in another universe • Satzu

20

Hikayeyi sicip sivama zamani

_________________________________________

Jisoo"Tzuyu şuna bak bizden sonra
gerçekten kasabaya renk geldi"

Onun gibi bende etrafıma bakındığımda kafamı salladım

Jisoo"Ee ne var ne yok?"

"Ne olsun istersin?"

Jisoo"Sana ile işleri diyorum Tzuyu. Bayağı ilerlettin gibi"

Gözlerimi devirip cevap verdim

"Biliyorsun işte özür falan diledi"

Jisoo"E o zaman bir engel kalmadı"

"Bilmiyorum"

Jisoo"Neyi bilmiyorsun Tzuyu?"

Ağzımı açıp cevap verecekken yanımızdan bağırarak geçen adam ile susmak zorunda kalmıştım

"HEY OKUL BİRLİĞİ ESPİNOSA KAPISINDA!"

Jisoo ile ikimiz ne olduğunu bilmediğimiz için adamı izlemeye devam ederken oturduğumuz kafede çalışan bir garson yanımda gelip söze girmişti

"Siz espinosa değil misiniz? Okula gitmelisiniz"

Jisoo"Niye ki?"

"Birlik okul Espinosada çünkü!"

"Birlik okul ne ya?"

"Bir den fazla okul birlikte olup bir yere saldırırsa ona birlik okul denir"

Jisoo"Saldırmak?"

"Hadi acele edin geç kalacaksınız!"

Kızın kolumdan tutup kaldırması ile şaşkınca ona bakarken beni ve Jisoo yu kapıya doğru iteklemeye başlamıştı

"Ara bulucu olmalısınız aksi takdirde okulunuz saldırı altında kalır"

Kapıya geldiğimizde Jisoo arkasındaki kıza dönüp konuştu

Jisoo"Bir dakika saldırı altında olursak hangi taraf avantajlı kalıyor"

"Kaç okul birlik oldu emin değilim ve okulun hangi okul olduğuna göre değişir"

Sırtımdan tekrar iteklendiğimde ona zorluk çıkarmadan arabaya doğru yürümeye başladım

Jisoo şoför koltuğuna geçerken bende hemen yanına geçmiştim

Arabayı çalıştırıp okula giderken söze girdim

"Dedim ki uzman da olduk azıcık sakinleştiriz falan bi de olana bak"

Jisoo"Abartma Tzuyu ne olacak en fazla"

--

Jisoo"Hasiktir"

Okulun büyük kapası kapalıydı ve önünde iki yüze yakın insanlar duruyordu

Evet insanlar

Bizi fark ettiklerinde hepsi bize dönmüş ve bağırmaya başlamışlardı

"Espinosalar geldi!"

"Kapana kısıldılar yakalayın!"

Üstümüze küçük bir ordu koşmaya başladığında olduğum yerde kalmıştım

Kaldım çünkü arabanın içi dışında kaçacak yerimiz yoktu

Elinde kalın bir sopa ile üstümüze koşan adam önümüzde aniden beliren mavi bir bariyere çarpınca fazlasıyla geriye doğru uçumuştu