Evet uzun bi aradan sonra geri döndüm. Umarım iyi bir bölüm olur. İyi okumalar.
Arifin Anlatımından
Cenan: Kabul!
Gülerek...
Arif: Bak emin misin? Neler yapabileceğimizi biliyorsun. Çok kötü şeyler olur.
Cenan: Ben kazanacağım için sorun yok kardeşim, sen rahat ol.
Arif: E hadi o zaman.
Elimize oyun konsollarını aldık ve maça başladık. Oyunu bilerek kaybetmeyi planlıyorum, nedenini bilmiyorum. Bana neler yaptıracağını veya yapacağını çok merak ediyorum.
10 dakika sonra
Cenan: EYYYY OOOO SEN ŞİMDİ BOKU YEMEDİN Mİ ABİ!
Cenan ayakta çıldırırken ben ise koltukta normalce oturuyordum.
Cenan: Hadi kalk odaya gidiyoruz.
Arif: Hangisine?
Cenan: Yatak odası.
Arif:Ne?
Cenan beni kolumdan tutarak yatak odasına götürmüştü bile.
Gülerek...
Arif: Tam olarak ne yapmayı planlıyorsun?
Cenan: Gözünü bağlayabileceğim bişey var mı?
Arif: Saçmalama!
Cenan: Oyun bu abi, hadi ,hadi.
Arif: Tişört var dolapta.
Cenan: Hangisinde?
Arif: Buzdolabında.
Cenan: Saçmalama be.
Arif: E biliyorsan ne soruyorsun?
Cenan: Çok heyecanlıyım çünkü.
Arif: Bu heyecan iyi değil.
Cenan dolaptan tişört çıkarırken ben yatakta oturmuş bekliyordum. Cenan tişörtü aldı ve karşıma oturdu. İkimizde bağdaş kurduk. Cenan gözümü bağlamak için biraz daha yaklaştı, biraz daha ve biraz daha. Hiçbişey demedim. Demek de istemedim zaten. Cenan gözlerimi bağladıktan sonra...
Cenan: Hazır mısın?
Arif: Ne yapacağını bilmiyorum ki nasıl hazır olayım?
Ne yapacağını çok iyi biliyorum.
Cenan: İyi, ben de değilim.
Arif: Cenan ne yapacaksan yap git.
Cenan yüzüme doğru yaklaştı. Bunu yüzüme vuran nefes alış verişlerinden anlıyordum. Ve ben öptü.
Beni öptü.
İlk başta ikimiz de hareketsiz durduk. Ama sonrasında neden ortalık şenlenmesin ki dedim ve hareket etmeye başladım. Sonrasında Cenan da karşılık verdi ve uzun ama çok da sert olmayan bir öpüşme yaşandı. Cenan çok da üzgün olmayan bir sesle...
Cenan: Özür dilerim.
Dayanamadım ve göz bağımı çıkardım.
Alın size uzun bölüm! Vote gelmezse yazmam vallah.