26

46 12 3
                                    

Hayir final degildi

--

Uzun, görkemli elbisesi ile beyaz atının üzerinde zafer mutluluğu ile ilerlerken arkasından gelen ve Espinosa okulundakilerin kanını taşıyan askerleri de yorgunlukla onu takip ediyordu

Uzun konvoyun ortasında ekstra korumalara sahip olan at arabasının içinde uyuyan ve esmer teninin rengi yok olmaya başlayan Tzuyu de her şeyden habersizdi şuan için

Ordu okuldan ayrılalı neredeyse iki gün olmuştu
Buz  kraliçesi evine yani kuzey deki kalesine doğru giderken bir den önüne bir adam atlamıştı

Kraliçenin etrafındaki askerler yolun ortasına atalayan ve dilenci gibi gözüken adam yüzünden saldırı pozisyonuna geçerken Kraliçe eli ile onları durdurmuştu

Çamurlu ve kirli kiyafetlere sahip olan adam kraliçenin önünde diz çöküp yalvarırcasına ona bakarken titrek sesiyle söze girdi

"Kraliçem lütfen beni yanınıza alın yalvarırım beni bu ıssız yerde bırakmayın"

Kraliçe nin yanındaki asker, daha doğrusu kraliçenin sağ kolu olan asker söze girdi

"Yolumuza devam edelim efendim"

"Hayır! Hayır lütfen gitmeyin! Beni de alın Her şeyi yapabilirim isterseniz köleniz olurum efendim lütfen!"

Kraliçe onun bu ezikçe cümlelerine gözlerini devirirken bir soru yöneltti

"Kimlerdensin sen?"

"Kraliçem ben yalnızım! Kimsem yok, kimseye bağlı değilim, yıllar önce Rütbe kasabasında yaşardım ama o aptal Mega gelip her yeri yıkıp geçti! Her şeyimizi aldı"

Kraliçenin yerine asker girdi söze

"Rütbe kasabası mı? Oradan buraya kadar sürgün mü edildin?"

Adam hızlıca kafasını sallayıp bir kaç adım uzakta duran askerin önüne emekleyerek gelerek bacaklarına sarıldı

"Evet gitmek zorunda kaldım. O şerefsiz her şeyi aldı ve yıktı! Hiç bir şey bırakmadı bende kaçmak zorunda kaldım çünkü hiç kimsem yok, uğruna savaşacak hiç bir şeyim yok!"

Cümlesinin ardından gözlerini ona tepeden bakan askerden çekip atın üstündeki kraliçeye dönmüştü

Kollarını askerin bacağından çekip Kraliçenin önünde diz çökmeye devam ederken cümlesine de devam etti

"Ama uğruna savaşacak bir sebebim olabilir Kraliçem"

Asker Kraliçeye bakıp tepkisini ölçerken Kraliçe gülümsemiş ve kafası ile uzun konvoyu işaret etmişti

"Bu uzun konvoyun bir parçası olmak istiyorsun yani"

Kraliçe ve bütün ordu için zavallı durumdaki adam kafa salladı heyecanla

Ancak oradaki herkes biliyordu ki Kraliçe onu asla kabul etmeyecekti

"Peki o zaman bana adını söyle"

Yerdeki adam ayağa kalkmış ve ellerini önünde bağlayarak kafası eğik bir şekilde cevap verdi

"Wan"

in another universe • SatzuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin