Hayat bazen o kadar acımasız ki. En hassas noktamızdan vurur bizi. Benide vurdu. En hassas noktamdan ,Lavinia'mdan vurdu...
Aslında susarakta belli edebilir bir insan hislerini.Önemli olan karşıdakinin de anlamak istemesi veya anlamamak istemesidir.
Peki sen anlamış mıydın Lavinia?
Gözlerim kızardığında ağladığımı , sana baktığımda özlediğimi , gülümsediğimde geri gelmeni istediğimi...Anlamış mıydın Lavinia...Bana bakıyordu.İçinde derin bir acı varmışcasına.Devam ettirdim bende bakmayı, baktığının farkında değildi.
Eger farkında olsaydı kaçırırdı gözlerini, bakmazdı yüzüme.Çünkü oda bilirdi gözlerimiz eğer birbirine derin derin bakarsa dayanamazdık, ağlardık... İstemezdim içimdeki duygularımın bilinmesini, istemezdi içimdeki duyguları anlamayı ,bilmeyi.
Belkide anlıyordu ha?
Gitme dur Lavinia. Gitme kal , hazır değilim. Sensizliğe , sessizliğe , yalnızlığa... Hazır değilim Lavinia...
Ne olursun Lavinia , ne olursun bırakma beni. Alışmışım ben sana , seninle olan dostluğumuza.
Anlamıyorum bu hikayenin bitişinde sadece benim mi kalbimde sızı kaldı?
Sadece ben mi özlüyorum , çok mu abartıyorum acaba ? Hayır abartmıyorum ben sadece Lavinia'yı çok özlüyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Böyle Bitmemeliydi
Teenfikce"İnanma bana Lavinia , unutamam ben seni , aglarım söylemem . Unuttum sanma , bırakma beni Lavinia..."