Ğ
minho:
sevgılımlen ben
jisung: WHAT AMK
felix: AMK NE
seungmin: amınıza koyım ne ara oldunuz sız
jeongin: anlamadım ❄️
jisung: senın de amına koyım ben yaptıgın esprıyı sıkıyımm orospuuu gebbberrrr
jeongin: cok komıktı bı kere sevgılım guldu en azından
seungmin: valla cok komıktı
changbin: opustugunuz bı foto yok muydu da bunu attınız olm
chan 🫶🏻: sana surdan bı carparım kendını kutup ayılarıyla opusurken gorursun mal
minho: sek erkegımmm konus
seungmin: cok ıgrenc oldunuz sız ya ayrılın
minho: kes sesını sen
hyunjin: ellerınızı sıkıyım
minho: ya ben sıze laf anlatmayı kesıp sevgılımle 😍😍 ılgılenıcem bb
changbin: sıktır gıt
-
minho, yatağında uzanırken changbinin yazdığı mesaja gülmüş sonra da telefonu kenara bırakıp üstünü değiştirmişti. daha eve gireli 2-3 dakika olmuştu üstlerini değiştirmek içinde direkt kendilerini odalarına atmışlardı.
tam üstünü değiştirdiği an chan girmişti odaya. minho nun yüzünde hemen belirgin bi gülümseme olmuş küçük ama koşar gibi adımlarla sevgilisine sarmıştı kollarını. chan da hemen kollarını sarmıştı. "uzanalım mı?" minho yorulduğunu eve girmeden fark etmemişti eve girince tüm günün yorgunluğu üstüne çökmüştü bir anda. chan da kafasını aşağı yukarı sallamıştı. chan, yatağın yorganını açmış duvar kenarına minho geçmişti yanına da kendisi yerleşmişti. sevgilisini kolları arasına alıp yüzünü minho nun güzel kokan saçlarına gömmüştü arada da küçük küçük öpücükler konduruyordu.
"chan bir şey söyliyim mi?"
"söyle bebeğim." kollarını daha sıkılaştırdı chan sevgilisini onaylarken.
"ben hiçbir zaman bu halde olacağımızı düşünmemiştim. sanki sana olan sevgim böyle hep karşılıksız olacakmış gibi düşünüyordum. sen bugün bana o cümleleri kurunca o kadar heyecanlandım ki midem kasıldı. hani derler ya midemde kelebekler uçuyo diye tam olarak öyleydi çok mutlu oldum bayılacaktım mutluluktan ya. sanki rüyadaymışım da böyle her an uyanacakmış gibiyim. rüya değil dimi ya?" chan, minho'ya parlayan gözleri ve çıkan gamzeleriyle bakıyordu. karşısında ki bedeni böyle içine sokup saklamak istiyordu. çok seviyordu minho'yu. sonra konuşması gerektiğini fark etti. "değil bebeğim rüya değik hiçbir şey. bu gece olan her şey tamamiyle gerçek." sözü bittiğinde dayanamamış minho nun uykulu suratını öpmehe başladı. minho da hoşuna gittiğini belirten kıkırtılarını odaya bırakıyordu.
chan sonra dudaklarına öpücük bıraktı. minho da öpücüğü öpüşmeye dönüştürmek için sevgilisini kendine çekti. minho, chan'ın üst dudağıyla ilgilenirken, chan da minho'nun alt dudağıyla ilgileniyordu. bir süre sonra nefesleri yetmeyince öpüşmeyi bırakmışlardı.
chan, kafasını yana koyup minho'yu izlemeye başlamıştı. uykulu suratı, öptüğü için şişmiş ve kızarmış dudaklarıyla daha da çok kendine çekiyordu. ama kendisini tutması gerekiyordu daha yeni başlamıştı sonuçta ilişkileri çok hızlı ilerlemek yerine yavaş ve tadında ilerlemeyi tercih ediyordu ki minho'nun da o şekilde isteyeceğini düşünüyordu.
"seni çok seviyorum. aşığım sana çok." chan, konuştuğunda minho da suratına kocaman bir gülümsemeyle cevap vermişti. "ben de seni çok seviyorum çok aşığım sana." iyice gömmüştü kafasını sevgilisinin göğsüne.
bir süre sonra uyuya kalmıştı o şekilde zaten. chan da düzenli nefesler alıp verdiğini fark edince sevgilisinin uyuduğunu anlamıştı.
hayatının en güzel ve en mutlu günüydü gerçekten. çok şanslıydı minho onu sevdiği için. her şeyiydi.
-
bitti çocuklar.
dıger bolum gorusuruz opuldunuz hepınız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cheese | minchan
Fanfikceminho ve chan ev arkadaşıydı. minho, durup dururken chan'ın yüzüne peynir fırlatıp kaçtı.