¹³

108 10 12
                                    

Herkes hazırlıklarını yapmıştı.
Askeriye'nin önünde toplandık.
Yunus Şanlı yanımıza geldi.
"Hazır olduğunuzu düşünüyorum. Unutmayın şimdiden tüm sevdiklerinize mesaj atın.
Duru sana bir sesli mesaj göndereceğim. Görev hakkında
Hepiniz o ses kaydını dinleyin." Dedi ve bizi hava alanına bıraktı.
Askeriye'nin özel uçağı ile gidecektik.
Uçağa yerleştigimizde ses kaydını açtım.

"Bir davete gideceksiniz. Orada bütün kirli işleri yapan insanlar olacak.
Onlardan biriymiş gibi davranın.
Duru ve Tuğrul siz evlisiniz.
Oraya özel davet edilmiş olan bir çift olarak gideceksiniz. İsimlerinin
Gülay Güler ve Aydın Güler
Kerem ve Aden'de aynı şekilde çift olacaklar. İsimleri Aylin Kara ve Deniz Kara
Diğerlerine gelirsek Tunahan ve Mert iki yakın iş arkadaşı olarak girecekler isimleri Mete ve Murat son olarak Atilla sen tek çalışacaksın
Garson gibi davranacaksın
Bir kaç masaya içecek bırak ardından etraf hakkında bilgi vereceksin.
İçerde gece yarısına doğru bazı kişiler en üst katta olduğunu düşündüğümüz bir odaya girecekler. Oraya girmenin bir yolunu bulacaksınız Atilla bu konuda yardımına fazla ihtiyacimiz var.  Orayı bulun ve Tuğrul ve Duru oraya girin İçlerinden biriymiş gibi davranın. O odada bir dosya, flash bellek yada benzeri şeyler bulup bize getirmeniz gerek.
Yakınlarda bir saldırı yapmayı planlıyorlar. Bulacağınız şey onunla ilgili olmalı.
Yardıma ihtiyacınız olduğunda hepinizin cebine birer tuş var ona basın. Dışarıda iki keskin nişancı ve askerler bekliyor.
Karşıdaki otelde küçük bir komutunuzu bekliyor olacaklar. Size güveniyoruz. Yüzümüzü kara çıkartmayın!" Dedi. Ses kaydı burada bitmişti.
Hepimiz birbirimize baktık. Tuğrul gür bir sesle "EMRİ DUYDUNUZ ASKERLERİM." DEDİ
"MİZ" DİYEREK DÜZELTTİM ONU
Bana yandan bir bakış attı
Dudağının bir kenarı kırılmıştı.
"Bizden isteneni yapalım" dedim.
Herkes bizi kafasıyla onayladı ve önüne döndü.
Mert gözünü kapatmış koltuğu tutuyordu
Uçak korkusu olduğunu hiç birimiz bilmiyorduk.
Mert "Ya düşerse"
Tunahan "ölürüz işte ne güzel şehit oluruz."
Mert "abi vurularak şehit olmak istiyor ben ya"
Tunahan "Sen ne değişik bi varlıksın olm"
Mert "Abi varlık marlık ayıp oluyo ama"
Tunahan "Sus Mert sus"
Mert "Tamam abi"
Tuğrul dışarıyı izleyerek derin düşüncelere dalmış gibiydi.
"Ne düşünüyorsun?"
"Bu time gelmeni hiç istemezdim.
Ama iyi ki gelmişsin"
"Övdüngömdün mü şimdi"
Gülümsedi ve önüne döndü.
"Timimi başkasıyla paylaşma düşüncesi çok kötü geliyordu. Ama konu sen olunca öyle gelmiyor"
"Bu bir aşk itirafı mı?"
"Evet"

Bu cevabı bende beklemiyordum. Cevap versene Duru adam bakıyoooor

Ay dur tamam şoka girdik şurda

"Sanırım duygularımız karşılık Yüzbaşı"
"Ne cevap vereceğimi bilmiyorum"
"Bende"
"Bırak gözlerimiz konuşsun"

Gözler bir insana çok şey anlatır.
Gözlerinde kendini görürsün.
Gözler yalan söylemez. Ama siz gözlerdeki gerçeği farkedemezseniz bu sizin sorununuzdur.
Ben onun gözlerindeki gerçeği görebiliyordum.
Kara gözleri bana çok şey anlatmak istiyormuş gibi bakıyordu.
Birini anlamak
Birini sevmek
Biri için kalbinin ritminin değişmesi çok değişik bir duyguydu.
Birini tanımak
Sahi ben onu tanıyor muydum?
Hayır
Ama tanıyabilirdim.

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin