in another universe • Satzu

5

Odada bulunan balkonun korkuluklarina ellerimi koymuş yanımda sessizce bekleyen Jisoo ile ormanı izliyorduk

Ağlama krizim yaklaşık 10 dakika önce bitmişti

Bu on dakikadir da annemi arayıp geri dönmek istediğimi söylemek istiyordum adimin utanç tablosu denilen saçma bi tabloda geçmesi veya soy adimin kötülenmesi umrumda değildi ama Jisoo ya aynı şeyi yapamazdim

Biliyordum ben gidersem o da burada kalmayacakdi ikimizde bunu sorun etmiyorduk ama ikimizde kendi gururmuzdan önce diğerinin gururunu düşünüyorduk

Kapının tıklanması ile ikimizde oraya döndük Kapıyı yavaşça açıp içeri giren müdüre baktık

Okuldan atilmiş miydim acaba

Jisoo ile ikimizin aksine yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile bize yaklaşıyordu

T"Beni öldürecek misin"

Diye fısıldadım
Çünkü okulun girişindeki büyük panoda "müdüre karşı gelenler sonu ölümle biter" yazısı yazıyordu

Kadın Jisoo ile arama girip gözlerini ormana dikti

"Dediğin gibi Chou, Kim ve Chou ları öldürmek kolay değil"

Diyip gülümsedi

"Şimdi size kuralları anlatacağim"

***

Kadının bize kuralları anlatacağim demesinin üstünden bir saat geçmişti ve o bir saat hiç susmamişti

Bi ara tıkanıp kalp krizi geçircek diye korkmadim değil

Sonunda sustuğunda sorumuzun olup olmadığını sordu

Ve bende hemen söze atıldım

"Seçkinler olarak bahsettiğiniz o sekiz kiz torpilli değil mi?"

Jisoo da yayıldığı koltukdan dikleşip müdürü dinlemeye başladı

"Onlar la olan ilişkinizi biliyorum kızlar ona olan sinirinizi de anlıyorum ama sandığınız gibi torpilli değiller hepsi de oldukları konuma gelebilmek için bir çok şey feda ettiler şuan uzman olan ama Seçkin olmak için Boss avına çıkan Lalisa manobal hâlâ rütbe kasabasindaki Hastanede ve hayati tehlikesi var onunla beraber giden diğer 13 kiz ki bunların sekizini taniyorsunuz zaten onlarin içinde bulunan Jennie nin özel gücü sayesinde hayata tutunmak için bir şans daha edindi şuan her şey onun ellerinde yani anlayacağiniz seçkinler yaşlarından çok ölüm tehlikesi geçirdi ve onlar Er olarak başladı"

Boss neydi ki?

"Dört aylık gibi kisa bir sürede rütbe atlamak diğerleri için zordur ama şu anki seçkinlerimiz tam tamına 7 rütbe atlamış ve bunlardan dört tanesi Boss yuvasını yikmiştir"

"Biliyorsunuz ki bu okula sadece önde gelenler girebilir İm Nayeon adındaki seçkinimizin büyük büyük dedesi uzman olarak mezun olmuştur iki nesildir İm ailesinden kimse gelmiyordu ama Nayeon un onlardan farklı olduklarını fark ettiklerinde göndermeye karar verirdiler"

J"farklı derken?"

"Nayeon Gürültünün kızı olarak bilinir"

T"o ne demek?"

Kadın gülümseyip sorumu es geçti

"Yoo Jeongyeon, Yoo ailesi uzun yıllardır okulda faaliyetlerini sürdüren ailelerden biridir. Cesurluğu ve gücü ile bilinirler daha önce 5 seçkin vermişlerdir."

Nasıl yani onlar bunları biliyordu ama hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına devam mi ediyordu?

