🥜18🥜

125 20 0
                                    

Kahverengi dalgalı saçlar, parlak, ağlamaktan kızarmış güzel balık gözler, kıpkırmızı kalp dudaklar.

Yavaşça kamerayı tamamen arkaya uzatıp bütün yüzünün görünmesini sağladı Hoseok, burnunu çekip gülümseyerek el salladı.

"Merhaba gelecekti ben! Bu kendim gibi olmaya başlayacağım ilk günün kanıtı olarak aldığım kamera!-"

"HOSEOK AÇ ŞU KAPIYI!"
"SENİ İBNE! DUYMADIM MI SANIYORSUN!"

Kapının ardından gelen bağırışları boş verdi, saçlarını dağıttı.
"Bugünde amma yakışıklıyım"

"HOSEOK! SENİ LANET HERİF! DOĞURDUĞUM GÜNE LANET OLSUN!"
"ONU BEN DOĞURDUM GERİ ZEKALI HERİF!"

Kadın ve adamın bağırışına kıkırdadı.
Henüz küçük duruyordu, muhtemelen 16-17 yaşlarındaydı.

"Kusura bakma gelecekteki ben, unuttuysan sana hatırlatayım, sevgilim beni kardeşimle aldattı, bende kavga çıkarttım bu yüzden canım kardeşim biricik aileme gay olduğumu söyledi?"

"JUNG HOSEOK!"

Kapının zorlanması ile durdu, koştu, camı açtı.

"Tamam, kaçma zamanı. Beni yargılama ben, ikimizde evden zaten atılacağımızı biliyoruz, neden bir de dayak yiyelim?"

Çantasını aşağı fırlattı, sonra bir anda kendisi de atladı ve kamerayı boş sokağa çevirdi, eğilip çantasını taktı ve koşmaya başladı.

Bir süre koştu, ara sokaklara girdi, çıkmazlara girdi, koştu.

Nefes nefese kalıp yürümeye başladığındaysa gecenin birinde, çocuğun tekinin dövülmesiyle karşılaştı.

Güldü, çantasını yere bırakıp kamerayı gösterecek açıya koydu, hırkasını çıkarıp kamerayı gizledi ve çocuklara doğru ilerledi.

Biri duvara yaslamış, diğeri önünde ona vuruyordu.

"Oooo eğlence mi var beyler?"

Duvara yaslanan çocuğun ona dönmesiyle bir ıslık patlattı.
Yüzü pek güzel değildi, sivilce ve yara dolu, yamuk yumuk ve içinin çirkinliğini yansıtan derecede çirkindi, yine de kaslı, büyük bir vücudu vardı ve bu yeterince insanı korkutuyorsun.

"Kapa çeneni ve uzaklaş, yoksa sende onun yerinde olursun"

"Tüh, bende az önce devriye gezen polislerin bu tarafa doğru geldiğini haber verecektim size, ama siz bilirsiniz"

Vuran çocuk durdu, ağzı yüzü kan içinde kalmış, kendini korumaya bile çalışmayan çocuğa baktı ve karnına sert bir tekme attı.

"Polislere bunu onun yaptığını söyleyeceksin. Yoksa seni bulup yine döveriz. Anladın mı lan top?"

Çocuk yorgunlukla karnını tutup yere çökerken ikili hızla koşup uzaklaşmaya başladı, onların tamamen gittiğini gören Hoseok ise yavaşça çocuğun yanına geçip eğildi, yüzüne bakmaya başladı.

"Tanrım... Canın çok yanıyor olmalı"

Aslında zayıf bir çocuk değildi, kasları olduğu belliydi, muhtemelen ona vuran çocuğa istese karşılık verip daha az dayak yerdi ama en ufak savunma hamlesi bile yapmamıştı.

"Kim onlar? Okulda zorbalık mı görüyorsun? Durma burada kalk hastaneye gidelim"

Kalkmadı çocuk, iki elini sıkıca karnına sarmış, sessiz sessiz ağlıyordu.

Sincap çocuk ‖Sope/YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin