4

5 2 29
                                    

Bir önceki bölüm saçma oldu biliyorum ama bu bölümde biraz saçma olabilir ama ben bu kitabı saçmalıkları ile seviyorum ayrıca sizi de çok seviyorummm :))
-------------------------------------------------

"Sen ne dedin" dediğinde "Ne demişim" diye sordum "Az önce benim dediğim şeyi mi dedin" anlamıştım ne olduğunu "Evet" mutluydu ama ciddi olmaya çalışıyordu.Tekrar koltuğa oturduğumuzda kalbim çok hızlı atıyordu ve bunu o da anlamıştı "Kalbine söyler misin biraz yavaş atsın"
"Sen buradayken benim sözümü dinlemez o"
Yanıma yaklaştı aramızda ki mesafeyi tamamen kapattığında sarıldı oh be Naz korkmuştum bende çok korkmuştum ama sarıldığında kalbim artık yerinden çıkıcak şekilde atıyordu.

"Sen benim geçmişimsin" dediğinde tam olarak ne demek istediğini anlamamıştım pekte sorgulamadan ondan ayrıldım kaşlarını çattığında ne yaptığımı merak etmişti.Mutfağa girdiğimde peşimden geldi annemin benim için bıraktığı sarmaları bir tabağa koydum beni dikkatice izlerken hiç beklemediği an tabağı eline tutuşturdum. "Ayıp oluyor ama Çilli en azından söyleyebil-" lafını bölüp tabaktan aldığım bir kaç sarmayı ağzına soktum gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu ben ise telefonumu çıkartmış fotoğrafını çekmiştim.

Hepsini çıkarmadan yediğinde "Çilli Kaç"dedi hiç beklemeden ve arkama bile bakmadan koştum kendi odama girip kapıyı kilitledim ve kapının önüne oturup gülmeye başladım "Çilliciğim açar mısın kapıyı" sesi sakin gibi geliyordu ama inanamazdım "Açmam anonimciğim" çıkayım da öldür dimi "Hadi çillim benim ben sana kıyar mıyım" kıyar Naz inanma kıymaz ki neden kıysın kapıyı yavaşça açtığımda beni tuttuğu gibi havaya kaldırdı 2.katta olduğumuz için beni havaya kaldırması ile 1.katı da görmeye başlamıştım ve şuan bana göre aşırı yüksekti.

"Meriç midem bulanıyor" zar zor bunu söyleyebildiğimde "Doğru senin yükseklik korkun vardı dimi özür dilerim" dediğinde şaşırmış bir ifade ile ona baktım nereden biliyordu Naz bunu niye ona sormuyorsun "Sen nereden biliyorsun?" dediğimde panik yapmıştı ve çok belliydi "Şey Burak söylemişti oradan aklımda kalmış" yalan söylüyor Naz niye yalan söylesin ki saatine baktığında "Akşam olmuş ben daha çok kalmıyım" dediğinde aşşağı indi bende peşinden koşarak gittim.

Kapıya geldiğimizde "Güzel geceler dilerim Çilli" aynısını söylemek için ağzımı açmıştım ki "Tabii bensiz ne kadar güzel olursa" sustum ve sadece gitmesini bekledim gitmeden önce hiç beklemediğim bir an da yanağımdan öptü ve gitti.

Belki de rüyadaydım şuan ve bu yaşamadıklarım gerçek bile değildi kendini cimcikle Naz kendimi cimciklediğim de bir rüya olmadığını çok acı bir şekilde anlamıştım,saat gece 12 falandı fakat benim hiç uykum yoktu telefonuma bakmaktan da sıkılmıştım kapı çaldığında merdivenlere koşup acaba yine mi geldi diye biraz düşündüm ama kapının bir çok kez çalması ile daha çok beklemeyip kapıyı açtım.

Karşımda ki yüz onun yüzü değildi gözleri kahverengi değildi yeşildi belkide gözlerine lens takmıştır diye düşünüp saçına baktığım da ise yine bir hayal kırıklığına uğradım siyah saçlar değil sarı saçlar vardı.

Miraç üstüme gelmeye başladığında salona doğru gitmeye çalıştım orda bir silah vardı annemler birşey olursa diye benimle birlikte o da salona geliyordu koşmaya başladığım an beni yakalayabilirdi o yüzden yavaş adımlarla gidiyordum o da bana uyup yavaş adımlarla üstüme geliyordu "Noldu sevgilim kimsen yok mu?" Sevgilim demesi midemi bulandırmıştı çekmeceyi çaktırmadan açmaya çalıştım ki başarılı olacağımı düşünüyordum çünkü o tamamen yüzüme odaklanmıştı.

