{3.BÖLÜM-"Görev"}(2/2)

11 2 2
                                    

~๑~

Serçepati sabahın soğuğuna kulaklarını kaldırır. Yattığı yosunlu yatağının dibinden hareketlenme geliyordu, yaprak hışırtıları Serçepati'nin gözlerini aralamasını sağladı. Gölgepati'ydi. Dişi kedi çıraklar ininden çıkmadan önce Serçepati'ye onu uyandırmak istemezcesine baktı. Serçepati tekrar uykusunu alamayacağını bildiğinden sessizce esnedi ve vücudunu esnetti.

Sonradan aklına geldi, Gölgepati bugün savaşçı oluyordu, hafiften gülümsedi çünkü Gölgepati'ye en çok bağıracağına dair söz vermişti!

Ama sonra aklına Körçiçek'in ona verdiği görev aklına gelince gülümsemesi düştü, önündeki sararmış yaşlı yaprağa bakarken Körçiçek'in kararını düşünüyordu, ya yanılırsa ve ben rezil olursam? diye düşündü, ortada kalıp rezil olmak istemiyordu ama bir yandan da kabilesine ve Körçiçek'e güveniyordu.

Serçepati onca şeyi düşünürken yavaştan uyanan Kutuppati ve Çalıpati'ye baktı, onları pek umursamadı ve önündeki yaşlı yaprağı patilerinin arasına alıp parçaladı. Verdiği hissiyat onun azda olsa gerginliğini yetiştirdi. Çıraklar ininin önüne güneşin parlak ışığın geldiği gibi Serçepati'nin kulağına Parlakyıldız'ın bağırdığını duydu. "Kendi avını yakalayabilecek kadar olgun kediler Uzunkaya'nın etrafına toplansın."

Serçepati duyar duymaz ayaklandı ve Kampın açıklığına yürüdü, arkasından Kutuppati ve kuzeni Çalıpati'de geliyordu. Herkes yavaştan Uzunkaya'nın etrafını donattı, hatta Eğreltigöz'ün kendi isteğiyle gelmesi bir mucizeydi.

Gölgepati Uzunkaya'nın önünde göğsü kabarık şekilde gururla duruyordu. Parlakyıldız etrafına bakındıktan sonra serenomiyi başlattı.

"Ben, Parlakyıldız, GölgeKabilesi'nin lideri, savaşçı atalarımı bu çırağa bakması için çağırıyorum. O sizin asil kodunuzu anlamak için çok çalıştı ve ben de onu bir savaşçı olarak size emanet ediyorum."

Gölgepati pür dikkat Parlakyıldız'ı dinledi, hayatının en iyi anlarından sadece ikincisiydi.

"Gölgepati, savaşçı koduna uyacağına ve hayatın pahasına da olsa Kabilenini koruyup savunacağına söz veriyor musun?" Parlakyıldız sözcüklerin Gölgepati'nin boğazından düşmesini sabırla bekledi, Serçepati arkadaşının  cevabını merakla bekledi.

"Söz veriyorum."

"O zaman YıldızKabilesi'nin güçleriyle beraber, sana savaşçı ismini veriyorum Gölgepati, bu andan itibaren Gölgeyüz olarak bilineceksin. YıldızKabilesi sabrını şereflendiriyor." Parlakyıldız sözünü bitirir bitirmez Uzunkaya'san aşağı atladı ve burnunu genç savaşçı Gölgeyüz'ün anlına değdirdi.

Kabile kedileri biraz tembelde olsa yüksek sesle genç savaşçının ismini haykırmayı başarmışlardı. Serçepati sözünü tutarak "Gölgeyüz!" diye haykırarak diğer kedilere katıldı. Gölgeyüz etrafına gururla baktı, bir süre sonra kediler haykırmayı bıraktı ve seronomiyi sonlandırdı.

Kalabalık yavaşça ayrılırken Serçepati kedilerin arasından sıyrılıp Gölgeyüz'ün yanına vardı. "Tebrikler Gölgepa- yani Gölgeyüz." Serçepati hafiften kıkırdadı, Gölgeyüz ona güldü. "Adımı yanlış söylemen normal ama zamanla alışıcağız işte." Gölgeyüz duraksar ve aklına birşey gelmiş gibi kulakları havalanır. "Sana birşey verecektim!"

Gölgyüz ayaklanıp "Beni takip et." dedikten sonra Serçepati onu merakla hekim kedisinin inine kadar takip eder. Hekim kedisinin ininin önüne varınca ise "Burada bekle" dedi. Serçepati olduğu yerde oturdu ve Gölgeyüz'ün vereceği şeyi merak etti.

Kısa bir süre sonra Gölgeyüz ağzında bir çift kuş tüyüyle geldi. "Bunlar Serçe tüyü, aslında sen savaşçı olunca verecektim ama sabredemedim. zaten ben böyle şeyleri çok çabuk kaybediyorum." Serçepati gösterişli tüylere baktı, Gölgeyüz onun incelemesi için tüyleri yere kondurdu. Serçepati ise tüyleri bırakır bırakmaz onları patilerine aldı. "Çok güzelmiş..."

'Gelecekten bir dilek~' ||•SERÇEPATİ•||  (warrior cats fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin