Final
" Yani şimdi Mingi amcan benden daha uzun süre nefesini tutar?" Yunho kucağında ki küçüğe yönetti bu soruyu. Onun yanında ki Yeosang ise abisine göz devirirken küçük miniği kucağına alıp koşar adım bahçeye çıkmıştı.
" Ayıcığım şu Yunho'yu döver misin? Çocukla nefes tutma yarışması falan konuşuyor." Yeosang minik oğluna sıkıca sarılmıştı. Jongho ise duyduğu şeyle elinde ki mangal demiri ile koşarak içeri girdi. Yeosang abisinin çığlıkları ve küfürlerini duyunca sırıtarak masaya ilerledi.
" Kocamı neden dövdürttün şimdi?" Yeosang Mingi'ye bakmadan masada ki sandalyesini çekip oturdu. Mingi'nin cık cık ses çıkarmasıyla Yeosang'ın kucağında ki minik amcasının kocasına dil çıkarınca babası yani Yeosang gür bir kahkah atıp oğlunun yanaklarını öptü.
" Yeosang oğlunda aynı sen gibi şımarık."
" Çocukla çocuk olmayan be!" Wooyoung bağırarak arka kısımdan koşarak gelirken masada ki üç kişi de onlara dönmüştü. Ne yaptığını anlamazlarken arkadan kucağında ikizlerle koşarak çıkan San vardı.
" Kaçma biz üç başlı canavarız!" Bağıran San ile Woo kahkah atarak mangalın etrafında dönüp masaya gelince hemen yerine oturup kollarını iki yana kaldırdı. Masa oyun dışıydı çünkü.
" Ben kaçtım ve kazandım."
" Mızıkçılık." Pelte bir şekilde ayna anda konuşan ikizlerin kollarını göğsünde birleştirip San babalarına dönmeleriyle Wooyoung sırıtıp yanına oturan San ile iki kızının da saçlarını okşadı.
" Wooyoung babanız yemek için oturdu miniklerim." Wooyoung San'a öpücük atınca iki kızı da atmıştı. O sırada onları izleyen Mingi, Yeosang ve Yeosang'ın minik oğlu Jongyeon sıkıntıyla nefes verdi.
" Ne kadar sıkıcısınız." Yunho elinde ki etlerle mangala yaklaşırken konuşmuştu. O sırada Yeosang'ın oğlu babasının kucağından inince San'ın yanına dolaşmış ve ikizlerden Arin'in elini tutup öpünce ortalık kahkah şelalesine bürünürken San kızgın boğaya dönmüş bir yüzle küçük velete bakarken Jongho koşar adım gidip oğlunu kucakladı.
" Kızlarımdan oğlunu uzak tut." O sırada Arin'a küçük Jongyeon'a öpücük atınca San hariç yine herkes gülmüştü.
" Kızın oğlumdan uzak dursun San."Seonghwa ve Hongjoong bahçeden gelen gülme bağırışma dalaşma seslerini önemsemeden birazdan doğum günü pastası üflenecek olan oğullarını giydiriyorlardı. Daha doğrusu Hongjoong kıyafet sunuyor Seonghwa beğenmiyor minik Park ise yatakta üstünde bornozu ile oturmuş bekliyordu.
" Hayır Hwa beyaz gömlek yerine mavi kazağı giymeli."
" Hayır Hongjoong beyaz gömlek en iyisi."
Altı yaşına basacak olan minik ise tartışan babalarını es geçip yataktan yere inince pıtı pıtı dolaba adımladı. Kendi küçük taburesine çıkınca dolabına göz attı. Beyaz tişört, mavi gömlek ve kendi favorisi kot ceketi aldı. Kot ceketin takımı olan jeans alınca taburesinden inip babalarına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Çıldırdı / Seongjoong
Fanfic" Ya ayrıldık diyorum ben ayrıldık." Tamamen hayal ürünüdür! Gerçekle ilgisi yoktur! Yan karakterler ve shipler; ...