehyung hala kapının önünde duyduğu kelimeleri sindirmeye çalışıyodu. Babası kardeşine sürtük demişti. 2 sene önce kendisi yüzünden ölen kızına sürtük demişti.
Taehyung transtan çıkmış gibi bi anda irkildi ve hızlıca odasına girdi. Kapısını kilitleyip çantasını yatağa bıraktı ve kıyafet çıkarıp hızlıca kendisini banyoya attı. Kendini hemen ılık suyun altına soktu. Su yavaş yavaş vücudunu ısıtırken aklında geçen düşüncelerle sinirleri geriliyodu. Kolay kolay sinirlenmeyen Taehyung babası kardeşine sürtük dedi diye kriz geçirmek üzereydi.
Hayattaki tek yaşam kaynağı olan kardeşini 2 sene önce babası yüzünden kaybetmişti. Nasılmı olmuştu. Babası sırf ortaklık için kızını zorla evlendirmişti. Buda yetmezmiş gibi evlendirdiği adam dünyadaki en pis, cani ve kötü insanlardandı. Kardeşine tecavüz ediyor, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguluyodu. Taehyung ilk bunları duyduğunda delirmişti ama elinden bişey gelmemiş ve kendini yiyip bitirmişti. Kardeşi evlendirildikten yaklaşık 8 ay sonra o adamın şiddetine dayanamayıp adam onu döverken hayata gözlerini yummuştu. Ve Taehyung'un hayatındaki tek yaşam kaynağı olan kardeşi o gece ölmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cousin?|Taekook (DEVAM ETMEYECEK!)
Fanfiction"Söyle Taehyung" "Babam beni evden attıda bu gece sizin evde kalsam olurmu?"