Çekinerek çaldığı kapı sonuna kadar açıldığında kan çanağı gözlerle karşılaştı Raven Wizard, haftalardır aramadığı adamı bulmayı düşündüğü en son halde buldu. Dudakları şaşkınlıkla aralandı, genç adamın baygın bakışları kadının yüzündeyken geri çekilip kapıyı açık bırakarak içeriye döndü.
İçeriye girip kapıyı kapattı Raven, duvarı camla kaplı salona geldiğinde yerdeki cam kırıkları çarptı gözüne. ''Levi?'' sözü karşılıksız kaldı, koltukta dirseklerini dizine yerleştirmiş şekilde oturan adam tek bir kelime etmedi.
Elindeki anahtarları sehpaya bıraktıktan sonra mutfağa yürüdü, çekmecede bulduğu küçük bir çöp poşetini alıp kırıkların olduğu yere döndü, yere diz çöküp toplamaya başladı. ''Dokunma'' dedi sert bir tonda Levi ancak Raven onu dinlemedi, elle tutulabilecek parçaları poşete atmaya devam etti.
Levi'ın dudakları arasından çıkan ''Sana dokunma dedim!'' lafı öyle yüksek tondaydı ki olduğu yerde kaldı genç kadın. Elindeki poşeti bırakıp ayağa kalktı, ondan birkaç adım ötede olan adama baktı sadece.
''Sana bağırmak istemedim, özür dilerim.'' dedi başını kadına çevirdikten sonra.
Raven ona doğru birkaç adım attı, gözleri sehpanın üstüne saçılmış fotoğraflara iliştiğinde duraksadı. Levi'a oldukça benzeyen genç bir adamla genç bir kadının fotoğrafları vardı, Fransa'da çoğunu bildiği yerlerde çekilmişti.
Aradan geçen sessiz saniyelerde gözünü fotoğraftan çekmedi.
''Baban mı?"
Yan tarafına dönüp kendisine bakan adama baktı genç kadın, eline aldığı resme tekrar döndüğünde bir hüzün çöktü içine.
Sessizlik onun cevabıydı. Artık toprağın altında olan bir bedendi sadece, oğlunu bu dünyada yalnız bırakmış bir adamdı.''Dün 26 sene oldu.'' dedi bir buruklukla. Gözleri kadının parmakları arasındaki fotoğrafa kaydı ''Üç gün önce Marsilya'ya gittim ilk defa, mezarına.'' Sessizce izledi onu Raven, Levi'ın kendini anlatmasına izin verdi. ''Ailesi orada olduğu için yaklaşamadım ama geldiğimi hissetmiştir.''
''O yüzden mi bu haldesin?''
Bir sessizlik dolaştı aralarında.
''Onun yokluğunu hiç bu kadar yoğun hissetmemiştim.''
Duyduğu cümle bir sancı sapladı karnına, vicdanı bütün bunlar olurken onu yalnız bıraktığı için azap çekmeye başladı. Levi'ı kendine çekip kolları arasına aldı, konuşarak destek vermede iyi değildi bu yüzden bulduğu tek çözüm yolu buydu.
''Seni yalnız bıraktığım için özür dilerim.''
Bu senaryo tanıdıktı Raven'a. Yıllardır çevresindeki herkesin yaralarını sarmak için çabalardı, kendindekileri unutup. Herkes için sığınacak bir liman olmaya çalışırdı ama konu kendine geldiğinde fırtınanın ortasında kalan bir tekne misali alabora olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fallen star | levi ackerman
FanfictionHer şey Levi Ackerman'ın çıktığı deplasmanda taraftarının yüzüne top atmasıyla başlamıştı. ''Further apart, the closer that we are I'll keep you far away, from me like a star Hard not to fall for you, I gave you all my heart'' fallen star by the ne...