"Hayir Chou onlar da sonradan öğrendiler tıpkı sizin gibi"

Bu kadının aklimi okumasi sinir bozucuydu

"Hirai Momo, aile büyükleri eski Japon ordusunun baş komutaniydi annesinin büyük annesi mutant seçkin di"

Merakla kadını dinliyordum. Eski arkadaşlarımın geçmişi o kadar da masum değildi

"Minatozaki Sana kraliyet soyundan geliyor eski japon kral ve kraliçenin son torunu olarak bilinir buralarda. Kralin çocukları okulu uzman olarak bitirmişdir Sana seçkin olan üçüncü Minatozakidir. Mutant seçkin olan ise ilk dir, Kraliyet soyu destansı bir soydur bu yüzden sana Gold rütbesinden başlamıştır Espinosalar hariç hiç kimse taç rütbesinden başlayamaz Minatozakiler ise Gold dan başlama hakkı verilmiştir ki Zaten Espinosa ve Minatozaki haricindeki her soy Er olarak başlar"

Jisoo sesini çıkarmadan kadının konuşmasını dinliyordu resmen bir filmin içine düşmüştük

"Park Jihyo, onlar Ses den gelen soydur. Parkların neredeyse Bu gen i taşıyan her aile bireyi buraya gelmiş ve en az As rütbesinden Mezun olmuşlardır ve Jihyo Mutant Seçkin olan üçüncü bireydir buralarda tanınan ve sevilen bir Ailedir özellikle Jihyo nun Annesinin eğlence günlerinde verdiği konserler sayesinde bir çok hayranı olmuştur"

Jihyo nun sesinin güzel olduğunu zaten biliyordum çünkü onunla beraber konservatuar okumuştuk

"Myoui Mina Soyu eski japon samuraylarina dayanir. Onlara Kan soyu da denebilir ilk zamanlarda Myoui ler başka okulda mezun olsalarda daha sonra bu okula geçmişlerdir. Mina Seçkin olan dördüncü Bireydir"

Mina nin da soyunun güçlü olduğunu biliyordum ama samuraya gelecek kadar bilmiyordum

"Kim Dahyun, onlardan hiç bir şey saklanamaz. Yerdeki karıncayı bile kilometrelerce uzakdan görebilirler Kartal soyu olarak da bilinen Aileden 7 uzman 3 seçkin çıkmışdır"

"Ve son olarak Son Chaeyoung, Son'lar her zaman yetenekleri ile ön plana çıkmış bireylerdir onlara kara bir kalem verseniz bile size yeni bir dünya yaratabilir. Son'ların bundan üç Nesil önceki kardeşleri Mutant seçkin olmasına rağmen odalarında ölü bulundular. Rütbe kasabasında hâlâ çözülemeyen bir olay olarak kaldı neden olduğunu veya kimin yaptığını kimse bilmiyor bir çok kişi intihar ettiklerini düşünüyor"

Jisoo yorulmuş olacakki oturduğu yerden ayağa kalkıp esnedi

J" Tamam müdüre hanım bize seçkinlerin Soy geçmişlerini anlattiniz peki ya bizimkiler?"

Kadın Jisoo ya otuz iki diş sırıtıp cevapladı

"Sizin Soylarinizi anlatmak bana düşmez Bayan Kim"

Diyip ayağa kalktı ve odadan çıktı

**
"Peki şimdi ne yapacaksın Tzu? Belli ki Sana da isteyerek gelmemiş"

Oturduğum yerden yatağında uzanan Jisoo ya baktım

"Sen ne yapacaksın Unni? Nayeon da senin yakın arkadaşın"

Gözlerini benden çekip tavana kilitledi

"O benim sevgilim değil"

Diye fısıldadı

Bi an aralarında bir şey mi var diye düşünmeden edemedim ama İkiside birbirinin tipi değildi

"Sana da benim sevgilim değil"

Oflayarak bana döndü

"Kelime oyunu yapmada adam akıllı cevap ver Chou"

Bir şeyi ciddiye almamı istediğinde bana her zaman soy adimla hitap ederdi

"Bilmiyorum ki, en azindan haber verebilirdi ama"

Bir kaç mirilti ile beni onaylamişti

"Yarin ders olacak mi acaba?"

Güzel bir şey sormuştu

"Ne bileyim kadın her şeyi söyledi bi onu söylemedi "

Bu dediğime gülmüştü

"Kalk hadi arka bahçeye gidelim "

Diyip yatakdan ziplayarak kalktı