Gözlerimi alarm sesiyle açtım. Saate baktığımda 07.40'dı. Hemen lavaboya gidip işlerimi halletim. Bugün deneme sınavı vardı ve yapabilicek miydim bilmiyorum. Umarım yapardım ve Ayaz'dan kurtulurdum. Ondan bahsetmişken acaba dünkü bahsettiği sürpriz neydi?
Düşüncelerden sıyrılarak odama girdim ve formamı giydim. Sonra makyaj masasının önüne geçtim. Bir yandan makyaj yapıyor bir yandan hangi dersler var diye bakıyordum. Saçımda at kuyruğu şeklinde bağladıktan sonra aşağıya kahvaltı etmeye mutfağa indim.
"Günaydın." Diyerek girdim içeri.
"Günaydın." Diye karşılık verdi annem. Annemin yanağından öpüp elindeki tabakları alıp masaya bıraktım. Sonra çay bardaklarını alıp çay doldurmaya başladım. Çayı doldururken içimden elementleri sayıyordum. Çay bardaklarını masaya bıraktıktan sonra sandalyeye oturdum. Hızlıcanak kahvaltımı yaptım ve ayaklanıp odama çıktım. Çantamı alıp okula doğru yol aldım.Okula geldiğim de çoğu kişi gelmişti. Sıra oturup fizik defterimi çıkardım. Sayısal bir alan seçiceğim için sayısal derslere daha çok önem veriyordum.
Fizik defterinden basınç konusunu açtım. Formülleri aklıma sokmaya çalışıyordum. Basınçtan sonra mıknatıslara geçtim.
"Günaydın!" diyerek yanıma oturdu Alya. Alya kim derseniz en yakın arkadaşım.
"Günaydın." diye karşılık verdim. hemen elimdeki defteri alıp yüz buruşturdu.
"Sen ders çalışır mıydın?" deyiverdi.
"Zorunluyum..."
"Ne oldu? Benden bir şey mi saklıyorsun?" diyerek endişeyle başıma kakıştı.
"Abimin bir arkadaşı var. Annem onu özel hocam yapmak istiyor." dedim ve kafamı masaya yasladım.
"Eee bunda ne sorun var. Zaten sen tıp istemiyor muydun? Yararına gelir."
"Adam bana ufaklık deyip duruyor." diye çıkıştım Alya'ya .
"Desin ne olacak adamın mizahı budur. Hem sen adama niye taktın? Sana ders anlatıp gidecek." dedi Alya. kafamı sallayıp dediklerini düşünmeye başladım. Aslında kötü olmayabilirdi. Hem sadece ders anlatacak ne zararıma olacak da.
"Arkadaşlar masanızın üzerinde sadece kalem ve silgi olsun optikleri dağıtmaya başlıcam." diyerek girdi hoca ve hemen düşüncelerden sıyrılarak defterimi çantama koydum.
3 saat sonra
Deneme bitmişti ve öğle yemeği için Alya ile yemekhaneye indik. Yemekleri aldıktan sonra sevdiğim çocuğun yanındaki masaya oturduk.
"Kerem aşkım ben gidiyorum afiyet olsun sana." diyerek kalktı sevdiğim çocuğun sevgilisi. Şimdi diyeceksiniz neden sevgilisi olan birini seviyorsun. Kerem benim çocukluk arkadaşım ve çocukluğumdan beri seviyorum.
"Bak vazgeç şu çocuktan ya." diye çıkıştı Alya. Haklıydı da bir şey diyemiyordum.
Yemekleri yedikten sonra tepsiyi bırakıp sınıfa çıktık. Telefonumla kulaklığımı çıkarıp masaya koydum. Müzik dinileyerek düşüncelere daldım. Acaba doktor olur muydum. Ya da doktor olup MİT'de çalışsam ne olurdu. Ama doktor olmam için çok iyi çalışmam gerekiyor ve yapabileceğimi sanmıyorum.
"Alya abin geldi seni almaya." ne abisi ya. Bana haber vermemişlerdi. Acaba önemli bir şey mi oldu? Hemen çantamı toparlayıp okul kapısının oraya gittim. Gelen kişiyi görünce şok oldum. Ayaz gelmişti.
"Selam ufaklık." dedi Ayaz ve bense çocuğa yüzümü buruşturmuş bir şekilde bakıyordum. Hemen yüzümü düzeltip gülümsedim.
"Ayaz abi niye geldin?" dedim ve elinin arkasında tutuğu paketi bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİMSİN
RandomDoktor olmak isteyen Deniz'in korkularını yenip doktor olduktan sonra yaşadığı macera ve aşk hayatını anlatır.