Öylece kaldık bir süre. Doğum günümü tekrar kutladı. Yatmak için odalarımıza geçtik.
Bir saattir uyuyamıyorum. Yağmur sıklaştı, şimşekler çakmaya başladı. "Kuzeeey." diye bağırdım. "Kuzeeeey !". Ayak seslerini duydum. "Ne ya bu saatte ?". Ben de ayaklandım ve sarıldım karanlıkta gölgesini seçtiğim Kuzey'e. "Uyuyamıyorum." dedim. Derin bir nefes aldı. Başımı kaldırdı ve alnımdan öptü. Beraber benim yatağıma yattık. İkinci kez beraber uyuyoruz diye düşünürken uyuya kaldım.
Sabah Kuzey yine yoktu. Alışkanlıktan erkenden kalktım. Aşağıdan harika kokular geliyordu. Aşağı indim. Şaşırdım mı ? Evet.
Millet krep, waffle yapsın, bizimki gidip gözleme yapsın. Böyle odunluk olmaz ya.
Tabaklarımız çoktan konulmuştu. Beni gördü geldi yanıma ve "Günaydın." deyerek tokalaştı. Bu neydi şimdi ? Ah doğru ya. Arkadaşlık konusunda biraz vurgu yaptığım için trip atıyor beyefendi. Tribi bile ayrı güzel ya. Neyse umursamadım ve yemeye başladım.Bitirdikten sonra okul kıyafetlerimizi giyindik. Böyle bile çok harikaydı. şoför kapıdaydı. Okula doğru yol aldık. Beni bıraktıkan sonra hızla uzaklaştılar. Sınıfa geçtim ve hızla sınavımı bitirip kapıya yöneldim. Yağmur oradaydı. Konuştuk ve olanları anlattım. Sonra babamın şoförü onu aldı. Ardından da Kuzey geldi. "Atla hadi kardeş." Tamam her şeyi yaptı da kardeş nedir abi ?
Bana trip atıyordu. Erkek meleğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Meleğim
Teen FictionO, benim saklı dünyam. Şu kara kalbin ışığı. Kurtuluşum. Son noktam. O benim gökküşağım. O benim yıkılmaz duvarım. O, anahtarı kalbim olan kilitli kapım. O, benim Erkek Meleğim...