Çekmeceyi yavaşça açıp içindeki silahı aldım ve hemen arkama sakladım onu vuramazdım bunu biliyordum ama belki de korkuturdum aramızda mesafe kalmamışken arkamda ki silahı aldım ve tam kalbine denk getirdim "Öyle anlaşmak istiyorsun he prenses bana göre okey" dediğinde o da belindeki silahı çıkarttı ve o da benim kalbime denk getirdi "Bence şuan tam anlaştık" dediğinde kahkaha attım silahı kalbine daha çok bastırdığımda "Biz seninle hiç anlaşamadık Miraç" dediğimde ikimiz de bir süre sustuk "Şimdi ikimizden biri ölücek bu kişi ya ben olucam ya da sen" dediğinde yutkundum ya ben olucam ya da sen "İstersen bunu sevgiline soralım dicektim ama benim ölmemi seçer o" dedi alaylı bir ses tonu ile "Aslında bir fotoğraf çekilebilirdik" mantıklıydı belkide şuan ikimizde bir deli gibiydik "Burda bekle telefonumu ayarlıyım böylece fotoğraf çekebiliriz"  dediğim şeye şaşırmıştı kafasını tamam anlamında salladı.

Telefonumu alıp bir yere sabitledim sayacı başlatıp koşarak yerime geçtim fotoğraf sesi geldiğinde telefonun yanına gittim Miraç ise şaşkın bir şekilde beni izliyordu, güzel çıkmıştık telefonu bırakıp Miraç'ın yanına gittim "Beni affetmişe benziyorsun" dediğinde kafamı evet anlamında salladım "Affettim, Sarılabilir miyim?" İkinci kez şok olmuştu kafasını zar zor evet anlamında salladı ve kollarını açtı silahını ise beline koymuştu.

Sarılırmış gibi yapıp belinden silahını aldım artık iki silah da bendeydi hemen geri çekildiğimde iki silahı da ona uzattım "Ben seni hiç bir zaman affetmedim şimdi de affetmem" dediğimde ne olduğunu yeni anlamıştı "Sen kazandın sevgilim" hızlı bir şekilde kapıya doğru ilerledi kapının önünde durup "Görüşürüz sevgilim" dediğinde yine midem bulanmıştı kapıyı kapatıp gittiğinde ise ilk başta koşarak kapıyı kilitledim yere oturup ellerimle kafamı kapattım ve az önce ne yaşadığımı anlamaya çalıştım Belki de rüyadır naz? Değildi rüya olamazdı saat gece 2'ydi annemler ne zaman gelecekti? Kaç gün sonra?

Kendimi toparlayıp odama çıktım biraz yatıp dinlenmek istiyordum.

---------------------------∞-----------------------------

Telefonumun çalma sesi ile uyandığımda saatin sabah 1 olduğunu gördüm kim olduğunu bile bilmeden telefonu açtım uykulu çıkan sesim ile "Alo?" Dedim
"Alo Çilli" kim olduğunu anlamak zor olmamıştı
"Bir şey mi oldu Anonim"
"Bir şey olmadı da bana Anonim demesen mi artık"
"Tamam Meriç"
"Sana yazdıklarımı görmeyince bir şey oldu zannettim"
"Yok olmadı dün akşam biraz geç uyudum da"
"Anladım çilli görüşürüz"
"Görüşürüz"

Telefonumu kapattığımda ilk başta lavaboya girdim elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım lavabodan çıktığımda telefonumu yataktan alıp kahvaltı için mutfağa indim.

Salonu görmezden gelmeye çalışıyordum ama iki silahta masanın üstünde duruyordu annem ve babam gelse onlara durumu açıklayamazdım bu yüzden evdeki silahı aynı yerine alıp koydum Miraç'ın silahını ise belime koydum kahvaltıdan sonra odama çıkıp saklayacaktım kendime güzel bir kahvaltı hazırladıktan sonra Meriç'in bana attığı mesajları okumaya başladım

Anonim: Günaydın Çillim
(10.24)
Anonim: Uyanmadın mı daha
(10.51)
Anonim:Çilli bir şey mi oldu?
(11.16)
Anonim:Ne uykucu bir Çilli ya bu
(11.32)
Anonim: Çilli dün 2'de falan mı uyudun?
(12.30)
Anonim:Daha fazla bekleyemem arıyorum Çilli
(13.00)

Ben: Kusura bakma Meriç
Uyuyordum dediğim gibi
Biraz geç uyudum

Anonim:Sorun değil Çilli
Affedildin
Sana bir sürprizim var

Ben:Neymiş o

Anonim:Ama çilli sürpriz işte niye söyleyeyim ki

Telefonumun çalması ile birlikte sohbetten çıktım babamın işten bir arkadaşı arıyordu

"Alo Naz" sesi değişik geliyordu
"Birşey mi oldu Alp abi?"
"Yani nasıl söylesem bilmiyorum Naz ama"
"Ne oldu söyler misin artık abi"
"Naz annenle babanı kaybettik"
Elimdeki telefon yere düşmüştü ardından da ben sonrası ise kapkaranlıktı belki de tam şuan herşeyin rüya olması gerekiyordu.

------------------------------------------------------
Bitti...

Sizi seviyorum umarım sizde beni seviyorsunuzdur uzun bir süre sonra bu kitaba bölüm attım tekrar sizleri sevdiğimi söyleyip gidiyorumm★


Benim Sevgilim/TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin