3. Bölüm: Tanışma

6 1 6
                                    

"Ben Lxia."

O yaratığın bunu söylemesinin üzerinden yaklaşık 15 dakika geçti. İnanamayarak bir ona bir elimdeki yuvarlak cisme bakıyordum. O da sakinleşmemi bekliyordu sanırım. Sessizliği bozmak adına, tedirgin bir şekilde, "Nesin sen?" diye sordum.
"Ben bir kwami'yim. Eğer sakinleştiysen her şeyi anlatacağım."
"Seni dinliyorum." dedim yargılayıcı bakışlarımla.
"Pekala, ben Lxia. Sen de Laura'sın ve sen bir savaşçısın. Su gezegeni olan Euroditio için savaşan bir ailenin soyundan geliyorsun. Gezegenin kaderi senin elinde."

Bu bir rüya, diye düşünüyordum çünkü normal şartlar altında bir yaratık size gelip sen bir savaşçısın dese ona inanmazdınız.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dedim kelimelerin üstüne basa basa, kimse 16 yaşındaki birine gelip de sen savaşçısın demezdi.
"Tabii ki hayır, bana inanmak zorundasın," dedi telaşla. "Onu eline aldığında parlamasının sebebi asanın sahibinin sen olman, hadi onu kullan!"

İnanamıyordum veya algılayamıyordum, her iki türlü de bu yaratık saçma şeyler söylüyordu. "Sen ne anlatıyorsun?"
"O bir asa. Sadece senin kullanabileceğin, çok güçlü bir asa. Yeri geldiği zaman her şeyi anlatacağım fakat öncelikle asanı kullan! Onu inanarak havaya fırlat!"
"Neye inanmam gerekiyor," diye sorarken asayı havaya fırlattım ve o an, o topa benzeyen şey asaya dönüştü. Çok fazla ışık saçıyordu. Ardından elime düştü.

"Amacın asayı açmak olmalı. Kapatmak için de aynısını yapmalısın. Elindeki asa su asasıdır, onunla suyu kontrol etmenin yanı sıra basit düzeyde sihir yapabilirsin!"

Hala bunun gerçek olduğuna inanamıyordum. Elimde tuttuğum şeyin başı bir çiçeğe benziyordu, yaprakları varmış gibiydi. Ortasında dönen, mavi bir şey vardı ve göz alıyordu. Asa genel olarak desenli ve süslüydü. Fakat neden bu şeyin sahibi bendim?

"Aklından geçeni hissedebiliyorum," dedi beni anlarcasına, "Sen, bu asanın sahibi olan ailenin kızısın."

Gözlerim faltaşı gibi açıldı. "Nasıl yani? Benim ailem büyücü mü?"
"Öyle de diyebiliriz, annenin soyu güçlü büyücülere dayanıyordu. Kalp krizinden vefat etmişti, değil mi?"
"Evet, sen bunu nereden biliyorsun?"
Göz kırparak söyledi: "Hakkında çok şey biliyorum Laura. Bu asanın yeryüzündeki son sahibi olduğun onu kullanarak Euroditio'ya gitmelisin. Su asası daha fazla tek başına kalamazdı. Lord ateş asasını ele geçirdi ve sahibini arıyor, bu asayı da almamalıydı."

Ellerim titriyordu. "Yanlış kişiyle konuşmadığına emin misin? Ben 11. sınıfa giden normal bir kızım. Bir anda karşıma çıkıp bana başka bir yere gitmemi söyleyerek sana güvenmemi bekleyemezsin. Hem Lord da kim?"

"En baştan alalım. Sen, Laura, elinde tuttuğun asanın sahibisin. Bu asa sana büyüklerinden kaldı. Annen kalp krizinden öldü sanıyorsunuz fakat hayır, annen Lord tarafından öldürüldü. Lord, ateş ve su asalarını ele geçirip mutlak güce erişmek isteyen biri. Eğer bu iki asayı birleştirirsen evreni kontrol edebilirsin. Lord eskiden ateş grubuna hizmet eden biriydi ancak sonradan neler döndüğünü bilmiyoruz. Ateş ve su asalarının yeryüzündeki sahiplerini ararken Ginny, yani ateş kwamisi ele geçirildi..."

Annen Lord tarafından öldürüldü, cümlesinden sonrasını pek anlayamamıştım ama daha fazla bu saçmalığa katlanamazdım.
"Bana bak, adının ne olduğu, bu elimdekinin ne olduğu veya kimin ne istediği umurumda bile değil. Bir daha annemle ilgili tek kelime etmeyeceksin. Seninle veya saçma oyunlarınla uğraşacak vaktim yok," dedim ve asayı havaya fırlatarak kapanmasını sağladım. "Al bunu ve git buradan."
"Annene ne olduğunu öğrenmek istemiyor musun Laura?"
Annemden bahettikçe sinirleniyordum. "Git buradan!"
"Hayır! Bana güvenmelisin! Evreni yalnızca se- Hayır, bunu yapma!"

O konuşurken daha fazla dayanamayıp pencereyi açmıştım ve asayı var gücümle dışarı fırlatmıştım. Fırlatmamla Lxia'nın uçması bir oldu ve gitti.

Nefes nefeseydim.

(diğer bölümde görüşürüz uykum geldi)

Ateş ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin