Harika bir eve sahiptim, içinde bana ait odası olmayan... Dublex olsa da evde salon büyük önemli taşıdığı için benim odayı da salona katıp daha da geniş olmasını tercih etmişlerdi.
İlk zamanlar küçük olduğum için abimle odayı ortak olarak paylaşırdık lakin zaman hızlı geçiyor...
Salonun içindeki camdan güneşin gözüme vurmasıyla yattığım yerden doğrulup ayağa kalktım. Şarjdan çıkardığım telefonumun ekranına bakındım. Henüz daha erken vakitti 7:50 'ydi. Banyoya doğru yöneldim. Dolabın rafından aldığım yüz yıkama köpüğüyle iyice kendimi kötü kusurlardan arınmak için ovalayarak temizledim. Dişlerimi de fırçalayıp ellerimi kuruladım. Bütün giysilerim abimle olan ortak odada yer aldığından ötürü, yavaşça ilerleyip kapıyı açtım. Dolabın önüne doğru geldiğimde aldığım ilk kazağı, ona uygun bir pantalon ve kombini tamamlaması için çekmeceye doğru ilerledim. Pembe gömleğe uygun olduğunu düşündüğüm soft renklerdeki eşarbı aldım sessizce odadan çıktım. Hazırlığım bittiğinden son kez emin olunca abimin odasına girdim.
- Saat 8:36 kalk hadi.
Sesimi duymuş olacakki yatağından doğrulup iş için kıyafetlerini giymeye başlamıştı. Onun giyeceği kıyafet 2 parça olduğu için bekleyişim uzun sürmedi.
İkimizde tamamen hazır olduğumuzda ayakkabılarımızı giyip dışarı çıktık. Arabayı park ettiği alandan almak için yanımdan uzaklaştığında etrafa bakındım. Her zaman başını okşayıp, beslediğim sokaktaki kedi beni tanımamış gibi bir haldeydi. Bu durumu garipsemedim diyemem. Ben kediye bakarken abim de tam önümde arabayı durdurdu. Kaldırımdan inip arabanın sağ tarafına doğru ilerledim ve bindim. Deri ve yüksek boydaki koltukta aşırı rahat hissettiğim doğru bir tespitti.
15-20 dakikalık bir aradan sonra dükkana vardık. Arabadan indiğimizde bizi fark eden köpeğimiz Tarçın üstümüze doğru gelip elimizi yalamaya başlamıştı. Zaman o kadar hızlı geçti ki ne ara 1 yaşına geldi hayret eder olduk.
Dükkanın bana ayrılan yazhane kısmına gidip koltuğuma oturdum. Taktığım bej rengi çantamı boynumdan çıkarıp beyaz rafa bıraktım. Kayıt yapacağım bir müşteri henüz gelmediği için rahat rahat instagramda video izlemeye devam ettim.
Ben video izlediğim esnada dükkanda çalışanlardan biri olan Emin, arabanın kaç m olduğunu karta yazmak için içeri girdi. Birkaç saniye kağıda bakıp duraksadığında tarihi hatırlamadığını hissettim.
- Bugün ayın 24ü.
- Sağol. Yanımdan ayrılmadan evvel masamın karşısındaki siyah deri koltukta uzanan köpeğim, Tarçın'la oynadı. Masadaki kâğıttaki yazılanları, kısaca bir göz atıp bakışlarımı bilgisayar ekranına çevirdim. Yeni bir kayıt açmam gerekiyordu. Programı açıp kağıttaki yazıları tek tek yazmaya devam ettim. Son olarak kaydı tamamlamadan evvel, müşterinin ismini tekrar kontrol ettim. Adamın ismi 'Yaren' di. Böylesine ilk defa, rastlıyorum.
" Yani gerçi benim ikinci ismimi de erkeklerde kullanan oluyor. Amann yahuu!"
Düşüncelerimi sesli olarak söylerken tarçın uzanmış vaziyetteyken kafasını kaldırıp önce önünden geçen babama sonra bana doğru ufak bakış attığında gülümsedim.
Babamla beraber sabah 6'da her gün yürüyüş yaparlar ve en çok çimlerde yuvarlanmaya bayılırdı. Her an oyun oynamak isteyen cins bir köpekti.
Çöp konteynırlarının olduğu yerde bir adam vardı, Tarçın'ın koltuktan fırlayıp gidişine bile yetişememiştim. Oturduğum yerden doğrulup dışarda havlayan Tarçın'ın yanına gittim. Abim ve Emin keyifli bir şekilde sohbet ederken sigaralarını içerken ben tekrar bakışlarımı Tarçın'a doğru çevirdim. Gülmekten kendimi alamasam da adamı rahat bırakması için seslendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalpten Kalbe Dokunanlar
Teen FictionNice insanlar tanırsın yakındır yanındadır ama sevgisi sahtedir, kimi insan tanırsın yürekten sever kalbi kalbine dokunur ama uzaktadır. Bu hikaye sevgilim,dostum,en güzel anılarımın baş rolü olan Mehmet'e ithafen. "Soranlara incir ağaçları çiçek a...