Yağmur şiddetle yağmaya devam ediyor, şimşekler ara sıra gökyüzünü aydınlatıyordu. New York'ta sağanak yağmurun olduğu bir akşamdı. Sokakta birkaç kişi dışında kimse yoktu.
Başını yasladığı cama yağmur damlaları çarpmaya devam ederken kucağındaki ceketini iyice kendine çekti genç kadın, arabasını Zeke'ye ödünç verdiği için kendine lanet ediyordu.
İçinde olduğu otobüse göz gezdirdi, gözlüğü gözünde olmadığı için pek iyi gördüğü söylenemezdi. Bakışları yanında oturan genç kıza indi, pür dikkat telefonundaki maçı izliyordu.
Skor tablosuna baktığında RFC yazısını görmesiyle gülümsedi, tekrardan başını cama yaslayıp gözlerini kapadı.
"Mike hızla ilerliyor, Ruben'i geçti, kaleye doğru gidiyor."
Kızın telefonundan gelen sese kulak kabarttı Raven. "Mike'ın önü kapanmış durumda, topu Levi'a gönderiyor... Ackerman'dan bir şut ve top ağlarda!"
Spikerin bağırarak söylediği cümleye tebessüm etti, Levi'ın son zamanlarda çok çalıştığını biliyordu. Herkesin hayran olduğu adam olarak beklentileri karşılamak için çok çabalıyordu.
"Siktirsin gitsin şu adam ya."
Tamam, bazıları ondan pek hazzetmiyordu.
Genç kız yanındaki kadının bakışlarını fark ettiğinde küfür ettiği için özür dileyip önüne döndü.
İneceği durağa geldiğinde ıslak kaldırıma adım attı genç kadın, hala yağan yağmura karşı şemsiyesini açtı ve akşamın karanlığında yürümeye başladı. Bir huzursuzluk vardı bugün üstünde, kötü bir his yerleşmişti içine nedensizce.
Bu durumdan bir nebze kurtulmak için Hange ve Rico'yu evine çağırmıştı, üniversite zamanları gibi yine kızlar gecesi düzenliyordu.
Evinin önüne geldiğinde başını kaldırıp penceresine baktı, ışık açıktı. Kapıdan çıkan adama selam verip yukarı çıktı, anahtarıyla kapıyı açıp içeri girdi. İkisinin sesi mutfaktan geliyordu, muhtemelen marketten aldıkları hazır pizzaları fırından çıkarmaya çalışıyorlardı. Ayakkabılarını çıkarıp terliklerini giydikten sonra odasına geçip üstünü değiştirdi ve mutfağa geçti.
Hange iki büyük boy pizzayı kesiyordu, Rico ise balkonda sigara içiyordu. "Selam kızlar." dedi kapı pervazına yaslanırken Rayne. İkisine de sarıldıktan sonra tezgahın üstündeki kolayı ve bardakları yatak haline getirdikleri koltuğun kenarına yerleştirilmiş sehpaya bıraktı.
Rico sigarasını söndürdükten sonra Hange ile birlikte salona girdi, ışıkları kapatıp koltuğun üstüne serdikleri battaniyenin içine girdiler. Herkes bardağını ve pizza dilimini aldıktan sonra film arama arayışına geçtiler. Bu sırada Raven İsabel ile mesajlaşıyordu.
Hange kafasını uzatıp genç kadının telefonuna göz dikti. "Kiminle konuşuyorsun?"
"İsabel'le"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fallen star | levi ackerman
FanfictionHer şey Levi Ackerman'ın çıktığı deplasmanda taraftarının yüzüne top atmasıyla başlamıştı. ''Further apart, the closer that we are I'll keep you far away, from me like a star Hard not to fall for you, I gave you all my heart'' fallen star by the ne...