4. Bölüm: Çığlık

6 1 5
                                    

Saat 03.47. Uyuyamıyorum.

O tuhaf yaratık yüzünden saatlerdir tavana bakıyordum. Asayı öyle hızlı fırtlatmıştım ki, muhtemelen zor bulmuştur. Bir dakika... Bulabilmiş midir?
  Pfftt, saçmalama Laura. Asanın derdi sana mı düştü? Hem, ne malum bunların gerçek olduğu? Tek yapmam gereken uyumak.

Uyumak.

Yapmam gereken ama yapamadığım tek şey.

O gece neler olduğunu hatırlamıyorum ama okula muhtemelen iki saatlik uykuyla gittim. Bütün gecemi bunu düşünerek geçirmiştim ama zor da olsa kendimi toparlamıştım. Okula doğru yürürken düşünüyordum: "Ya yine onu görürsem? O şey gerçek miydi? Ya gerçekten Lord diye biri varsa? Algılarımı mı kaybediyorum yoksa?"

Çok fazla düşünmekten gözüm kararmış olacak ki yolda yürürken bir anca başımı direğe çarptım. Muhteşem bir sızıyla inleyerek yere düştüm. Gözlerimden yaşlar akıyordu fakat bunun sebebi sinir krizi geçiriyor olmam mı yoksa duyduğum acı mıydı anlamıyordum.
  "Kahrolası yaratık! Çık karşıma!" diye bağırmaya başladım. Bir yandan da dizlerimi yumrukluyordum. O an çok kuvvetli bi elin omzumu kavradığını gördüm. Yüzüne baktığımda görebildiğim tek şey endişeydi.

"Ne oluyor burada? Ne yapıyorsun sen?"

Karşımda esmer, uzun boylu bir erkek vardı. Esmerleri ve erkekleri hiç sevmem, bu yüzden ona ne olduğunu anlatacağım varsa da sırf esmer olduğu için anlatmayacaktım.

"Seni ilgilendirmez. Git başımdan." Anında kaşları çatıldı.
"Sokağın ortasında yaptığın gürültü gayet de beni ilgilendirir. Ya sesini kes ve düzgünce ne olduğunu anlat ya da defol git başka yerde gürültü yap."
"Siktir," diye hırladığım anda yanımıza Irene ile Luna geldi. Luna kolumu çekiştirip beni ayağa kaldırdı. Üstümü düzeltti ve alnıma bakmaya başladı.

"Ah, onun kusuruna bakmayın, iyi bir dönemden geçmiyor," dedi Irene, sırıtarak. O an ona onu öldürebilirmiş gibi baktım ama karşılık vermedi. "Arkadaşımla ilgileneceğim, size iyi günler."

Çocuk omuz silkti ve Irene yanıma geldi. "Bakma bana öyle. Sana ne olduğunu bilmeden ona ne açıklaması yapabilirdim?"
"Ona açıklama yapmak zorunda mısın?"
"Kesin sesinizi," diyerek Luna araya girdi. Alnın çok fena kanıyor, hastaneye gitmelisin.

Saatime baktım, dersin başlamasına az kalmıştı. Hastane babamı endişelendirirdi, gitmek istemedim. Luna ile kavga ederek okula gittik. Tabii ki sınıftaki herkes bana kaşlarını çatarak bakıyordu ve ne olduğunu soruyordu. Olanları herkese üstünkörü anlatıyordum: Bir anlık gözüm karardı ve canım acıdığı için sinirlenip direğe saydırdım.

...

Okul çıkışı kızlardan ayrıldım ve eve yürürken tüm gün okulda yaptığım gibi düşünmeye başladım. Kendimi yatıştırmak için o yaratığın eğer gerçekten olsaydı şimdiye kadar çoktan beni tekrar bulacağını söylüyordum. Bu senaryoya göre Lxia diye biri yoktu ve ben hayal görmüştüm. Ben bunları düşünürken bir çığlık duydum.

"Yardım edin!"

Çok güçlü bir kadın çığlığıydı bu. Ben ne olduğunu anlayamadan ikinci bir çığlık geldi.

"Kurtarın beni!"

Kadının sesi resmen yeri göğü inletiyordu. Buna karşın kimse tepki göstermemişti, sanki korkan tek kişi bendim. Hemen sesin geldiği yöne doğru ne yaptığımı bilmeden koşmaya başladım.

"Dayanamıyorum!"

Nefes nefese koşmaya devam ediyordum. Başım çatlıyordu ve dengemi şaşırıyordum fakat bir şekilde yürümeye devam ediyordum. Ta ki...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 08, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ateş ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin