Adamın "Sıfır" demesinden önce Tuğrul atık davranıp tuşa bastı.
Keskin nişancılarımız camın aralak perdesinden işini rahatça görmüştü. İçerideki adamlar ve kadınlar ölmüştü. İçerideki tek dolabın yanına gittik. İçerisinde her yeri didik didik arayıp tüm belgeleri Tuğrul'un iş çantası olarak yanında taşıdığı çantaya koyduk. Atilla'nın telsizden gelen "Komutanım çıkmalıyız. Çok geçmeden anlarlar." Dedi ve orayı terk etmemiz bir oldu.
Bu ülkede işimiz olmadığından Türkiye'ye geçiş yaptık.
Albay belgeleri isteyip hepimize dinlenmek için 5 gün izin yazmıştı.
Tuğrul'a döndüm ve "Biraz konuşabilir miyiz?"Tuğrul "Olur tabii" dedi ve evime doğru Yola çıktık.
Evime geldiğimde ikimizde çay koydum ve salondaki koltuklara geçtik.
"Ne oldu" dedi.
"Artık nefes alamadığımı hissediyorum. Abimle görüşmeye gidemedim görev yüzünden
Fakat gidebilseydim bu yüzleşmenin altından kalabileceğimi pek sanmıyorum. Sanırım tayinimi isteyeceğim" dedim.
Tuğrul bana döndü ve tam ağzını açacakken çalan telefonum onu susturdu.
Arayan Tunahan'dı
"Alo bir sorun mu var Tunahan""Yok Komutanım. Biz ekiple toplandıkta, sizide çağıralım dedik. Tuğrul komutanım yanınızdaysa onada söyleyin. Bir kafedeyiz. Size konum atarım."
"At konumu Tunahan geliyoruz."
Tuğrul'a dönüp "Bunu daha sonra konuşuruz." Dedim.
Evden çıkıp Tunahan'ın attığı konuma gittik.
Akşamları canlı müzik olan bir
kafeydi.
İsteyen seyircilerden de sesi güzel olanlar şarkı söylüyordu.
Tunahan'ın bize KOMUTANIM BURADAYIZ diye bağırarak el sallamasıyla onları milletin tüm bakışları içinde bulmuştuk.
Yanlarina oturup biraz sohbet ettikten sonra Tuğrul lavaboya gidiyorum diyerekten gözden kayboldu. Yaklaşık 15 dakika sonra Tuğrul'un sahnede "Ses deneme 1 2 3" dediğini duydum.
Ve müzik notalarının eşsiz dansları arasında giriş yaptı. Şarkıyı etraftaki dinleyenlere bakarak söylüyordu.
Şarkının bize hitap eden kısmında gözlerimin içine bakarak söylüyordu."Bi' başıma koyup gitme yâr
Önümüzde baharlar var
Aldanma, geçer ayazlar
Sensiz bana dünya dar
Kapanmıyor açtığın yaralar
Hesabını sorar Yaradan"Şarkısını bitirdiğinde gülümseyerek ordakilere teşekkür etti ve masaya döndü.
Tunahan "Komutanım sizde de ne cevherler varmış Maşallahhh Allah nazarlardan saklasın Komutanım." Dedi.
Tuğrul gülerek"Gevezelik etme oğlum." Dedi.
Masada köyü bir sohbet dönerken sırtımda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde yıllardır görmediğim o yüzle karşılaştım.
Uzayan boyu, uzayan saç ve sakalı, kilo alması ve yüz hatlarının keskinleşmesi dışında bu benim abimdi.
Ağzımdan tek bir kelime döküldü"A-abi"
Herkesin yaninda taktiği o maskesini yine taktı ve "Kardeşim nasılsın? Sana bir sürpriz yapmak istedim. Size iyi eğlenceler gençler. Biz kardeşimle biraz hasret giderelim." Dedi ve beni diğerlerine nazik gözükmeye çalışarak kolumdan tutup dışarı götürdü.Kafenin arkasındaki çimenlik alana gelmiştik.
Abim suratıma sinirle bağırmaya başladı.
"SENİ OROSPU SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN. SENİN YÜZÜNDEN BABAM ÖLDÜ. ANNEM AMCAMLA EVLENMEK ZORUNDA KALDI. O ABİN OLACAK ŞAHISTA SENDE TAM Bİ OROSPUSUNUZ. BİZ KÜRDİSTAN HAYALİ İLE YAŞAYALIM. SİZ GİDİN DELİ TÜRKLERE ASKERLİK YAPIN. OROSPU ÇOCUKLARI. EVLATLIK OLDUĞUNUZU DA BİLİYOR MUYDUNUZ. HAHAHAHA ŞİMDİ ÖĞRENMİŞ OLDUNUZ. ABİN VE SEN EVLATLIKSINIZ. İKİZİNDE SENDEN KÜÇÜK İKİZ DEĞİLSİNİZ. ZATEN BENİM SENİN GİBİ KARDEŞİM OLAMAZ. PİSLİK OROSPU" DEDİ VE SURATIMA BİR TOKAT ATTI.
ONDAN KURTULMAK İÇİN SURATINA YUMRUĞUMU GEÇİRİP BACAK ARASINA TEKME ATTIM VE KOŞARAK KAFENİN İÇİNE GİRDİM. Yüzümde tokatın izi kaldığını hissedebiliyordum. Ama farketmezler diye düşünüp masaya geçtim. Gözlerim nemli saçım basım dağılmış ve yüzümdeki tokat izi ile oturuyordum.
Diğerleri müziği dinlerken Tuğrul direktmen kafasını bana çevirmişti. Ayağa kalktı ve beni kolumdan tuttu. Ve Tuvaletlerin olduğunu koridora götürdü. Aile WC yazan yere hızlıca ikimizde sokup kapıyı kilitledi.
"Bunu sana kim yaptı."
"Tuğrul bak gerçekten öneml-
"BUNU SANA KİM YAPTI DURU!"
"ABİM YAPTI. SENİ UĞRAŞTIRMAK İSTEMİYORUM. ÖNEMLİ BİR MEVZU DEĞİL"
Beni duvarla arasına aldı ve yüzüme doğru eğildi.
"Önemli değil öyle mi? Biz dokunmaya kıyamazken gelip elin adamı sana vuruyor öyle mi?"
Bir eliyle tokat izi olan yanağıma dokunuyordu.
Tuğrul hızlıca ayağı kalktı ve bana dönüp "Arkamdan sakın gelme Duru" dedi ve gitti.
Her ne kadar gitmek istesem de artık abimin yüzünü görmeyi istemiyordum.
O yüzden beklemeye karar verdim.
Tuğrul yaklaşık bir saat sonra geldi.
Ne olduğunu deli gibi merak ediyordum.
"Ne yaptın ona"
"Küçük bir uyarı yaptım. Bundan sonra yanına yaklaşamayacak" dedi.
"Bilmeye hakkım var. O benim abim"
"O adama nasıl hala abi sıfatını yakıştırabiliyorsun. O adam pisliğin teki"
"Aslında haklısın"
Konuşmamızı bölen Tunahan'ın sesi oldu "Komutanım artık kalkalım." Dedi.
Hepimiz Tunahan'ın onayladık.
Kasaya doğru hep beraber ilerlerken Tuğrul "Kasaya yaklaşanı yarın 2000 tür koştururum." Dedi.
Ona gözlerimi diktiğimde "Sana böyle bişey yapma hakkım yok ama Sendende rica ediyorum güzelim. Dışarıda bekler misin?"
Tunahan oradan aldatılmış gibi bakarak "Komutanım kaç yıllık aynı timdeyiz bi kere bana böyle davranmadınız."
"Zevzeklik yapma Tunahaan"
Tunahan gülerek"Emredersiniz Komutanım" dedi ve hep beraber dışarı çıktık.
Yaklaşık 10 dakika sonra Tuğrul'da yanımıza geldi.
Ardından hepimiz lojmanlara geçtik.