Alex çalışma odasında üzerinde 5 aydır çalıştığı 5 aydır da başarısız çıktığı ancak hiç pes etmediği o icadının üzerine çalışıyordu. Ama bu sefer üzerinde başaracağına, bu sefer olacağına dair çok büyük bir his vardı ve Alex hiç bir zaman hislerinde yanılmazdı. Odanın kapısı çalındı ve Alex'in gel komutuyla açıldı,
" Alex Bey anneniz Azura Hanım sizi yemeğe çağırıyor. Bazı konular hakkında sizinle konuşmak istediğini söylüyor." dedi evin hizmetlisi.
" Gelmeyeceğimi söyle ve odadan çık."
" Ama efendi-" Alex hizmetliye geldiğinden beri ilk defa baktı. Ama bu bakışı öylesine değildi gitmezse kovulacağı bakışıydı. Genç kadın elleri önünde kenetlenmiş, başı eğik bir şekilde odadan çıktı. Alex'in annesi her zaman oğlunun yeni şeyler yapmasını severdi ve ona destek çıkardı ama bu 5 aydır Alex'in üzerine uğraştığı hayalini hiç desteklemedi, aksine onu bu hayalinden döndürmek için her şeyi yaptı ama başaramadı.
Alex yarım saat sonra büyük bir kahkaha attı çünkü amacına ulaşması için icadının üzerindeki kabloların üzerine bir tuş katması kalmıştı bir tek. Alex hemen masasından kalkıp çekmeceden bir şey çıkardı. Hemen masadaki aletin üzerine kablolarla bağladı. Aleti eline alıp tuşa bastı ancak yerdeki kaygan şeyle ayağı kaydı ve aletle yere düştü 5 aydır uğraştığı alet de kırıldı. Alex'in karnı ve başı şiddetli bir şekilde ağrımaya başladı. Alex bu ağrıya daha fazla dayanamayıp ağırlaşan gözlerini kapattı.
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
Alex gözlerini yavaşça açtı ve hala ağrıyan ama acısı hafifleyen başını tutarak ayağa kalktı burası çalışma odası değildi. Burası resmen masal diyarlarındaki prenseslerin odasıydı ama çok büyüktü. Her yer altın rengindeydi Alex tavandaki büyük altın avizeyle bakışıyordu daha önce hiç görmediği bir avizeydi. Çok güzeldi. Yatağın karşısındaki masa dikkatini çekti masaya baktı o da altın ayakları olan beyaz bir masaydı, üzeri kağıtlarla doluydu masaya doğru ilerledi. Kağıtların üzerindeki yazılar bilmediği değişik ama hoş bir görüntü sunan alfabeydi. Ve bunu kim yazdıysa çok güzel bir el yazısına sahipti. Alex kafasını başka bir duvara çevirdi ve duvarda asılı olan şeylere doğru ilerledi. Duvarda kılıçlar ve zırhlar asılıydı. Ejderha kabzalı kılıç, kabzasında ceviz büyüklüğünde bir elmas olan kılıç ve altın bir kılıç. Alex ejderha kabzası olanı eline aldı ve incelemeye koyuldu ağır değildi ama oldukça keskindi. Alex hemen arkasından gelen sesle irkildi,
" Hey sen, hemen o kılıcı yerine koy ve bana kim olduğunu açıkla!" Alex kızın dediğini yapıp kılıcı yerine geri astı. Arkasını döndüğünde gördüğü manzara nu biraz şok oldu çünkü karşısında ıslak sarı saçları ile üzerinde sadece bornoz olan olan elinde yine ejderha desenli siyah ve kırmızı renkli bir bıçak tutan 168 boylarında mavi gözleri tehditkar bakan 20'li yaşlarda bir kız duruyordu. Evet Alex karşısına bir kız bekliyordu ama bu şekilde biri değil.
" Eee bir prensesi bekletmenin cezalarını bilmiyor musun kim olduğunu açıkla. Saraya nasıl girdin?"
" Açıklasam bana inanır mısın? Yoksa deli deyip bir yerlere falan mı hapsedersin?"
" Cevabına göre değişir ama sen bir yabancısın ve tehlikeli bir ajan olmadığın ne malum? Seni babama vereceğim o sana istediğini yapar."
" Ya kaçarsam?" dedi Alex tek kaşını kaldırarak. Kız tehlikeli bir şekilde sırıttı ve Alex'e iyice yaklaşıp bıçağı boğazına doğru tuttu.
" O zaman ölümün benim elimden olur."
Selam bölüm sonu, kılıç ve bıçak fotoları
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Ve Su
Fantasy!!! Bu kurgu HGOİ serisinden biraz ilham alınmıştır. ( ateş ve su gibi, farklı diyarlar gibi..) Selamm! Yeni kurgu fantastik olacak. İçinde krallıklar var, farklı diyarlar var. Daha bir sürü şey var ama bunlardan başkaları spoi olur. Amacım kendimi...