Araçlar aramıza girdiğinde yavaş yavaş görüş açımdan çıkmaya
başladı. Artık aracı göremiyorum ve şu an trafik kuralları falan
umurumda değil hemen araçların arasından ters yöne döndüm.
Sapağı görünce oraya dönmüş olabileceğini anladım.ne halt
yemeye kaçmaya çalışıyor ki şimdi korkmasını gerektirecek
birşeyde yapmadım. Aptal kacabilecegini mi sanıyor hemde bu
tarafa. Bahse girerim daha nereye gittiğini bile bilmiyordur.
Hızımı artırdıkca içimdeki öfkeden büyümeye başladı. Ve işte onu
gördüm, tahmin ettiğim gibi.hızımı dahada artırıp önünü
kesmekle yandaki ağaca çartı. Kapıyı açınca önünde tekrar
bedenlendim. Bu kadar hızlı olabileceğimi tahmin etmediğini
biliyorum. Onu araçla arama sıkıştırdığım zaman herşey çok
çabuk oldu. Bıçağı nereden almıştı bu? Kahretsin daha dikkatli
davranmalıydım ,sadece şu içmediğini anlamalıydım!!
Yaralarımızı hızlı iyileşiyor olması acısını hissetmediğimiz
anlamına gelmiyor. Bir anlık şaşkınlık ve acıyla geriledi, ve
hemen kaçmaya başladı. Birkaç saniye sonra yeniden nefes
almaya başlayınca tekrar önüne çıktım, gözleri şaşkınlıktan
kocaman oldu zaten ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Önce
bıçaklıyorsun madem sonra ne halt yemeye ağlıyorsun!
Kollarından tuttum , öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum. Beni
öldürmeye çalıştı, üstelik dün onun için yaptığım onca şeyden
sonra.
-Nasıl.. sen ..sen..nasıl iyileştin? Nesin sen?
- aptal bir bıçakla öldüremeyeceğin herşeyim! Ne b*k yediğini sanıyorsun!! Gerçektende beni öldürüp sonrada kaçacakmıydın!,
-aptal olan sensin seni duydum, telefonda kiminle ölüm planımı yapıyordun! Kolayca öldürmene izin mi verseydim yani! Ne istiyorsun benden ...
-ağlamayı kes ve arabaya geç ! Kendimi zaptetmekte zorlanmaya başlıyorum pişman olacağım birşey yapmadan hemen bin şu lanet arabaya!
-Ne yapacaksın?
-bin dedim ,beni daha fazla zorlama!
Arabaya bindi tabi yolcu koltuğuna çünkü arabayı ben
kullanacağım, ardından elijah'a motorumu buradan almasını ve
sarahın evinin oralara bir yere başkasını bırakmasını isteyip
konum attım. Bu salak yüzünden en sevdiğim motorumu burada
bırakmaya hiç niyetim yok. Ardından arabayı sarahın evine
sürmeye başladım. Şu an bu arabayaı yakıp küle çevirmek
istesemde sesizliğimi korudum. Kendinin zaten konuşmaya hali
yokmuş gibi durmadan ağlıyor ve AĞLAMASI DAHADA SİNİRİMİ
BOZUYOR!
-Ağlamayı hemen kesmezsen ... Sarah ciddiyim ağlamayı kes! sinirlerimi dahada artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Hem ne düşünüyordun ki gerçekten seni öldüreceğimi mi?
-Annemi öldürdün , beni neden öldürmeyesinki?
Bu sözlerinin üzerine öfkemi daha fazla tutamadım ve sonunda
patladım.
-Anneni öldürmedim ama cezasını kestim doğru, ve bunun hakkındaki salak düşüncelerini duymak istemiyorum. Ölmen gerekmiyor ama beni fazla zorluyorsun! Ve eğer o noktaya gelirsem sana öyle şeyler yaparım ki ölmek için yalvarırsın!!!
-Benden uzak dur . Sana birşey yapmadım, neolur bırak peşimi. Senden korktuğumu ,etrafında huzursuz olduğumu anlamıyormusun? Sadece normal bir insan gibi yaşamaya çalışıyorum,neden hayatımı mahvetmeye çalışıyorsun,önce çocukluğumu şimdi gençliğimi! Peki defolup gitmen için ne yapmam gerekiyor!
Hemen arabayı kenara çekip indim. Kapısını açıp kolundan dışarı
çekip yolun ortasına fırlattım, sabrımın sonuna gelmiştik çünkü.
Sürünerek geriye doğru gitmeye çalışırken üzerine eğildim ve
korkudan kocaman açılmış gözlerini gözlerime kilitledim çünkü
söyleyeceklerimin ciddiyetini anlaması gerekiyor.
-Defolup gitmem ha! Ben istersem giderim ama şuan canım gitmek istemiyor ve sen de gitmeyeceksin ,ben izin verene kadar. Ama sana şunuda söyleyeyim eğer olurda gitmeye ,yada kaçmaya kalkarsan seni bulurum nereye gidersen git ve seni buna pişman ederim!! Senden ne mi istiyorum? Sende bana ait olan birşey var ve ben onu aldığımda istediğin yere defolup gidebilirsin.ama o zamana kadar ben ne dersem onu yapmak zorundasın, bana güvenmek zorundasın çünkü güvenebileceğin başka kimse yok tıpkı gidebilecegin başka bir yer olmadığı gibi. Sana kaçkez söyledim bilmiyorum ama yine söylüyorum ölürsen işime yaramazsın!!,
Sonra dönüp arabaya bindim kendimi sakinleştirmek için
uğraşmaya başladım . Sarahsa hala yolda oturup ağlamaya devam
ediyor, gökyüzünde bulutlar toplanmaya rüzgarda şiddetini
arttırmaya başlayınca arabadan inip tekrar yanına
gittim ,karşısında diz çöküp kollarımı etrafına doladım,
sakinleşmek zorundayım yoksa birde bunlarla uğraşmak zorunda
kalırdık. Ne kadar çabalasada sonunda direnmeyi bıraktı .yaklaşık
onbeş dakika kadar o şekilde durduk, güneş tekrar etrafı ısıtmaya
başlayınca ayağa kalktım boğazımı temizleyip
- Eve geç kalacaksın , toparlan.
dedim. Ve arabaya geçip beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra
o da arabaya gelip oturdu. Dönüş yolunda hiç konuşmadık. Evine
geldiğimizde elijah çoktan buraya bir motor bıraktırmıştı, tek
kelime etmeden inip motoruma bindim Sarah hala arabada
otururken ben çoktan yola çıktım . Şu an tek istediğim gidip
birşeyleri parçalarına ayırmak,sarhoş olamamak bizim için
berbat bir durum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trapped İn Dark-karanlığa Hapsolmuş
ParanormalDark serisinin 1.kitabıdır "Ruhunun derinliklerinden ne sattığına dikkat et çünkü o seni köle olarak istiyor" peki karanlıktan korkmak ışığı getirir mi? yoksa kaderinde yazılı olan lanet seni karanlığa mahkum mu eder? Ruhumu satmışlar ibiseme yoksa...