(Bölüm 1)

44 9 2
                                    

İlk kez Dolunaylı bir gece de buluşmuştu Mavi gökyüzü, ay ışığında bile belli olan yeşil bir ormanla...

***

22 Ocak 2027/15.02

Biraz önce biten mahkemesinin ardından Adalet Sarayından çıkmış arabasına ilerliyordu Avukat Toprak Uras.

Biraz yürümenin ardından etrafına göz gezdirdi. Onu izleyen birisi olup olmadığından emin olmalıydı. Etrafta kimseyi göremeyimce arabaya bindi.
Asıl mesleği devlette Avukatlık gibi görünse de gerçek işi sebebiyle böyle dikkatli olmasi gerekiyordu.

Yaklaşık 15 dakika sonra asıl işini yaptığı yere gelmişti;
Yüzlerce gizli tesislerinden birisine.
Arabadan inip kapıyı kapattı Toprak. Tesislerde teşkilat üyelerinden alt rütbeliler kalıyordu. Ya da genç üyeler eğitiliyordu.

Hızlı adımlarla Tesisin kapısının önüne geldi. Kartı ile kapıyı açtı ve suçluların tutulduğu barakaya doğru ilerledi.
Yer altında, gizli bir merdivenle inilen barakaya yürüdü.Medivende ilerlerken içeriden hiç ses gelmediğini fark etti.Hatırladığına göre en son 14 kişi tutuluyordu burada. Hepsi ölmüş olamazdı değil mi?

Biraz daha ilerledikten sonra alt kattan gelen birtakım çığlık sesleriyle yüzüne bir tebessüm yayıldı.
Bu sesler ben yakında konuşacağım, demekti. Bu yüzden mutlu olmuştu. Hedefe her yaklaştığı adım çok değerliydi.

Bodrum kata inince düşman teşkilattan önemli bir adam olan Hasan'ın bir sandalyeye bağlanmış haline,elindeki şok cihazı ile işkence çektiren en kadim ve yakın dostu Doruk Demir' i görünce baş selamı verdi. Doruk da selama karşılık vererek yüzünde tiksinti dolu bir ifadeyle ellerini Hasan'ın üstünden çekti.
Toprak'a ilerleyip konuşmaya başladı.

"Adama 3 gündür etmediğimiz kalmadı Toprak. Tek bir şey bile itiraf etmedi. Şuan ki konumlarını öğrenmeyi bırak, öyle bir teşkilatın varlığı bile şüpheli durumda" Dedi Doruk.

"Bundan bir sürü var ve olacakta Doruk. Gördük ilk günlerde ötmeyenlerin bir kaç gün sonra nasıl şakıdığını" diye hemen cevap verdi Toprak.

"Haklısın tabii. Devam edeceğiz elbet."

Toprak kafasını salladı ve arkasını dönerken konuştu:
"İyi o zaman ben de işler yolunda mı diye kontrol etmeye gelmiştim zaten.Sıkıntı yoksa gidiyorum. "

"Yolunda yolunda olmasına ama tek sıkıntı hala aradığımız üyeyi bulamamamız,"dedi Doruk bıkkınlıkla.

Toprak yönünü tekrar Doruk'a döndü. Başını yere eğip hafifçe gülümsedi.
"Nedenmiş o? "Dedi sesindeki sahte merakla. Nedenini çok iyi biliyordu aslında.

"Çünkü söylediğin tüm kriterlere uyan, eğitimli, güçlü,zeki,güzel,en az 25 yaşında,rol yapabilen,keskin nişancı... Bir kişi dünyada yok."

Yine gülümsedi Toprak.
"Merak etme Doruk. Emin ol tüm kriterlerime uyan bir kişi mutlaka gelecek. Sen araştırmalara devam et."

Doruk yüzünü ekşitti.
Yakın olduklarından aralarındaki üst-alt ilişkisi görevler dışında çokta devreye girmiyordu.

"Bulamadık diyorum ya.Yok öyle birisi, yok. Bugün son umut 4 kadın daha gelecek onları
da deneyip bakacağız bir.
Ülkedeki bütün tesislerden kadın araştırmaktan hipermetrop, miyop, astigmat ve daha bir sürü şey oldu gözlerimde.
Kaç gündür uyumuyorum unuttum artık.Bunlar da olmazsa o kadın ajanı tesisten birinin kılığını değiştirip göndeririz artık"dedi Doruk. Bir yandan da elindeki siyah deei eldivenleri çıkarıyordu.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin