Yorum sınırı : 200
Oy sınırı : 40
Kantinin ortasında durmuş bana korkuyla bakan Eren'i umursamadan fakülteden çıktım. Talhayı bulmam gerekiyordu ve ben onun nerde olduğunu çok iyi biliyordum
Mezarlıkta.
Ne zaman üzülse oraya koşar orda ağlardı, mutlu olduğunda ilk önce mezarlığa uğrar ailesine anlatırdı. Onun için gideceği sıcak bir ev yoktu, mezarlık onun eviydi.
Fakülteye, araba ile yaklaşık 15 dakika uzaklıkta olan mezarlığa hızla sürmeye başladım. Kim bilir ne kadar üzülmüştü. aklıma geldikçe Erene bu kadar iyi davrandığım için kendime kızıyorum. Bu kadar şımarık olmasına izin vermemeliydim.
Mezarlığa kadar sinirimi yatıştırmaya çalıştım. Arabayı mezarlığın aşağısında bırakıp yukarıya yürümeye başladım. Birkaç adım sonra Talhayı görmüştüm. Mezarlığın kenarına oturmuş öylece bekliyordu birkaç adım daha attığımda hıçkırık seslerini duyabiliyordum
"anne"
Dedi sesindeki çaresizlik yüreğimde bir şeylerin kopmasına sebep oluyordu.
"sana anlatacak çok şeyim birikti biliyor musun?"
Dedi ardından güldü. Bu gülüş sanki annesine anlatacak komik bir şey aklına gelmiş gibiydi. Göz yaşlarını sildi ve konuştu
"biliyor musun geçen gün senin aldığın bisikleti boyadım ben, hemde tek başıma"
Dedi hevesle. Annesinin onu duyduğuna emin gibiydi. Eminim annesi duysa, gurur duyardı. Ellerini toprağın üzerinde gezdirdi bir süre ardından devam etti
"sonra bahçede bir köpek buldum onu besliyorum ama korkma veterinere götürdüm önce"
Dedi. Birkaç saniye durdu. Sanki annesinin ölümü yeni aklına gelmiş gibi sustu, ardından dudaklarından keskin bir hıçkırık koptu, kafasını mezar taşına yasladı ve bir süre hıçkırıkları devam etti
"keşke burda olsaydın."
Dedi. Bu cümle öylesine söylenmiş değildi, Talha öyle çaresiz durumdaydı ki gerçekten annesine ihtiyaç duyuyor gibiydi. Kafasını kaldırıp diger mezara doğru konuştu
"sana da anlatmak istediklerim var baba"
Dedi yüzünde bir tebessüm oluştu göz yaşlarını sildi
"söylediğin gibi yapıyorum. Kendimden önce, onun mutlu olmasını önemsiyorum"
Dedi ardından başını yere eğdi ve fısıldadı
"ama böyle de ben mutlu olamıyorum baba, söyler misin şimdi ne yapayım "
" mükemmel birisi olduğunu unutma ve çaresiz hissettiğinde gelip bana sarıl, sulu göz."
Dedim. Biraz daha onun konuşmalarını dinlersem dayanamayıp ağlayabilirim. Talha korkuyla arkasını döndüğünde beni görmüştü. Korku dolu bakışları birkaç saniye içinde şaşkınlığa büründü. Hızla göz yaşlarını sildi ve ayağa kalktı
" senin ne işin var burda"
Dedi. Onu bu durumda bırakacak kadar kötü birisi değildim, asla olmazdım
"seni yalnız bırakmak istemedim"
Dediğimde anladığını gösterir gibi yavaşça başını salladı. Hala gözleri doluydu. Erenin söyledikleri canını çok yakmış olmalıydı. Kollarımı iki yana açıp gülümsedim
"sarılalım mı"
Talha birkaç saniye bana baktı yüzünde bir tebessüm oluştu. Bana doğru bir adım atmıştı ki durdu, aklına bir şey gelmiş gibi bakışlarını kaçırdı ve hızla olmaz dercesine başını salladı.