Yazın dayanılmaz sıcağında saatlerdir toplantı yapıyordu genç kadın, birkaç müşteri ile görüntülü olarak görüşmüş fikirlerini sunmuştu ancak ikna etmesi pek kolay olmamıştı.
Bu zamana kadar yaşadığı Fransa'yı, insanını tanıyordu, yarı Fransız olarak onların isteklerini anlıyordu ancak Amerika çok farklıydı. Buradaki insanların zevkleri, düşünce yapısı alıştığı durumdan oldukça ayrıydı.
Yıllarını Paris'te geçirdikten sonra kısa süreliğine de olsa New York'a yerleşmek, buraya ayak uydurmak zordu.
Odasının kapısının çalınmasıyla başını bilgisayarından kaldırıp açık bıraktığı kapıya çevirdi gözlerini.
"Selam Raven, öğle yemeğine çıkıyorum gelmek ister misin?"
Genç kadın önüne serdiği kağıtlara göz attı. "Aslına bakarsan yetiştirmem gereken bir sunum var Isabel."
Isabel içeriye girip Raven'ın karşısına geçip "Mazeret kabul etmiyorum." dedikten sonra kadını elinden tutup kaldırdı. "Yakında bildiğim harika bir mekan var, bayılacaksın."
Raven en sonda yenilgiyi kabul edip Isabel'e teslim oldu. Bilgisayarını kapatıp odasından çıktı.
Tarihi bir bina içinde bulunan şirketten çıkıp birkaç sokak ötedeki restorana gelmeleri pek uzun sürmemişti, cam kenarında bulunan bir masaya geçtiler. Raven yemek seçimini Isabel'e bıraktıktan sonra babasıyla kısa bir görüşme gerçekleştirdi.
"New York'a alışma süreci nasıl gidiyor?"
Genç kadın sıkıntıyla nefes verdi. "Aslına bakarsan pek iyi gitmiyor."
"Neden?"
"Kurulu düzenim tamamen yok oldu. Eskiden sabah erkenden kalkıp koşuya çıkardım sonrasında kahvaltı yapıp işe gitmeden önce sunumları gözden geçirir öyle giderdim. Ama şimdi sabahları işe zar zor yetişiyorum."
Isabel yüzünde hayret dolu bir ifadeyle bakıyordu kadına. "Sen dizilerde kırklarının başındaki patron kadınlar gibisin Raven, vay canına."dedikten sonra elini yanağına yasladı. "Yaşıtlarım sabahları bunları yaparken ben uyuyordum."
O kendini sorgulamaya devam ederken sipariş verdiği hamburgerler gelmişti. Isabel kendi yaşlarındaki garsona bir bakış attıktan sonra gülümsedi.
Raven hamburgerden büyük bir ısırık aldıktan sonra gözünü camdan dışarı çevirdi. Alışmaya çalıştığı şehrin diğerlerine göre daha sakin olan bu bölgesinin sokaklarında gezdirdi gözlerini.
Onu bölen şeyse Isabel'in çalmaya başlayan telefonuydu. Isabel ekranda gördüğü isimle sertçe yutkundu ardından derin bir nefes alıp aramayı cevapladı.
O sırada Raven müşterisine mail atmakla meşguldü, bir eliyle patates kızartmasını yerken diğer eliyle maili yazıyordu.
Isabel sonunda konuşmayı bitirdiğinde Raven telefondan başını kaldırıp kadının endişe dolu yüz ifadesine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fallen star | levi ackerman
FanfictionHer şey Levi Ackerman'ın çıktığı deplasmanda taraftarının yüzüne top atmasıyla başlamıştı. ''Further apart, the closer that we are I'll keep you far away, from me like a star Hard not to fall for you, I gave you all my heart'' fallen star by the ne...