20, Final part 1

892 90 50
                                    

KIZLAR LÜTFEN YORUM YAPAR MISINIz

5 Ay sonra

"Dün gece aklıma bir şey takıldı."

Karşımdaki duvarı izlemeyi bıraktım. Kollarımın arasındaki bedene odaklanmaya çalıştım, aklımdaki düşüncelerle olan savaşım bir süre daha beklemeliydi.

"Ne takıldı güzelim?" parmaklarımla oynamaya başladığında konuşmaktan çekindiği bir şeyler olduğunu anlamıştım.

Beş ayda onu az çok tanımıştım, ilişki içindeyken yaptığı hareketleri ezberlemem kolay olmuştu.

"Aslında ben bile zor fark ettim, bel boşluğunda aşağı doğru akan bir doğum leken vardı, yara izine benziyordu aslında ama bana doğum lekesi demiştin. Beline dokunduğumda elime gelirdi ama gelmedi."

Parmaklarımla oynamaya devam etti. Vücudumun kasılmasını gizledim, fark etmedi.

Jungkook'un doğum lekesi, bizi ayıran tek somut özellikti.

"Doğum lekem değildi."

Yalan üzerine kurulu bir hayatta doğruluk payı arayamazdım.

"Ne?"

Göğsüme yasladığı başını kaldırdı ve doğruldu. Kalktığı için yorgan da sırtından sıyrılmış, çıplak bedenini ortaya sermişti.

"Korkmaman için yalan söyledim. Bir süredir o iz vardı bende. 4 yılda kayboldu."

Üzerimde kalan yorganı kaldırdı ve Jungkook'un doğum lekesinin olduğu yerde, belimde elini gezdirdi. Çıplak vücudumda gezen elleri pişmanlığımı bir kez daha damarlarıma enjekte etti.

Belini tutup onu yatağa çektim ve saçlarına bir öpücük kondurdum.

"Peki ya ne yarasıydı?"

"Jeongguk'la kavga ettik desem yeterli olur mu?"

Her sorunda kendimi suçlamak, 5 ayda psikolojimde büyük değişiklikler yapmıştı. Saatleece oturup düşündüğüm zamanlar olmaya başlamıştı, ilk kez Jungkook'u düşünmeye başlamıştım.

"Jeongguk mu?" dedi, sesindeki siniri hissedebiliyordum. "Bu önemsiz bir mesele."

"O nerede şimdi?" diye sordu.

İşte bu soru kalbimde bir sızının tekrar yayılmasını sağladı. Son aylarda olduğu gibi.

Tam yanındayım demek artık çok zor geliyordu. Gerçekleri içimde tutmak da zor geliyordu. 4 yıldır yaşamadığım duygular bir anda vücudumu ele geçirmişti ve bu hiç güzel hissettirmiyordu.

Geçmesi için içimden yalvarmaya başladım.

"Onunla bağımı keseli çok oldu. Aslında senden ayrıldıktan birkaç hafta sonra. Yani 4 yıldır görüşmüyoruz. Muhtemelen bir yerlerde sürtüyordur."

Hayatımda Taehyung olmasaydı nasıl bir yaşam süreceğimi düşündüm. Başka birini sevebilir miydim? Peki ya Jungkook ölmeseydi?

Peki ya Jungkook ölmeseydi?

Sesim zihnimde yankılandı.

Taehyung konuşmadı, bir eli dudağına gitmiş dudaklarını soyuyordu. Gergindi. Belki de bu konuyu açtığı için pişmandı. Rahatlaması için omzunu sıvazladım ve saçlarını tekrar öptüm.

"Kahvaltıya gidelim mi?"

"Olur"

Yataktan çıktı ve kıyafetlerini alarak lavaboya geçti. Onun ardından sadece boş duvara baktım.



gilded lilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin